Geleli bir ay oldu. Savaş ne demek insan yaşayınca anlıyormuş, ölümün soğuk nefesini hissedince ensesinde. Düşünüyorum da eğer dönemezsem biricik annem kahrolur zaten babamı kaybettikten sonra bir daha toparlanamadı kadıncağız. O yüzden güç buluyorum kazanıp geri dönmek, annemin boynuna şerefli bir kahraman olarak sarılmak için.Günler yoğun geçiyor sürekli tetikteyiz. Çok büyük olmasa da sürekli çatışmalar devam ediyor. Yaralılarımız var ama Tanrı'ya şükür çok sayıda kaybımız yok. Şu bir ayda bir sürü dert ortağı buldum hepimizin kalbi aynı amaç uğruna atıyor. Aynı zamanda Chan, Changbin ve Hyunjin ile çok yakın arkadaşlar olduk. Bunca zaman aynı köyde olsakta kader burda yazmış dostluğumuzu. Gördüğüm en iyi insanlardanlar birbirimizden güç alıyoruz. Geceleri köyümüzden, ailelerimizden, arkadaşlarımızdan bahsedip kah gülüyor, neşeleniyor kah hüzünlenip, ağlıyoruz ama en sonunda sarılıp Tanrı'ya bizi zafer ile şereflendirmesi için dua ediyoruz.
Yarın yeni teçhizatlar gelirken mektuplar da gelecekmiş. Dönerken de burdan mektupları götüreceklermiş. Bende anneme yazdığım, lakin daha tamamlamadığım, mektubu yollayacağım. Annem okuma yazma bilmez ama gelmeden önce Minho'ya rica etmiştim o okur anneme sağolsun.
"... Annem ben iyiyim vatanım için en şerefli görevin başındayım. Sen nasılsın? Bacakların hâlâ ağrıyor mu? En son getirdiğim merhem iyi gelmişti bittiyse emmioğlu Soobin Dudu neneden alıp gelsin bi kutu. Ne var ne yok köyde? Burda her şey yolunda çadır arkadaşlarım da tanıdık çıktı. Chan, Changbin ve Hyunjin dördümüz kalıyoruz, destek oluyoruz birbirimize. Zaten Eunwoo amca komutanımız çok faydası oldu sağolsun. Dikkat et kendine annem beni de habersiz koyma Eunwoo amcanın oğlu Minho var bilirsin biz onla anlaştıydık o sana mektupları okur sen de yazacağın zaman söylersin o yazar. Ellerinden gözlerinden öperim biricik annem seni çok seviyorum."
Aslan oğlun Kim Seungmin
Mektubu zarfa koyup postaya teslim ettim. Çok özledim annemi babamdan sonra o olmadan yaşayamam.