Annemin telefonu çalmıştı. Annem telefonu açıp konuşmaya başlamıştı.
A: Ne?!
......
A: hemen geliyorum!
Telefonu kapattı.
Kd: anne nereye?
A: baban şirkette bir anda fenalaşmış ve hastaneye kaldırmışlar!
Kd: ne? Hadi gidelim o zaman.
Hemen benim arabama binip yola koyulduk. Aracı ben kullanıyodum Annem hiç iyi gözükmüyordu. Gerçi benimde o kadar iyi olduğum söylenemezdi sırtım çok feci şekilde ağrıyordu.
Hastaneye gelmiştik. Hemen danışmanın yanına gidip sormuştuk ve ameliyathanede olduğunu söylemişti.
Ameliyathanenin oraya gelmiştik.
Oturup beklemeye başladık. Kimse çıkıpta bir şey demiyordu.
Gelişimizin üzerinden yarım saat geçmişti ve sonunda bir tane doktor çıkmıştı. Hemen yanına gittik.
A: eşim iyimi?
D: eşiniz'de gizli şeker varmış çok yükseldiği için şuan komada eşinizi Yoğun bakımına alacağız eşinizin felç geçirme ihtimali var ama kesin konuşmak istemiyorum Siz yinede herşeye hazırlıklı olun.
Doktor gitmişti ve annem ayakta durmakta zorluk çekiyordu. Annemi hemen bir yere oturttum ve chin sunu aradım.
Aranıyor...
Açıldı..
Kd: alo?
Cs: efendim?
Kd: napıyorsun?
Cs: okuldan çıktık Kızlara cafeye gidicez.
Kd: şey ben sana bir şey söylicem.
Cs: dinliyorum.
Kd: ama sakin ol.
Cs: tamam söyle.
Kd: şey biz hastanedeyiz.
Cs: ne! Niye? Noldu? Sen iyimisin?
Kd: ben iyiyimde baban
Cs: nolmuş babama?!
Kd: şirkette fenalaşmış gizli şekeri varmış
Cs: Ne?! Ben hemen geliyorum. Hangi hastane?!
Kd: ****** hastanesi.
Cs: hemen geliyorum.
Kd: tamam.
Telefonu kapatıp Tekrar annemin yanına gidip oturdum. Annem ağlıyordu Ona destek olmaya çalışıyordum ama bende hiç iyi durumda değildim. Sırtım çok ağrıyordu birde yetmezmiş gibi midem bulanıyordu.
Kd: anne ben bir lavaboya kadar gidip geleyim.
A: tamam kızım.
Kalkıp lavaboya doğru yol aldım. Lavaboya geldiğimde elimi yüzümü yıkadım. Tam lavabodan çıkıyordum ki bir ağlama sesi duydum tekrar içeri girdim ve sesin nerden geldiğine baktım. Bir tane kabinden (lavabo bölmelerine ne deniyor bilmiyorum dkdkd) ağlama sesi geliyordu kapının o tarafa gelip kapıyı hafif bir şekilde tıklattım ve konuşmaya başladım.
Kd: iyimisiniz?
İçeriden ses gelmemişti.
Kd: hanımefendi iyimisiniz?!
Sonunda kapı açılmıştı içeriden çıkan kişiyle gözlerim yerinden fırlayacak sandım.
Kd: senin burda ne işin var?