Seungmin
Ölüm bize ne uzak bize ne yakın ölüm. Yanı başında cenk eden kardeşinin ruhsuz cesedi kucağına düşünce burun buruna geliyor ölümle insan. Moonbin biricik dostum, dert ortağım, sırdaşım. Bugün kollarımda can verdin umut çocuk ve ben yalnızca seni kollarımla sarıp yüzünden hiç eksik olmayan o güzel gülüşünün o an ne kadar memnun bir hâl aldığını izlemekle kaldım. Sanki gidiyorum kardeşim görevimi yaptım şerefli bir asker olarak onur duyuyorum, sende dostunla gurur duy der gibiydin.
Sen benim kardeşimdin. Babamın eksikliğinde, amcamın dedikleri zoruma gittiğinde, annem hasta olduğunda, her yalnız kaldığımda yanımdaydın göz yaşlarımı tek senin yanında akıtır sadece sana anlatırdım her şeyimi.
Şimdi sen bir melek oldun Moon. Hain, kalleş, vicdansız, vahşi, gözü dönmüş cani, şeref nedir bilmeyen, insanlıktan nasibini almamış damarlarında kan yerine zehir taşıyan düşmanlar yüzünden kollarımda kapadın gözlerini ebediyen.
Bugün köylere yardıma gitmiştik. Savaş yalnızca cepheden ibaret değil bir yandan oluşan yıkımı onarmaya çalışıyorduk. İlaç, yiyecek, giyecek hepsi bize bakıyordu. İki gün ateşkes ilan etmiştik. Dostum Moon geldiğimizden beri cephede olmadığı tüm zamanlar revirde olurdu. Neredeyse her şeyi en az hemşireler kadar biliyordu. Bugün de Moon köylerdeki hastaları tedavi ediyordu. Hep böyleydi kanatsız bir melek gibi insanların yaralarına merhem olurdu.
Biz diğer ihtiyaçları hallederken bir anda silah sesleri gelmeye başladı hemen koştum dostumun yanına hastaları bir yere toplayıp silahını almış mücadele ediyordu. Kansız düşman ateşkesi ihlal edip birde köylere saldırıyorlardı. Uzun süredir çatışıyorduk. Hazırlıksızdık desteğe ihtiyacımız vardı. Hastaların durumu ağırlaşıyordu, bir tane gencin kan kaybı iyice artmıştı. Moon fark etti ve yanına gitmek için olduğu yerden çıkar çıkmaz bir mermi isabet etti sağ gögsüne. Yığıldı öylece kucağıma iyi kalpli çocuk. Koştum, yetiştirdim seni ama hemşireler kaybettik dediler. Bin kurşunu kafama yesem daha az acıtırdı.
Senin intikamını alacağım kardeşim. Sana söz veriyorum.
Seni ziyarete bir sürü çocuk geldi Moon, çiçekler getirdiler sana. Hepsinin yaralarına ilaç olmuşsun, sıcacık gülümseyip kucaklamışsın onları. Silah seslerini duymasınlar diye şarkılar söylemişsin onlara. Babaları, abileri, onların kahramanı olmuşsun sen. Minnettarlar, senin gibi hep gülümseyeceklermiş. Umutlarını yitirdiklerinde gökyüzüne bakıp sana tebessüm edecek ve güç alacaklar. Birlikte söz verdik Moon.
İşte bulutsuz gece, parıldayan yıldızlar, gözlerimde yaşlar ve dudaklarımda bir tebessüm... Kayan bir yıldız o sensin Moon. Gülümsüyorsun bana en içten biçimde, ılık bir rüzgar kucaklıyor bedenimin varlığını.
Seni seviyorum Moon, biricik dostum...
_
-kokowa ithafen.