¹⁸|My first love

73 16 0
                                    

Sj: sensin

Kd: Ne? Ben ne alaka? Daha tanışalı 1 hafta bile olmadı böyle bir şey olmasına imkan yok!

Jk: sen ne saçmalıyorsun?!

Kd: bencede bu kadarı da çok saçma! Ayrıca eğer benden hoşlanıyorsa bile bu çocuğunun ondan olduğunu söyleyebileceğin bir neden olamaz!

Jk: ben senden hoşlanmıyorum.

Kd: takıla takıla oraya mı takıldın?

Sj: ben jungkook'tan dedim çünkü bebeğin babası çocuğu kabul etmiyor.

Herkes: Ne?!

Cs: neden?

Sj: istemiyormuş bir hata sonucu olduğunu ve bu çocuğu kabul edemiyeceğini söylüyor.

Kd: ne kadar sinir bozucu bir durum!

Mj: peki aile'nin haberi var mı?

Sj: benim ailem yok

Soo jin ağlamamak için kendini çok zor tutuyordu.

Ye: nasıl yok?

Sj: annem ve babamı bir trafik kazasında kaybettik. Bende bu yüzden kendim çalışıp geçinmeye çalışıyorum. Bu yüzden sürekli barlara gidiyorum, benim durumum sizin gibi değil ben yurt dışında okumadım, babamdan bana kalıcak bir miras yoktu tek mirasları kirada oturduğumuz ev onunda kiralarını ödeyemediğimden ev sahibi evden kovdu.

Soo jin gözünde tuttuğu yaşları birer birer serbest bırakıyordu. Hıçkırıkları'nın arasından konuşmaya devam ediyordu.

Sj: jungkook zengin olduğu ve belki bu çocuğa bakabileceğini düşündüğüm için böyle bir yalan söyleme gereği duydum.

Koluma dokundu ve konuşmaya devam etti.

Sj: kang dae ben kötü bir insan değilim yemin ederim, Sadece hayat beni böyle biri olmaya zorluyor Şuan o kadar çok utanıyorum ki.

Üyelere baktı Üyelerde durumu biraz anlamış olacaklardı ki bizden uzaklaşmaya başladılar.

Sj: beni affedebili rmisiniz bilmiyorum ben olsam kendimi affetmezdim. Size o kadar çok kötülük yaptım ki siz bu yaptığım kötülüklere rağmen hala bana destek olmaya çalışıyorsunuz, Ben hep sizi kıskandım.. çünkü hepinizin ailesi yanında, hepiniz çok zenginsiniz ve hep mutlu gözüküyordunuz. Ben ise size baktıkça tanrıya "Beni de sen yaratmadın mı ben neden onlar kadar mutlu değilim? Neden zengin bir ailem yok?!" Diyerek hep isyan ettim karşılığındada bir cevap alamayınca size olan kinim git gide dahada büyüdü.

Soo jin hıçkırıklara boğulmuştu. Kendimi çok kötü hissetmiştim, Meğerse bize öyle davranmasının sebepleri varmış. Biz onu sırf ailesinin gözde ve şımarık çocuğu olduğunu düşündüğümüzden ve bu yüzden bize böyle davrandığını düşünmüştük, Meğersem onun bir ailesi bile yokmuş.

Daha fazla dayanamayıp soo jine sarılmıştım.

Kd: tamam ağlama.

Ondan ayrılıp konuşmaya başladım.

Kd: bak soo jin herne kadar iyi bir şekilde geçinmemiş olsakta bunun pek bir önemi yok Eğer sen geçmişte yaşanan herşeyi unutabileceksen biz çoktan unuttuk. Eğer izin verirsen ben, biz sana destek olmak istiyoruz.

Sj: nasıl? Anlamadım?

Kızlara baktım hepsi onaylar biçimde kafa sallamışlardı.

Kd: şöyle biz sana aile olalım, birlikte yaşayalım, çocuğunun teyzeleri olalım istiyoruz tabi eğer sende kabul edersen.

Sj: B-ben ne diyeceğimi bilemiyorum siz gerçekten çok iyisiniz kızlar ben bunca zaman size bu şekilde davrandığım için gerçekten kendimden tiksiniyorum.

Kd: geçmişi unutuyorduk hani?

Sj: peki bir daha konusunu açmam.

Ye: o zaman bundan sonra sende bizimle yaşıyorsun.

Sj: herşey için çok teşekkür ederim kızlar.

Mj: bu konuda hallolduğuna göre biraz daha rahatlayabiliriz.

Cs: keşke babamda iyi olsa..

Yanına gidip chin suna sarıldım.

Kd: merak etme o iyi olucak.

Cs: umarım...

Üyelere baktığımda hala orda bekliyorlardı bende gelmeleri söyledim, Yanımıza geldiler.

Jk: daha iyimisiniz?

Kd: evet Şey ben az önce size o kadar sert çıkıştığım için özür dilerim.

Suga: önemli değil zaten üzerimize alınmadık.

Kd: yaa suga!

Suga: doğrular be güzelim.

Jk: (sessizce) güzelim?

Kd: kızlar siz isterseniz eve gidin biraz dinlenin üzerinizi falanda değişirsiniz, Ben burdayım zaten.

Cs: peki biz gidelim.

Rm: biz sizi bırakalım.

Ye: zahmet etmenize gerek yok.

Suga: yolumuzun üstü zaten.

Mj: tamam o zaman gidelim.

Jk: hyung ben burda kalıcam.

Rm: sen bilirsin.

Dediler ve hepsi gittiler. Jungkook neden burda kaldı ki?

Jungkook aklımı okumuşçasına söze girdi.

Jk: şimdi benim neden kaldığımı merak ediyorsundur.

Kd: yok hiçte bile ne alakası var?

Jk: peki o zaman.

Kd: aslında biraz merak etmedim değil.

Jk: seninle konuşmam gereken bir konu olduğu için kaldım.

Kd: ne konusu?

Jk: geçmişle alakalı.

Kd: geçmiş mi?

Jk: evet, istersen kafetaryaya inip konuşalım.

"Peki" diyip birlikte kafetaryaya gelmiştik, Bir yere geçip oturduk.

Kd: evet seni dinliyorum.

Jk: kang dae gerçekten beni hatırlamadın mı?

Kd: derken? Hatırlamam mı gerekiyordu?

Jk: "JUKA" desem, hala hatırlamıyor musun?

Bunu demesiyle olduğum yerde kala kalmıştım. O muydu yani? Ama o ölmemişmiydi? Bu nasıl olur?

Bir bölümün daha sonuna gelmiş bulunuyoruz 😯💨

Farkındayım bu bölüm çok kısa oldu merak etmeyin bundan sonraki bölümler daha uzun gelecek çünkü sona yaklaşıyoruuuz😜

739 kelime yazmışım normalde diğer bölümler 1000 kelimenin altında olmuyor ama bu niye böyle oldu orasını bende anlamadım.

Umarım hikaye anlaşılır bir şekilde ilerliyordur

Neyse kendinize iyi bakın bir sonraki bölümde görüşmek üzereee
💚🧡💚🧡

MY FİRST LOVE ~JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin