?: siz sevgilimisiniz?
Tanıdık sesin geldiği yöne baktığımda annemi görmeyi beklemiyordum. Herşeyin yanı sıra daha bir kaç saat öncesine kadar kedi- köpek gibi olduğum kişiyle yakınlaşmama şahit olmuştu. Ve onunda yanı sıra bir diğer önemli durum ise her şeyi duydu mu?
Kd: Anne? Sen neden ayağa kalktın?
Telaşla ayaklanıp annemin yanına gittiğimde ellerini dur anlamında kaldırmıştı.
A: ben iyiyim ve sana bir soru sordum.
Kd: anne biz sevgili değiliz
A: neden o kadar yakındınız o zaman?
O bana şuan hesap soruyordu hemde hesap sorması gereken kişi benken! Tanrım, şuan ona neden yalan söylediğini sormak istiyorum fakat annem o kadar bitkin duruyorki, sanırım şuanda ona hesap soracak cersareti kendimde bulamıyorum.
Kd: jungkook'un yüzünde bir şey vardı onu aldım ondan öyle yakındık.
A: anladım
Kd: sen neden kalktın?
A: babanı merak ettim.
Kd: üvey babam anne, sana daha öncede söylemiştim onu hiç bir zaman öz babamın yerine koymayacağımı.
Annem histerik bir gülüş atıp tam gözlerimin içine bakarak konuştu.
A: öz babasının yerine koyamazmış söylemiyeyim dedim ama sen illa bana söylettireceksin, ona bakıyorsan senin babandan daha çok sana babalık yaptı ona ne diyeceksin?
Annemin sözleri üzerine göğsüme öyle bir yumru oturdu ki, zar zor yutkunup cevap verdim.
Kd: aslında bende söylemek istemiyordum ama madem gerçekleri söylüyoruz bende bir gerçeği söyliyeyim bu içeride yatan sözde öz babamdan daha çok bana babalık yapan adam bana şiddet uyguluyordu, şimdi sen söyle bu adam mükemmel babalığını şiddet uygulayarak mı yapıyor?
A: ne saçmalıyorsun sen!?
Annemin şuan bana inanıp inanmadığını anlamakta fazlasıyla zorluk çekiyordum.
Kd: onca zaman üvey babam bana şiddet uygularken ben sırf sen ve kız kardeşim mutlu olsun diye sustum anne, ama artık susmak istemiyorum.
A: sana inanmıyorum yalan söylüyorsun.
Annemin söylediği söz üzerine histerik bir şekilde güldüm. Göz yaşlarımı zar zor engelleyerek annemin gözlerinin içine baktım belki bir umut bana güveniyordur diye ama gördüğüm kadarıyla bana karşı içinde zerre güven yoktu. Ya aşkı gerçekten gözünü kör etmişti, yada annem bana hiç bir zaman güvenmemişti ki bana göre ikincisi çok mantıklı geliyordu. Eğer güvenseydi jungkookun ölmediğini bana söylerdi. Ama ben ona her ne pahasına olursa olsun güvenmiştim, gerçi bundan sonra güveneceğime o kadar da emin değilim.
Kd: sana neden yalan söyliyeyim?
A: sende baban gibisin işte, herneyse çık git burdan madem içeride yatan adam sana şiddet uyguluyordu o zaman onun uyanmasını beklemene gerek yok.
Annemin sözleri o kadar ağır geliyordu ki bian sözlerinin altında ezildiğimi hissettim. Hiç mi inanamamıştı bana? Hiç mi güvenmiyordu? Gerçekten kızına bu denli davranacak kadar aşıkmıydı o adama? Baban gibisin derken neyi kast ediyordu? Gözlerimden süzülen yaşları ve bana yaratık görmüş gibi bakan insanları umursamadan hastanenin çıkışına doğru ilerledim. Kendimi çok büyük bir boşluktaymışım gibi hissediyorum bir hiçmişim gibi, sonsuza dek yok olmak istiyorum. Hastaneden çıkıp derin bir nefes aldığımda bileğimde hissettiğim ellerle arkamı döndüm.