Sunghoon's pov-Çıkışta teyzemin gönderdiği bir araba bekliyordum ya da çalışanlarından birini.. Ama kapı açılır açılmaz teyzemin oldukça batılı bir aksanla konuşan sesini duymak hem Jake'e hem de bana şok etkisi yaratmıştı.
Elimdeki her şeyi orada bırakıp teyzeme koştum.
Kollarını açmış beni bekliyordu zaten.
Hayatımın hatırladığım kısmında bir ailem yoktu, sadece teyzem ben 17 yaşımdayken bana ulaşmış, olanları ve onca yıl nerede olduğunu anlatmıştı.Beni küçükken arayan o tatlı kadının da kendisi olduğunu söylemişti. O günden beri teyzem benim en yakın arkadaşım olmuş, her şeyimi bilmek istemiş ve bana o kadar uzak olmasına rağmen yanımda olmuştu.
O yüzden ona sarılmak dünyanın en sıcak aktivitesi gibi hissetirmişti bana. Hayatım boyunca sahip olamadığım ebeveyn sevgisini az da olsa teyzemde bulmuştum çünkü.
Teyzem ellerini omuzlarıma koyup benimle konuşmaya başladı, çocuksu bir tonda...
"Canımmm, uzadın mı sen biraz? Daha da yakışıklı olmuşsun of çok özlemişim seni daha sık gelsene sen buralara. Hem çok hoş erkekler de var!"
Son dediğini duyunca gözlerim kocaman açılmış, panikle Jake'e dönmüştüm. Biliyorduk teyzemin bir şeyler yapacağını ama daha yan yana gelir gelmez başlayacağını da tahmin etmemiştim.
Jake'in yüzü muhtemelen son duyduğu şeyden dolayı asılmıştı ve yere bakıyordu. O üzülmediği ya da kızmadığı sürece gözlerini benden ayırmazdı. O an hemen teyzemin omzumdaki ellerini umursamadan sevgilimin yanına gidip elini tuttum.
Yaptığım şeyle şaşırmıştı, onu orada öyle bırakacağımı düşünüyordu sanırım.. Diğer elimle de çenesini bana bakacak şekilde kaldırıp "Gel hadi tanıştırayım sizi." dedim ve Teyzemin yanına götürdüm uzakta durduğu için.
Teyzem o sırada yeni bavulunu bulmuş ve her şeyini Riki'ye taşıtan Sunoo'yla konuşuyor bir yandan da Riki'yi övüyordu; ne kadar tatlı, yakışıklı, hoş ve kibar olduğunu söyleyerek.
Sahte bir öksürük sesi çıkardım ve teyzemin bana baktığına emin olunca, "Teyze, bak bu Jake. Tanışın diye getirdim onu buralara kadar, onunla ilgilen biraz." dedim.
Teyzemin ona samimi davranmayacağını biliyordum ama hayatımın aşkını ailemin son hayattaki üyesiyle tanıştırmamak bir bakıma onu o kadar önemsemediğimi göstermekti benim için.
Teyzem dişlerini göstererek samimiyetsizce gülüp Jake'e baktı. Uzunca hiçbir şey demeden onu süzdü ve elini bile uzatmadan, "memnun oldum canım. Oğluma iyi bakmamışşın kilo vermiş." dedi.
Son dediği beni bile üzmüş, kırmıştı. Hemen diğer elimi de onun eline attım ve yüzüne baktım. Gözleri titriyordu ve elleri soğumuştu içi dışına çıkacak gibi gergin duruyor, bir süredir tuttuğu elimi sıkıyordu.
Jake'le yaşamaya başladığımdan beri sürekli sorunu ben çıkarıyordum. Ben uyumuyordum, ben yemek yemiyordum, ben çalışmak istemiyordum, ben Jake'in yanından ayrılmak istemiyordum, sürekli onu yanımda istiyordum ve her seferinde bu davranışlarımın azarını işiten o oluyordu..
O an resmen göğsüme bir ağırlık inmiş, aklıma gelen kelimeleri yan yana bile getirememiştim.
"Onun suçu değil, o benimle olmasa daha da zayıflardım teyze boşverelim, gitmiyor muyuz daha?"
Aklıma gelen iki üç cümleyi söyleyip Jake'le beraber orada duran teyzemi ve Sunoo'yla Riki'yi arkada bırakarak dışarı açılan kapıdan çıktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Get into it \ Jakehoon
FanfictionJake: sey ben sunghoonla yine opustum ben bu cocuktan cok hoslaniyorum napicaz