Hani böyle çok ciddi bir ortamda ciddi kalmaya çalışırsınız ve haykıra haykıra gülesiniz gelir ya işte bende her ciddi ortamda bu durumu yaşarım. Jungkook'un söylediği söz üzerine ortamda kısa süreli.bir sessizlik oluşmuştu, jungkook ve bay jeon ciddiyetle birbirlerine bakarken ben onların bu haline gülmemek için kendimi zor tutmuştum.
Kısa bir sessizliğin ardından Bay jeon'a baktığımda yüzünde mutlu bir ifade ve memnuniyet vardı.
Jb: açıkçası ben çok mutlu oldum yıllar önce benim ve -kang dae'ye bakarak-baba'nın dileği buydu ikinizi evlendirip sizin çocuklarınızı kucağımıza almak istiyorduk bu sayede dostluğumuz sonsuza dek sürebilirdi.
Bay jeon'un gözleri dolduğunda kafasını eğmiş gözündeki bir kaç damla yaşı silip tekrar bize bakmıştı. O an bende de ağlama isteği uyanmıştı az önce haykıra haykıra gülmek isteyen ben şuan tam tersini istiyordum ve bu durumdan nefret etmeye başlamıştım. Kendimi ağlamamak için tutarken artık şu gerçekler içinde sabırsızlanmaya başlamıştım.
Kd: efendim artık gerçekleri anlatabilir misiniz?
Kafasını sallayıp anlatmaya başlamıştı.
Hatırlatma🎈
Yazar'dan🦋
(Önemli! Araya giriyorum kusura bakmayın şimdi şöyle ki bu hatırlatma da hikeyeye yeni karakterler giricek bu karakterlerin kim olduklarını burada belirtmeyeceğim hatta hikaye arasında da belirtmeyeceğim çünkü sürekli araya girip hikayeyi bozmak istemiyorum. Bu karakterleri bölümün sonunda belirteceğim o yüzden sizden ricam ilk önce bölüm sonunda ki karakterlere bakın sonra hikayeyi okuyun bu sayede kafanızda karışmaz umarım kendimi açıklayabilmişimdir neyse hikayeye geçelim o zaman)
Kwan her zaman ki gibi şirkette çalışırken telefonuna mesaj gelir ve mesaja tıklar mesaja tıkladığında yakın dostu olan do-hwan'dan mesaj geldiğini görür mesaja girer ve dostu'nun yazdığı mesajı okur, mesajda şunlar yazıyordur;
"Eğer müsaitsen görüşebilir miyiz? Seninle önemli bir şey konuşmam gerekiyor karın hakkında"
Kwan'ın gördüğü mesajla kaşları çatılırken yakın dostu'nun onunla karısı hakkında ne konuşacağını merak ediyordu. Hızlıca telefonu'nun klavyesi üzerinde parmakları'nı gezdirdi, dostuna şuan müsait olduğuna ve birlikte gittikleri cafe'de onunla görüşebileceğini yazıp attıktan sonra arkadaşı'nın cevabını bekledi. Saniyeler geçmeden cevap gelmesi ile birlikte önündeki bilgisayarını kapatıp arabası'nın anahtarı ve telefonu'nu aldıktan sonra hızlı adımlarla şirketin çıkışına ilerledi. Şirketten çıkarken yıllardır yan yana oldukları kadim dostu dong hyun ile karşılaştı.
Dh: nereye böyle acele acele gidiyorsun?
K: do-hwan mesaj attı benimle önemli bir konu konuşması gerekiyormuş karım hakkında
Dh: istersen bende geleyim
K: yok sen eve git istiyorsan, ben do-hwan ile konuştuktan sonra size gelir konuşuruz.
Dh: iyi bekliyorum o zaman
Kwan başını sallayıp hızlıca şirketten çıkıp arabsına bindikten sonra cafe'ye doğru sürdü.
Kwan cafe'ye geldiğinde hızlıca arabasını park edip cafe'ye girdi. İçeri girdiğinde gözleri do-hwan'ı arayıp sonunda bulduğunda hızlıca yanına gidip karşısına oturmuştu. Kwan şuan dostu'nun anlatacağı şeyleri fazlasıyla merak ediyordu çünkü konu biricik karısıyla alakalıydı kwan karısını öyle çok severdi ki onun için herşeyi göze alırdı, ölümü bile..