Tam oturacakken birden gözümün önü karardı. Düşücek gibi olunca biri kolumdan tutmuştu, Kolun sahibine baktığımda ise matematikçimdi.
M: sen gerçekten iyi değilsin.
Jung woo gelip beni kucağına almıştı.
Jw: ben onu revire götüreyim hocam.
M: tamam yanında kal bir şey olursa haber verirsin.
Jung woo beni revire getirmişti. Hemşire düzensiz beslendiğim ve biraz fazla alkol aldığımdan böyle olduğunu düşünüyordu.
(Hemşire)
H: yediğine içtiğine dikkat etmelisin. Şimdi sana serum taktım serumun bitsin biraz dinlen ondan sonra gidebilirsin.
Kd: peki teşekkür ederim.
Hemşire gülümseyip yanımızdan ayrıldı.
Jw: daha iyimisin?
Kd: evet iyiyim.
Jw: iyi bari.
Kd: sen istersen sınıfa git, Herşey için teşekkür ederim.
Jw: sınıfa falan gitmiyorum İyi olduğunu görene kadar burdayım, Ve ayrıca hoca senin yanında kalmamı istedi.
Kd: gerçekten iyiyim ben.
Jw: olmaz bekliyeceğim.
Kd: iyi sen bilirsin.
Bir sandalye çekip tam karşıma oturmuştu.
Jw: ee yokmu şöyle güzel maceraların?
Kd: bilmem yok galiba.
Jw: düşün biraz belki bir şeyler çıkar.
Kd: hmm biraz düşüneyim o zaman.
Biraz düşünmüştüm ve aklıma bir şey gelmişti.
Kd: hah buldum.
Jw: ne? Hemen söyle merak ettim.
Kd: ama kimseye söylemiceksin.
Jw: tamam söz.
Kd: bir gün annem ve babam şehir dışına busana gitmişlerdi. Ben ve chin sun evde tektik Chin sun odasında uyuyordu, Bende biraz korku filmi falan izledim tırsmaya başladım böyle her an bir yerden bir şey üstüme atlayacak diye korkuyordum. Chin sunu kaldıracaktım ama benimle dalga geçer diye kaldıramadım, Bende ne yapsam diye düşündüm ve aklıma bir fikir geldi.
Jung woo gülmemek için dudaklarını bir birine bastırıyordu.
Jw: eee?
Kd: bir bardak su alıp chin sun'un odasına gittim. Yorganı kaldırıp sanki chin sun altına yapmış gibi gözükecek bir şekilde suyu döktüm. Sonra bardağı tekrar aşağı bırakıp yukarı çıktım. Chin sun'u uyandırmaya çalıştım falan sonunda uyandı. Bana "noldu ya?" Diyince bende işte canım sıkıldı falan diye bahane üretip onu kaldırmaya çalıştım. Baktım kalkmıyor bende yorganını üstünden çektim. Garibanım yaptığım numarayı yemişti, Bende bütün gece onunla dalga geçmiştim bu sayede korku morku kalmamıştı.
İkimizde dayanamayıp gülmüştük.
Jw: ben seni masum sanardım meğersem sende ne şeytanlıklar varmış.
Kd: yah öyle deme korkmuştum napayım?
Jw: iyi tamam tamam en masumu sensin.
Bian duraksamıştım sanki kapıda ki camdan biri bizi izliyormuş gibi hissettim.
Jw: noldu?
Kd: sanki kapıda birilerini gördüm.
Jw: kimi gördün?
