11

565 45 22
                                    

Bazen hayatın bizi nereye, nasıl şekillere getireceğini bilemeyiz. 1 yıl önce keşke söyle biri hayatıma girsin deriz aradan aylar geçer, o insan hayatımıza öyle ya da böyle girer ama her şey değişmiş, tepetaklak olmustur.

İşte son zamanlar böyleydim. Yıllarca merak ettiğim aile ve arkadaş ortamı şuan karşımda ama ben sadece küçük çocuklar gibi halıya bakıp ayaklarımı zemine sürtüyorum.

Ne kadar ayıp olmasın diye muhabbete dahil olmak istesem de yapamıyorum, cesaretim bir türlü toplanmıyor.

"Emir oğlum, yemekleri beğenmedin mi kuzum? İstersen başka şeyler de hazırlayabilirim ne yersin bilemedim ki kusura bakma heyecandan öyle birkaç şey hazırladım."

Sonunda kafamı yerden kaldırıp önümde ki tabağa daha sonra iyi niyetli kadına baktım. Poyraz'ın annesi ne kadar sevecense babası da o kadar sert ve kendinden emin duruyor.

"Hanım zorlama çocuğu"

"Of Ali! Bir şeyede karışmasan olmuyor değil mi? Çocuk saatlerdir burada esir gibi oturuyor acıkmıştır diye şey ettim. Ne olur yani sende biraz yesen, içim birazcık rahat eder."

"Şey gerçekten yemekler çok güzel duruyor ama aç değilim ve biraz gerildim." Anlayışla kafasını salladı.

"Ama yavrum gerilecek bir şey yok ki, bizden mi utandın? Çekinme kuzum sende benim yavrum sayılırsın, koca danamın emanetisin."

Yapma be yapma.

Titrek bir nefes bırakıp elime çatalı alıp sarmaya batırdım. Evet Emir gerilmene gerek yok. İlk defa bir annenin sen seversin diye yaptığı yemeği yiyeceksin ama endişelenecek ya da korkulacak bir şey yok.

Kendi kendimi rahatlatmaya çalışıp sarmayı ısırdım. Güzeldi. Anne yemeği nasıl olur diye düşünüp gittiğim ev yemekleri yerlerinden daha güzeldi. Bilmiyorum belkide bana öyle geliyordu ama ben hiç bi annenin yaptığı çayı bile içmedim. Böyle bir ortama gelmedim ya da ne bileyim bir komşuya gidip oturmadım. Belli bir yaşa kadar nefes almaya çalışıp o  neye izin verdiyse onu yedim ya da kendim yapmaya çalıştım.

"Ellerinize sağlık gerçekten çok güzel"

Sesim titriyor işte. Gözlerimi kaçırdığımda bana gülümseyerek bakan Onur abiyi gördüm. Poyraz'ın en yakın arkadaşı, yoldaşı olan adam.

"Yaa beğenmene çok sevindim. Hadi bitir bak poğaçam da güzel olur."

"Huri zorlama çocuğu diyorum."

Yaramazlar gibi omuz silken Huri ablaya gülümsedim. Konu uzamasın diye susup bu seferde poğaçayı yemeye başladım. Tabağımdakileri yavaş yavaş bitirip bir yandan da Poyraz'ın gelmesini bekliyorum.

Parkta kavga olmuş ve bu kavga daha önce görmediğim ve asla görmek istemeyeceğim türdendi. Poyraz kapıma dayanıp konuşmama ya da soru sormama izin vermeden Dodo'yla beni ailesinin evine götürdü. Ailesine dikkat edin diye defalarca tembihleyip gitti ve saatlerdir gelmedi.

"Ali abi ben gitsem ya? Hani otele falan gidebilirim ya da ne bileyim evime gitmek istiyorum"

Ali abi oturuşunu düzeltip Onur'a baktı.
"Emir, Poyraz'ın nasıl üstüne basa basa tembihlediğini sende gördün. Demekki önemli şimdi seni yollarsam hem deli oğlandan kurtulamam hemde sana bir şey olursa... Tövbe tövbe! Yok oğlum yok, rahatsız olduysan Huri ablan sana odanı göstersin, Poyraz'ın kıyafetlerinden versin istediğin gibi yat rahatına bak"

Siktir ya hepten ayıp oldu. Of evime gitmek istiyorum işte! Zenna ve Dodo bir köşede uyuyordu Zenna olmasa rahat durmazdı benimde bahanem olurdu.

"Sıkılma oğlum birazdan Poyraz da gelir belki için rahatlar. Bir şeye ihtiyacın olur asla çekinmeni istemiyorum. Poyraz'ın odası zaten banyosunda temiz havlu var istediğin gibi duş al, eşyalarını karıştır istediğini giyin. Televizyonunda filmler vardı istediğini aç ama ne olursun gitmekten bahsetme olur mu?"

"Şey yatsam daha iyi olur biraz yoruldum. Ama şey Poyraz yatağında yatmama kızar mı?"

Ne kadar seviyorum derse desin hijyen ve huy olarak insan tiksinebilir. İçeride şen bir kahkaha tufanı oldu.

"Oğlum sen o yatakta yat bizim deli daha dokundurmaz yatağa, nevresime ama istersen değiştirebilirim."

Kafamı hızlı hızlı iki yana salladım. Dokunamasam da dokunmak istiyorum. Belki de onun yatağı Poyraz gibi kokardır. Poyraz yanımda oturduğunda erkeksi bir koku burnuma doluyor daha iyi koklamak için yaklaşmam gerekiyor ve asla yapamıyorum. Belkide tenine çok dokunamasam da saçlarının değdiği yastıkta yatar, saçlarının kokusunu biraz olsun hissederim.

"Tamam o zaman hadi gel odayı göstereyim. Emir oğlum bak ne olursa olsun neye ihtiyacın varsa çekinmeden söyle olur mu? Bak Onur abinde karşı odada kalıyor seslenirsen hemen gelir. Poyraz geldiğinde odasına gelir üstünü alır korkma tamam mı yavrum."

"Şey tamam. Her şey için çok teşekkür ederim. Dodo'yu yanıma alsam ağlamaya başlar Zenna ile kalsa olur mu?"

"Tabi olur onları ayırmaya çalışak ohooo"

Kıkırdayıp kafamı salladım. Huri abla gülüşüme bakıp içten bir şekilde gülümsedi.

"Poyraz haklıymış gülünce çok tatlı oluyorsun. Oğlum aşık olmakta sonuna kadar haklı neyse iyi geceler"

İçeridekilere bakıp "iyi geceler" dedim onlarda aynı şekilde karşılık verdi.

Evveet yeni bölüm geldi çocuk adamlarrr. Umarım beğenmiştirsiniizzz hepinizi öpüyorumm kendinize iyi bakınn.

Oy ve beğeni yapmayı unutmayınnnn

Sevebilir  misin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin