20 - : " Gidiyor musun benden..?"

154 18 5
                                    

Sanki bir çölün ortasında susuz kalmış.
Sanki bir labirentte kaybolmuş.
Sanki uçurumun en uç noktasında öylece duruyormuş gibi.
Jeon jungkook kafayı yemek üzereydi..

Annesinin ölümü kanser değil cinayetmiş.. ve bunun suçlusu kim taehyung'un babası katil ise kendi babasıymış .. üstelik kim taehyung ve yakınları bunu biliyor ama kimse tek kelime etmiyormuş.. ne komik ama değil mi?..

Yaralar içine kalan bedeni kendini zor taşıyordu artık.
Arabasına bile güçlükle bindi.. henüz kendine gelememişti..
Göz yaşları yüzünden önünü net görmüyor gözleri acıyordu..
Bu neydi ki? Onun kalbi acıyordu, ruhu acıyordu.. tek sorumlusu kimdi?
Kendini koltuğa attığı gibi anahtarını çevirmiş ve arabayı çalıştırmıştı.
Bir yandan tek eliyle göz yaşlarını siliyor diğer yandan arabayı kullanıyordu.

Savaş alanına yalnız gidiyordu, çünkü görülecek hesap yalnızca onu ilgilendiriyordu.
Duydukları beyninin içinde yankılanıyor, canını üst üste yakıyordu sanki..

" Anneni ben öldürdüm jeon!"

" Kim taehyung her şeyi biliyordu.. o bir yalancı!"

" Annen tam bir sürtük!"

" Herkes her şeyi biliyor! Sen hariç."

" Oyuncağım oldun jeon jungkook!"

" Kim taehyung seni sevmiyor sadece oynadı."

Aklına gelen her bir cümle bedenini ele geçirmek istiyordu sanki.
Neredeyse kaza yapacağı sırada hızla direksiyonu çevirmiş ve kendine gelmişti..
Şuan bir şey olamazdı, savaş alanına ayakta gitmek zorundaydı..
Dakikalar ona günler gibi gelmişti sanki..
Malikanenin tam önünde durdu ve arabasından indi.
Kendine gelmek zorundaydı, ellerini yanaklarına koydu ve üst üste pat patladı.

" Kendine gel jungkook sen güçlüsün!" mırıldandığı şeyden sonra hızla evin kapısına yaklaştı, ve üst üste çaldı..

Birkaç saniye sonra açılan kapı jeon'un hızla içeri girmesini sağlamıştı..

Hizmetliye bile sormadan yukarı çıkmış ve odalara bakmaya başlamıştı.
Hiçbir yerde yoktu nefreti..

Sonra teras geldi aklına, çabucak oraya koştu.. tahmin ettiği şey yanlış çıkmıştı.. kim taehyung hiçbir yerde yoktu.
Yanına gelen korumayı görmesi ile sehun olduğunu anlamıştı.

" Bay kim gitti efendim."

" Nereye? "

" Uçurum."

" Ne .. ne saçmalıyorsun?"

" Her zaman gittiği o uçurumda efendim, hiçbirimizi yanında istemiyor."

Jeon duyduğu şeylerden sonra hızla aşağı inmiş ve dakikalar içerisinde soluğu arabada almıştı..
Kim taehyung neden uçuruma gitmişti?

Aklından onlarca şey geçiyordu.. ama tek istediği nefretinin ölmemesiydi.
Çünkü o ölüm jeon'un ellerinden olmak zorundaydı..

Durduğu uçurumun yakınlarında arabadan inmiş ve tam karşısında gördüğü şey ile birkaç saniye durmuştu..
Kim taehyung uçurumun en uç noktasında öylece oturuyor, saçları arkadan bile dağınık duruyordu..

Jeon hızla onun yanına koşarken " Kim taehyung! " diye bağırmıştı..

Taehyung duyduğu ses ile ayağa kalkmış ve yavaşça aşkına dönmüştü yüzünü..
Biri aşkına bakıyor, diğeri ise nefretine.
Gözleri kan çanağı olmuş saçları dağılmış, takım elbisesi bile düzgün duramamıştı..

 Amour / Taekook        Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin