"Anlamadım?" Taehyung acısını belli eden ses tonuyla ve bakışlarına karşılık sinirle kasılan yüz hatlarıyla konuşmuştu. Sevdiğinin mührünü okşamayı bırakarak omzuna iyice gömülmüş başını, çenesini tutarak kaldırmıştı. Kendi yüzüne odaklayarak anlamayan bakışlar eşliğinde tekrar sormuştu.
"Anlamadım ne imzası dedin?" Jimin tekrar sorulan soruyla gözlerini kapatarak sesli bir soluk bırakıp, ellerini yüz hatları kasılan adamın yanaklarına koymuştu.
"Sinirlenme lütfen... Sen yoktun, ayakta kalmak için bir şey lazımdı. Ama bunun için francisco'nun yanında olmam gerekiyordu. Ben de onunla sevgili değil de birlikte kararlaştırdığımız önüme sunduğu kağıdı imzaladım.
O kağıtta yazılanı bile bile imzaladım, çünkü çok canım yanıyordu anla beni." diyerek konuşmasını sonlandırıp yanaklarını okşadığı Thitasının dudağına küçük bir öpücük bıraktı.
"Jimin senin için amcanın, ailenden kalan her şeyini iki yıl içinde, haberin bile yok iken üzerine yaptırdım. Neden başka bir şey yapmak yerine bunu yaptın? Yeyip, gezseydin daha iyi değil miydi?"
"Ben hırslandım sadece. Sen yoksun diye, bir görevi yapamıyorum diye göstermek istemedim. Hem zaten o paraların bir miktarını oyunlar da yedim..." derken beyaz tenli, mavi harelerini kehribarlardan çekerek başını eğmişti.
"İndirme başını, dik dur. Fes etme mevlası tam olarak ne kadar." thita oldukça yapıcı bir tonla konuşup baş parmağını kullanarak başını eğen deltasının başını kaldırmıştı.
Jimin'ini, deltasını o ajan şirketinden ve francisco'dan alabilmek için katrilyon öderdi.
"Dediğim gibi 1 trilyon euro, sinirlenme lütfen, lütfen." 1 trilyon euro Taehyung'un sinirlerini her duyduğunda daha da arttırırken kurtulmak için bir adam daha çıktığı için kendine hakim olamamıştı. Bu yüzden sinirlenme diyen güzelinin dudağına sıkı bir öpücük bırakıp mührünü okşamaya devam etmişti.
"Sinirlenmedim, endişelenme. Senin için her şeyi yaparım bir trilyon euro ne demek. Akıllı bir plan yapıp elimdekileri kullanarak bir şeyler yapmam anlaşmayı düşürür." demesiyle kucağında ki beden kahkaha atıp rahatlıkla soluklanmıştı.
"Sinirleneceksin diye aklım çıktı." diyerek, jimin üzerinden büyük bir yük kalkmış gibi konuşarak başını geriye yaptırmıştı.
Tam da bu sırada Taehyung çalan telefonunu açmayı zar zor akıl edebilmişti. Kucağında ki güzelliği ile birlikte ayağa kalkarak üçlü koltuğun yanına gidip, Jimin'ini yavaşça koltuğa bırakmıştı. Daha sonra ise cebinden telefonunu çıkartıp arayana bakmıştı. Namjoon'un aradığını görmesiyle telefonun ekranını meraklı Jimin'ine tutarak aramayı cevaplamıştı.
"Efendim namjoon."
"Taehyung her şey üzerin de gözüküyor şuan. Halloldu yarın medya ya sunulacak ama karınla ilgili bir sorun var." Jimin duyduğu karın kelimesiyle yumruklarını hızla sıkarken mührünün acıyacağını bile düşünmeden ayağa kalkarak Taehyung'un dudağına sertçe öpücük bırakmıştı.
"Namjoon..." Taehyung Jimin'in sinirlendiğini tavırlarından anlarken baskılayıcı tonda konuşarak koltuğa oturmuştu. Ayağa kalkan bedeni ise kucağına oturtarak, kucağında ki bedeni göğsüne çekmişti.
"Kim haber verdi bilmiyorum, ama boşanma davasını erken duydu. Boşanmam diyormuş ve avukatı arayarak saçma tehditler savuruyormuş." diyerek bıkkınca konuşmuştu, namjoon.
"Onu ben halledeceğim. Sen bu Jimin'in çalıştığı ajanların liderini iki gün sonra önüme getir ve bu işleri iki gün sonra tamamen kapayalım." diyerek telefonu kapamıştı.
"Demek karın boşanmak istemiyor. Yoksa aşık mı oldu sana?" Jimin oturan bedenin kucağında sinirli bir ton da konuşurken, Taehyung'dan kurtularak ayağa kalkıp sırtını oturan bedene dönmüştü.
"Jimin yapma be güzelim. Gel odana gidelim ve biraz keyiflenelim olmaz mı." Taehyung hala otururken cebinden sigarasını çıkartıp bir dal içinden çıkartarak ateşlemişti.
Bu sırada ise jimin hızla Taehyung'un önünde bir o yöne bir bu yöne giderken bir anda duraksayarak pantalonunu çıkartıp, bir tek iç çamaşırıyla kalmıştı. Arkasında ona azmış gözlerle bakan adamın karşısında.
"Sen keyif istiyorsun ben ise o kadından boşanmanı istiyorum." diyen Jimin hızla mutfağa gitmişti. Tezgahın üzerinden bir tane lolipop alıp kağıdını açarak lolipopu ağzına kabul ettikten sonra oturan bedene dönmüştü.
Taehyung ise ayağa kalkarak zorla yürüyen çıplak bedene yaklaşıp, elini omzuna dolayarak parmaklarının arasına yaktığı sigarasını almıştı.
"Boşanacağım, ama bu seninle keyif çatmama engel değil ateşli güzelim."
Öyle de olmuştu... Yatak odasına giderek iki beden yatağa oturup, lolipopla sigara dumanını bir yapmıştı.
Jimin Taehyung'un vücudunu yatak başlığına yaslayıp bacaklarının arasına girerek sigarayı Taehyung'a içtiriyor, lolipop ağzında iken Taehyung'un dudaklarına kapanarak Taehyung'un dudakları arasında ki dumanı içine çekiyordu.
O gece Jimin'in mührü taze olduğu için bir bütün olamasalar da sabaha kadar yatağın üzerinde sigara ve lolipopun eşliğinde iki beden kahkaha atarak oyunlar oynamışlardı.
_____
2 gün sonra
"Ulan sen kim oluyorsun da Jimin'e o anlaşmayı imzalatıyorsun!" Taehyung karşına getirtilip zar zor oturtulan alfaya ajan bürosunun sorgu adasında köpürüyordu.
"Onu s-seviyorum çünkü! Sadece- sadece benden gitmiş olsa bile bir gececik benim olmasını istedim!" alfa karşısın da ne kadar delirebileceğini bile bilemediği thita karşısında, buraya getirilirken bacağına bir başka alfa tarafından yediği tekme yüzünden canı yansa bile bağırarak konuşuyor her saniye daha fazla ne olabilir ki diyerek dikleniyordu.
Taehyung verilen cevapla acı kokusunu yaymaya başlayarak karşısında ki bedeni kokusuyla acı çekeceği bir şekilde boğmaya başlamıştı. Alfa burnundan akın eden kokuyla öksürmeye başlarken masada ki kelepçeli olan ellerini çekiştirmeye başlamıştı.
Taehyung sertçe ayaklarını yere vurarak çırpınmaya başlayan adamın saçlarını bir böceği yakalar gibi yakalayıp sertçe başını geriye doğru yaptırmıştı.
"Senin olması için boşluğun da olan kurda yanında ajan olabilmesi için şart mı koştun! Bu mu sevgi, bu mu aşk!" gözlerinden yaşlar akan bedenin başını daha da aşağıya çekmeye devam ediyor, alfa ya ateş gibi yanan harelerle bakıyordu.
"Ulan onun iyiliği için ben kendi canımı yakarken, sen kimsin de onu kendine bağlıyorsun!" başını çektiği bedenin saçlarını sertçe bir hızla çekip bırakmasıyla masada kelepçeli olan ellere hiç acımadan sertçe vurmuştu. Daha sonra ise gözlerine bakarak konuşmuştu.
"Bunu alın götürün babamın yanında muhbir olarak gösterin. Ajan bürosunu ise benim büromla birleştirmek için istihbaratla konuşun. Bütün oraya bağlı ajanlar, aynı rütbede ki ajanların bürosuna verilsin.
Jimin'in anlaşmasını ise bir yıl daha görev yapacak ve anlaşma kapanacak diye gösterin. Bir yıl sonra ise serbet kalacağına dair belgeyi alın ve bana getirin. O bir yıl boyunca benimle olacak ve benim yanımda yürüyecek." diyen thita üzerini düzeltip çığlık çığlığa bağıran adama son kez bakarak arkasını dönmüştü.
"Bunun hesabını, parmaklarımı kırmanın hesabını vereceksin!" Taehyung acı ses tonu ile kekeleyerek konuşan adamla, yerinde duraksayıp başını ona doğru çevirmişti.
"Jimin benim değilse kimsenin değil! Sen acı çekeceksin final'de, geri döndüğün için kafana vuracaksın ama çok geç olmuş olacak! Gözü dönen bir Jessica'yı düşün... Bu gece Jimin'i beklemesi için götürüp bıraktığın evde adamlarına hiç acımadan öldürtecek!"
______Böyle bir bölüm.
Son 2 veya 3 bölüm.
Umarım beğenirsiniz.♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kod Adı: KTH & PJ{M}
FanficEn acı verici şekilde inlet beni, ruhum ruhuna karışsın... Tene giren dişler acı çığlığın yankılanmasını sağlayıp, camların titreyerek parçalanmasını sağlamıştı. Ruheşi #7 sad #6 minv #1 fantastic #2 vmin #9 Taemin #18 Yetişkin içerik! B...