Kod Adı: KTH & PJ{M}

19.KTH.PJM †Altına al beni†

Thitamın sadece saniyeler içinde gözlerinde ateş yanmaya başlamıştı. Arkasında hissettiği bedene dönerek yakasından kavradığı bedeni sürüklemeye başlayıp 'Francisco'ya tehtirlerini savuruyor iken' kapıyı açarak altı çıplak bir şekilde koridora fırlatmıştı.

Kapının sertçe hızla kapanmasıyla elimi yumruk yaparak çiçeğin yere düşmesini sağlarken zıplamamla, bana aynı Francisco'ya baktığı ateş gibi gözleriyle dönerek yaklaşmaya başlamıştı. Bununla geriye doğru yürümeye başlayarak elimi kaldırıp işaret parmağımı sallamaya başladım.

"Toksit toksit davranma lan." diyerek dudaklarımı dilimle ıslatıp bir elimle geriye doğru giderken, belimden kayacak olan pantalonu çekiştirdim.

"Toksit davranacağım ben sen dur." her adımım da üzerime doğru gelen adamla alt dudağımı sertçe kavradım.

"Kendimi parçalarım yaklaşma be!" bağırtımla sırıtan beden durmaksızın üzerime geliyor, beni deli ediyordu.

"Niye soyunmuştu o piç ve o pantolon niye açık." baskılayıcı bir tonla konuşup acı kokusunu yayması ile mührüm kıskançlığını oldukça iyi hissederken daha fazla yanmaya başlamıştı.

"Niye olacak be belimi acıttı bende açtım önümü." diyerek cevaplarken yolun sonuna gelmişim gibi duvarıya toslamadan duraksadım.

"İkinci sorumun cevabı." o da duraksayıp tekrarlamasıyla sırıttım.

"Sen gelmeseydin kamera karşısında seks yapacaktık ondan." her kelimem de sırıtışım büyürken önümde duran bedenin kasılmasını sağlamıştım.

Yüz hatları iyice gerilip dişlerinin zorlandığını fark etmemle boynunu sola çevirip kasılan şah damarının gözlerimin önüne sermişti. Benim ise olduğum yerde gerilmemi sağlamıştı. Kanı pompalanıyor Thita, ortaya çıkmaya çalışıyordu.

"Jimin.." baskılayıcı tonu delirmesine ramak olduğunu belli etmek istercesine daha da baskılanıp ateşlerin bana dönmesini sağlamıştı.

"Sen kime bağlısın maviş gözlüm." diyerek sorduğu soru kaşlarımı çatmamı sağlayıp tırnaklarımı avcuna batırmamı sağlamıştı.

"Peki sen kime bağlandın iki yıl önce?" deyip ateşlerine mavi tonlu göz rengimle baktım. En içine ruhuna bakmak ister gibi.

"Sana, hep sana bağlıydım. Ölme yaşa diye gittim o kadının yanına, daha kaç kere söylemem gerek! Al intikamını bir şey yap yeter bu kadar! Canımı yakmak istiyorsan yakıyorsun! Git seks yap tamam, tanrı beni kahretsin ki her hücrenin parçalanmasını sağlayacak kadar ağır cezamı ver!"

Her kelimesinde kehribarlarının içinde thitasının üzgün bakışlarını görmem ve yumruk yaptığı elini dudakları arasına alarak sinirini kendinden çıkartmak ister gibi, elini ısırıp bağırtısını ısırdığı eline doğru bırakması söylediğim her kelimenin ağırlığını yüzüme vurmayı sağlamıştı.

Öyle bakıyordu ki her bakışı bakışlarımı onun bakışlarından çekmemi sağlıyordu. Gözlerinden teker teker akmaya başlayan yaşlar başımı eğmemi sağlarken önümden çekilip cama doğru ilerlemeye başlamıştı.

Sırtı bana dönmüş olan bedenle başımı kaldırıp her hücremi titreten koca cüssesine baktım. Açık cama ulaşıp elini diğer cama dayayıp diğer eliyle uzun siyah saçlarını geriye doğru tarayarak çekiştirmişti.

Başını bana doğru çevirip kehribarlarıyla gözlerime tekrar bakan adam yüzünden kendime hakim olamayarak elimi boynuma götürerek kaşımaya başladım.

"Altına al beni, yeter ki geçmişi unut." bir anda dediği kelimeler elimi durdurmamı sağlarken, gözlerimi şokla açmamı sağlamıştı. Bu sırada ise başını Los Angeles sokaklarına çevirerek benim mavilerimden, kehribarlarını kaçırmıştı.