SİLAAAMM!
NASILSINIZ DOSTLARIM? UMARIM İYİSİNİZDİR.
NEYSE UZATMAYAYIM HİKAYEYE GEÇELİM.
____________________________________________
"Ablacım çok yoruldum yeter biraz da gel dinlenelim." diye isyan eden Yeşim'le ben de isyan ettim. 3 saattir aralıksız Kadir beyle oynuyoruz, cılkımız çıktı.
"Ya ama abla en heyecanlı yerinde bıraktık oyunu." Kadir'in tatlı söylenmesine gülümseyen Yeşim kafasını sağa sola sallarken ayağa kalktı.
"Hadi gel mutfağa gidip bişeyler hazırlayalım, eminim acıkmışsındır. Hem oyuna sonradan yine devam ederiz küçük adam üzülme." Ah bu kız hayatımda gördüğüm en iyi ve en akıllı abla olabilir.
"Tamam o zaman, annem sen yokken kurabiye pişirdi kurabiye yiyelim mi?" Sevimli Kadir'in isteği üzerine Yeşim mutfağa yöneldi.
"Elbette küçük adam." Deyip mutfaktan içeri girdi. Kadir'in tatlı sevinç nidaları yükselirken Yeşim daha geniş gülümsedi ve amerikan tarzı mutfaklarından Kadir'in sevinçle yanına koşuşunu izledi.
"Yaşasın! Abla, biliyor musun ben seni çok seviyorum." Kadir'in bu itirazına şaşıran Yeşim küçük kardeşinin burnunu sıktı.
"Öyle mi yakışıklı prens, ne kadar seviyormuşsun?"
"Dünyalar kadar!" Diye cıvıldayan Kadir ablası tarafından şapur şupur öpüldü.
"Ya abla ne yapıyorsun, yanaklarımı salya yaptın! Bişey isteyebilir miyim senden?" Şirince gülümseyen Kadir'i kırarsa ben de Yeşim'in kafasını kıracaktım, ne de olsa yaşlı, deli bir kadınım. Rahatlıkla çıldırtabilirim onu.
"İste bakalım." Diye soran Yeşim şimdiden pişman olmuştu.
"Saçlarını toplar mısın, ben gözlerini çok seviyorum." Yeşim açık konuşmak yerine içine konuştu.
"Neyse ki evdeyim, evde toplayabilirim herhalde." Ah benim saf kızım.
"Yeşim, düşünme yetini mi yitirdin?" sorumu anlamamıştı. Ama anlamasını ben değil Kadir sağlamıştı.
"Ama hep böyle kalsın herkes görsün güzelliğini." Yeşim duraksadı, saçlarını toplayan elleri havada asılı kaldı. Yine de gülümseyerek kafasını olumlu anlamda salladı. Kendi de sıkılmıştı belli ki bu görünmezlikten.
Yiyip içmiş, Yeşim'in odasına çekilmiştik. Kadir biraz daha Yeşim'le oynadıktan sonra uyuya kaldı. Yeşim de kardeşini kucaklayıp yatağına yatırdı. O esnada Meray'ın onları izlediğinden haberi yoktu. Çaktırmadan Meray'ın kafasına girdim.
"Ne o, duygulandın mı?" Diye sorunca birden konuştuğum için korkmuştu.
"Ödümü kopardın salak! Hem sana ne, Sen yeni sahibinin kafasına gitsene!" Diye emrivaki yaptı bana.
"Aaa darılıyorum ama, o kadar beraber kaldım seninle, hakkımı böyle mi ödüyorsun? Ben olmasam onlar da olmayacaktı hem, yalan mı?" Sinir bozukluğuyla ofladı.
"Doğru. Allah'ın cezası, doğru." Zaferle gülümserken annesini yeni farkeden Yeşim'e baktım. Annesinin yüz ifadesinden benimle konuştuğunu anlamıştı. Yine de annesini gördüğü için gülümsedi.
"Aralıksız oyun oynayınca yoruldu, süt ve kurabiye yedirip biraz daha oyun oynadık sonra da uyudu yaramaz." Annesi onu onayladı ve yanına gelmesi için işaret verdi.
Meray kolunu kızının omzuna attı ve beraber odadan çıktılar. Gördüğüm en iyi anne-kız ikilisi olabilirler. Bazen en ufak şeye bile tartışsalar da yine de gül gibi geçinip gitmeyi biliyorlardı. Aslında size Meray ve Berat'ın nasıl tanıştıklarını anlatırdım ama gülmekten kendinizden geçmenizden korkuyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMDEKİ İSPİYONCU
Humorhiç daha önce konuşan bir içses gördünüz mü? Bence gördünüz. ama bizim içsesimiz diğer içseslerden farklı. Neden mi? çünkü o ispiyoncunun teki. romantizmin içine eden ve ambiyansı dağıtmayı her zaman başaran baş rol olan içses aynı zamanda insanlarl...