Gimpo,Kore
25 Ekim 1951Savaş başlayalı bir yılı geçmişti. Babam savaşın başından beri cephedeydi. En son iki ay önce mektup göndermişti. İyiymiş ama savaş git gide büyüyormuş öyle yazmış mektupta. Çoğu cehpe dostunu kaybetmiş. Yakınlarda asker takviyesi olacağını da yazmıştı. İşte bugündü. Kasabadan ihtiyar, genç, savaşabilecek gönüllüler akşam yedi treni ile cepheye gidecek.
Bugün benim doğum günüm on altı yaşına girdim artık ben de savaşa gidebilirim. Ama babam son mektubunda benim bu niyetimi biliyormuş gibi hem kalbimdeki rahatsızlıktan dolayı hem de anneme ve kız kardeşime bakacak kimse olmadığı için benim cepheye gelmememi tembihlemişti. Haklı olsa da ben de cephede düşmanlarımıza karşı gelmek istiyordum lakin yapacak bir şey yok annemi ve kardeşimi geride bırakamam babam bana emanet etti onları.
Annemin seslenmesiyle yatağımdan kalkıp kahvaltıya indim. Sofrada beni bekliyorlardı. "Günaydın" deyip annemin içine sevgisini kattığı börekleri yemeye başladım afiyetle. "Abi, bugün cepheye gidecek gönüllüler ben de babama mektup göndermek istiyorum bana yardım eder misin?" "Elbette Chaeryeong, nasıl bir yardım lazım?" "Burda yaşananları hikaye şeklinde yazacağım ve resim çizmem lazım ama sen daha güzel çiziyorsun" "Anladım tamamdır işlerimi bitireyim söz tren gitmeden bitirmiş oluruz. Size afiyet olsun benim bugün gazeteye gitmem lazım anne" "Tamam oğlum ama elini çabuk tut yengenler gelecek Felix ile bize yardım edersiniz akşama yetiştirmek lazım" "Tamam ben çıktım" evden çıkıp hızlı adımlarla gazeteye doğru yürümeye başladım.
Gazateye vardığımda Jinyoung amca yoktu, kapı kitliydi. Eve dönerken yolda bakkalın çırağı Seungmin ile karşılaştım uçan bir kağıdın peşinden koşuyordu. Kağıdı yakaladım. "Ah teşekkür ederim Minho" nefes nefese kalmıştı ellerini dizlerine koymuş soluklanıyordu. "Ne demek rica ederim önemli bir şey olsa gerek seni bu kadar koşturduğuna göre" "Öyle öyle cepheye gitmek için" "Demek sen de gidiyorsun" "Başka kim var bir tek Chan'ı duymuştum" "Olur mu Changbin ve Hyunjin de gidecek" "Yaa demek öyle sen de istiyordun baya Jeongin söyelmişti yaştan dolayı mı gelemiyorsun?" "Hayır yaşım tutuyor hatta tam bugün on altı oldum ama annemi ve kardeşimi bırakamam babam bana emanet etti bir de biliyorsun kalbim pek dayanıklı değil" "Ah haklısın kabalık ettim böylesi daha iyi hem sana burda da çok iş düşüyor hepimiz gidersek kim çekip çevirecek buraları" "Tabi orası öyle" "Minho senden bir şey rica edebilir miyim ben cephedeyken mektuplarımı anneme okur musun okuma yazma bilmez kadıncağız, bu benim ve cephedeki herkes için çok değerli" "Lafı bile olmaz Seungmin elbette hatta mektup göndermek isterse o söyler ben yazarım" "Hay yaşa Minho çok teşekkür ederim" "Teşekküre gerek yok haydi kendine dikkat et benim eve gitmem lazım" "Görüşürüz Lee Minho".
_
Çok heyecanlıyım ilk ficim. Çok korkunç.
Kendinize iyi bakın ♡