Gergindi. Oldukça hemde. Jungkook ile yaptıkları telefon görüşmesinden sonra istemsizce cesaretlenmiş, özgüvenle dolmuştu. Bugün Jaemin'le konuşmuş ve ailelerine açıklamaya karar vermişlerdi. Aşırı gerginlerdi. Jaemin bu görüşme için akşam yemek ayarlamıştı. Yemek, Jaemin'in evinde olacaktı. Yemeklerini yedikten sonra konuyu açmaya karar vermişlerdi. Masa, bugün inat edercesine oldukça neşeliydi. Babaları düğün hakkında konuşuyor, şakalaşıyordu. Annelerinde ise şimdiden düğünde ne giysek heyecanı başlamıştı bile. Göz devirdi bu heyecana Jimin. Sanki kendileri evlenecekti. Jaemin, onun bu halini anlamış destek olmak için elini sıkmıştı. Bu desteği için gülümsedi Jimin ona ve göz kırpıştırdı. Bu artık başlayalım demekti. İkisi de derin bir nefes aldı ve Jaemin konuşmaya başladı.
"Biz sizinle bir konu hakkında konuşmak istiyoruz."
"Tabi oğlum, dinliyoruz?" Her ne kadar korkmadığını söylese de korkuyordu Jaemin.
"Biz, ayrılmaya karar verdik. Bu evliliği, bu mührü ikimiz de istemiyoruz." Yaklaşık bir dakikalık sessizliği Jimin'in annesinin kahkahası bozmuştu.
"Ay iyi şaka çocuklar! İyi güldüm sayenizde."
"Bu şaka değil, anne." Jimin'in sesi buz gibiydi. Normal şartlarda asla duymazdınız bu sesi. Neredeyse ölüm sessizliği kaplamıştı yemek odasını. Babaları kaşları çatmış bir şekilde birbirlerini izliyordu.
''Bunun gerçekleşmeyeceğini hepimiz biliyoruz.''
''Hayır bilmiyoruz,'' dedi Jaemin.
''Sırf siz istiyorsunuz, büyüklerimiz istiyor diye biz hayatımızı karartmayacağız.''
''Jaemin! Saygını aşıyorsun,'' diyip ayağa kalktı babası.
''Öyle bir şey yaptığımı düşünmüyorum, baba! Daha emzik emerken bizim hakkımızda böyle karar verilmesi ne kadar doğru?''
''Bu bir gelenek! Hepimiz böyle evlendik.''
''Siz buna karşı çıkamadınız diye bizden de aynı şeyi beklemeyin,'' dedi Jimin. Jamein ona inanılmaz bir destek vermişti.
''Bu kabul edilmez diyorum! Bitmiştir.''
''Bitmedi! Ben başkasına aşığım ve Jaemin'le evlenmeyeceğiz!'' Jimin'in ani çıkışı salonda şok etkisi yaratmıştı. Jaemin bile bu çıkışı beklemiyordu. Annesi bayılacak gibi olmuştu ve babası bunu hak ettiğini asla düşünmüyordu.
--
''Gerçekten mi Park Jimin? Ben seni böyle mi yetiştirdim?'' alayla güldü Jimin. Sanırım yemekten önce ve yemek sırasında içtiği içki onu yüreklendirmişti.
''Bunun yetiştiriliş tarzıyla ne alakası var baba? Sevmiyorum Jaemin'i. Kurdum kabul etmiyor!''
''Bunun sonucunun ne olduğunun farkındasın umarım?''
''Farkındayım. Amcam gibi atılırım bende de mi sürüden? Buna asla üzülmem!''
''Terbiyesiz!'' diyip elini kaldırdı babası vurmak için ama Jimin elini tuttu babasının.
''Sakın, sakın bir daha deneme bile,'' diye bağırdı babasına. iyice çileden çıkan babası kravatını gevşetti. Eve geldiklerinden beri sesi çıkmayan annesinin cılız sesi doldu odaya.
''Kime aşıksın?''
''Ne?''
''Kime aşıksın da aileni, onurunu böyle ayaklar altına alıyorsun?'' diye sordu annesi buz gibi bir sesle.
''Anne... Aşık olmak kötü bir şey mi?'' sesi titremişti. Her şeye tamamdı ama annesinin buz gibi sesi ona babasının atmaya çalıştığı tokadın etkisini yaratmıştı.
''Kötü! Bize karşı çıktığın için, bizi rezil ettiği için kötü!''
''Siz, siz gerçekten kafayı yemişsiniz! Madem öyle söylüyorum. Jeon sürüsünden birisine aşığım! Köpek gibi seviyorum onu. Dünyanın kötü insanıyım rahatlayın!'' diyip odasına doğru ilerledi. Ailesi şoka girmişti. Hızlıca burda olan bir kaç eşyasını topladı. Zaten bir çoğu Seul'de olduğu için hızlıca toparlanmıştı. Salona geçtiğinde ailesi elindeki valizi görmüştü.
''Eğer, şimdi bu kapıdan çıkarsan o Jeon itine gidersen seni sürüden kovarım! Hatta evlatlıktan reddederim!' Alayla güldü Jimin.
''Siz beni zaten az önce reddettiniz.''
--
Park Jimin kişisinden gelen 5 cevapsız çağrı.
Park Jimin kişisinden gelen sesli arama
Aç/Kapat
''Jimin? Kusura bakma lütfen aramışsın duştaydım.''
''Asıl sen kusura bakma Jungkook. Rahatsız ettim seni. ''
''Saçmalama. Senin sesin neden böyle geliyor? Ağladın mı sen?''
''Jungkook, senden bir şey rica edebilir miyim? Kabul etmek zorunda değilsin tabii.''
''Jimin, neler oluyor? Kötü bir şey yok değil mi?''
''Bu gece sende kalabilir miyim? Gidecek başka yerim yok da.''
''Siktir! Sen Seul'de misin? Nerdesin hemen çıkıyorum!''
''Tren garındayım. Cidden mecbur olmasam bunu istemezdim senden.''
''Jimin, saçmalama lütfen. Çıktım ben şimdi güzelim. Yaklaşık 10 dakikaya orda olurum. Neler oluyor?''
''Gelince anlatsam olur mu? Araba kullanıyorsun ayrıca. Kapatalım hadi.''
''Pekala, en kısa sürede yanında olacağım güzelim.''
''Bekliyorum.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Need
FanfictionJimin'in Jungkook'a, Jungkook'un Jimin'e ihtiyacı vardı fakat... Jikook, text-metin.