𓃭
Rusya'nın güneyi, her şeyin yeniliği ve tazeliği demektir. En azından birkaç dereceyle daha sıcak, bunun getirilerini şahsen görmek ise oldukça ilgi çekici.
Özellikle Ren ayında, birbirine karışan Rus-Asya halkı daha çok etkileşimde olduğundan jenerasyonumun çoğalması işten bile değil. Aralık, yeni bir yılın ilk gününden önce harika bir son şans dönemi. Ocak ayına geçerken ise en gürültülü akşam yaşanır Bonzheinberg topraklarında. Tabii, melez popülasyonunda da muhtemel bir artış. Kabul edelim ki genç, azgın ve hormon doluysanız yeni varisleri dünya denilen cehenneme getirmek kararla değil ilkel bir açlıkla olur.
Babamın yararlanmak istediği şey de bu işte. Aklı uçuk, tek derdi verimli bir sevişme olan, genç yaşlı ayrımı olmadan günü bulanık geçen her insan derin bir uykuya yatarken, akıllıca bir sevkıyatta bulunmak. Onun gibi düşünen çok az sayıda Mafya ve Baron olduğundan; taşeronlarımız daha az, görüşmelerimiz daha gizli ve malımız yılın geriye kalan aylarına oranla çok daha değerli. Böyle bir fırsatı değerlendirmek için oldukça uyanık olmak gerekir. Mavi Rüya ve Melek Ateşi'ni iki derebeylik arasında taşımak öyle nadir hâle geldi ki, mensuplarımız risk almaktan çekinir oldular. İşte bu yüzden onlar savaş çıkarmakla ve silahlarını satmakla uğraşırken biz dünya daha da boktan bir hâle gelmeden önce çekebildikleri kadar kristale erişmelerini sağlıyoruz. Zengin ve dinç, genç varisler veyahut yaşlı bunaklar; hepsi bize minnettar. Sonuçta işimizde bizi bir numara yapan şey de bu.
Herkesin dilindeki kusursuz aile bireyleri Ivan Turgenyev ve melez oğlu Kim Alexander Vitaly Turgenyev. İş yaptığım adamlar bana Sasha da der. Babam bunu tercih etmez çünkü bir Rus piçi değil, karmayım. Asyalı Hatun'un yeni yıla ölmek pahasına getirdiği son şans.
Belki babam bu yüzden beni eski hatalarının yüzü olarak görüyordur. Belki bu yüzden doğumum sadece bir hatadır.
Siktir et. Bu gece hiçbir şey düşünmek istemiyorum.
Konakladığımız ev, tıpkı babamın evi gibi ultra güvenlikli ve zengin bir mafya oğlunun içinde bulunduğunu az çok belli edecek kadar lüks. Babamın tazılarından yalnızca ikisiyle aynı çevrede bulunuyoruz, diğerleri dışarıda, ayaz soğuğunda. Ben de onun tazısıyım ama beni diğerlerinden ayıran tek şey yediğim kabın altın olması.
Bana ayrılan odanın siyah çarşaflı geniş yatağında yatıyorum. Göğsümün üstündeki zincir, kapattığım ısıtıcılar yüzünden tüm soğuğu bünyesinde topluyor gibi buz kesmiş. Tenim de bir ölüden hallice. Sonuçta babam bir sahip olabilir ama türdeşlerim tir tir titrerken kıçımı gevretip uyumam mümkün değil. Sevkıyat dosyasında özel paket olarak geçen madde dikkatimi yeterince dağıtıyorken adamların dondurucu soğukta nasıl hissettiklerinin azabını da çekecek güçte hissetmiyorum bu gece.
Tan, çarşaflara vurmadan önce uyumak için çok vaktim yok. Birkaç dakika önce yağmaya başlayan yağmurun cama vuruş şeklini izliyorum. Açık bıraktığım pencereden burnuma dolan toprak ve beton kokusu çam ağaçlarının sakızıyla bir olup ciğerlerime çöküyor. Nadir ama huzurlu hissediyorum. Her şey, içinde bulunduğum an ve oda, birkaç ay önceki özgürlüğüm gibi hissettiriyor. Rusya'nın tundralarına yakın, sık ormanlarına bir adım mesafede olan dağ evindeki manzarayı hayal ediyorum. Yemyeşil koyu renk ağaçlar, soğuk hava, bazen görünüp kaybolan devasa Ren Geyiği. Gözlerimi kapatıyorum ve yine aynı huzuru düşlüyorum. Babam bana emirler vermiyor, göz ardı ettiği hobilerimi gerçekleştiriyorum, siyah parkeye eğilip bir çember hâline getirdiğim resim taslaklarını birleştiriyorum, piyano çalıp mini bir orkestrayı ebedi yalnızlığımla yönlendiren şef oluyorum.