6 - köpek pozisyonu

897 75 42
                                    

"No, I don't need your help."

gece yarısı kendi işimi kendim halletmeye çalışıyordum. "ah," gözlerimi yumarak, dişlerimi alt dudağıma bastırdım. "sikeyim."

rahatlamamla birlikte derin bir nefes aldım, ne hallere düşürmüştü, tek bir dokunuşu bile beni devirecek hale gelmişti. lavabonun ışığını kapatıp oradan çıktım. sessiz adımlarla tekrardan yatağıma geçtim, güzelce uyuyordu.

ölümüm bu adamdan olacaktı.

***

"uyan." diyen bir adamın sesini duymamla gözlerimi sıktım. "bugün progmamım boş." uykulu sesle demiştim, adamın ofladığını duydum. kendimi diğer tarafa döndürerek, göz kapaklarım ışık olmayan yeri hissettiğinde rahatladığımı hissetmiştim. "ne zamandan beri?" minho olduğunu anlamam uzun sürmedi.

"kendi işlerini kendin yap minho, beni boktan işlerine karıştırma."

yastığı yüzüme gömerek sessizliğe maruz kaldım bir süre. "gece benim adımı boktan işlerine karıştırdın." yutkundum, uyumuyor muydu bu adam dedim, iç sesimle resmen kavgaya girmiştim. bedenimi yataktan kaldırarak, ona döndüm. bakışları üzerimdeydi. "nerden biliyorsun bunu?"

"ses çalışmalısın jisung, sesini kontrol etmeyi bilmelisin. özellikle buna benzer günlerde,"

rolex saatini çekmeceden aldıktan sonra bileğine taktı. hem kendi işleriyle bir taraftan uğraşıyordu hemde bana laf yetiştirmekle ilgileniyordu. "sahi sen, ne zamandan beri bu işlerine adımı alıyorsun?"

iki elinide yatağa koyarak, yüzünü bana yakınlaştırdı. uzaktan bakılınca köpek pozisyonunda gibiydi, "konuş." dominantlığını tekrar eline almıştı. "sadece dün." gözlerimi ondan kaçırıyordum, utancımdan yerin dibine girmediğime şükrediyordum ta ki...

"emin misin jisung?"

"eminim."

"tamam o zaman, dün yapacak kadar utanmadıysan benim karşımda soyunmaya da utanmazsın." demişti dümdüz ifadesiyle, gözlerimi ilk defa onun gözleriyle buluşturmuştum. bahse girerim şu an yanaklarım al rengini aldı, minho zaferle hahladı. "biliyordum, bunu yapacak kadar cesur değilsin. lakin tek başına her şeyi yapacak kadar cesursun." diyerek kendini doğrulttu. "zen bizi istiyor, yeni çekimler için."

yarım ağız sırıttı. "utanmazsan yanımda dekolteli şeyler giyeceksin. kendine hakim ol olur mu?" karşıma geçip, yüzüme bakarak dalga geçiyordu benle.

daha sonrasında otel odasından çıktı. "yüce tanrım!" diye bağırdım. "tanrı kahretsin böyle işi."

***

"peter.." kolunun arasında boşluk bırakmıştı. "hayır." diyerek hızlı adımlarla çekimin olduğu yere gitme planım vardı, yemin ederim ki arkamdan göz deviriyordu.

zen'in şirketi yakın olduğundan hemen gelmiştik. kapıda bizi bekliyordu. "hoş geldiniz!" dedi ve ikimizi erotik bir sahne karşılaşmıştı. kıyafetlerimizi tek hamlede giydirmiştiler, aceleci davranıyorlardı. tabi bunlara kıyafet dersek, "şimdi, sahnenin herhangi bir yerine geçin. ben halledeceğim."

geçtiğimizden itibaren hemen konuştu, "jisung, köpek pozisyonu alır mısın?" gözlerimi kırpıştırdım, pekâlâ. "tamam.. minho sen jisung'un arkasına geç." gülmemek için kendini zor tutuyordu minho, zen'in dediğini yapıp arkama geçmişti. açıkçası doğruyu söylemek gerekirse kendimi güvende hissetmiyordum.

"eğil şimdi minho, yüzünü, jisung'un boynuna getirecek kadar eğil." yavaş yavaş nefesini hissetmeye başlamıştım. "seks sahnesi mi çekiyoruz belli değil." dedim sessizce. o da kıkırdayarak, soğuk nefesini bana üfledi. "yapma şunu."

"jisung, sen kameraya bak. minho sende kafanı jisung'un boynuna göm." dediklerini ikilitmeden yapmıştık.

"çe-ktim!" sonunda,

zen, birkaç kez bizi buna benzer pozisyonlara sokup bırakmıştı. "yorucuydu."

"seni daha fazla yorabilirim." dedi minho sözüme karşılık. "gerek yok." elini bacaklarıma götürerek ilk pozisyonumuz gibi kafasını boynuma gömdü. "eğer dün geceyi tekrar yaşayacaksan beni kesinlikle çağır."

mrbb bolum sonu hahaha

neyse gıydıklerını atım mı sıze:)))

saka

DOGRUYU SOYLEYIN SASIRDINIZ DIMI SİFLŞWLFŞWMCŞEÖCĞWLİG neyse hadı oy verın yorum atın byee

hizmetkâr, minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin