34

1.2K 75 215
                                    

Felix ameliyata gireli tam tamına bir buçuk saat oluyordu. Neden bu kadar uzun sürmüştü ki? Acaba kötü bir şey mi oldu?

Bu düşüncelere dalar iken ameliyathanenin kapısı açıldı. İçeriden Baek çıkınca hızla yanına gittim.

"Baek! Durum?"

"Üzülerek söylüyorum ki, Felix iyi ama maalesef, bebeği kaybettik. Mermi tam bebeğin göğüsüne gelmiş. Eğer tekrar çocuk sahibi olmak isterseniz bile bunu başaramazsınız, çünkü bebek küçük olduğu için biraz zor bulundu. Bu yüzden yumurtalıklar hasar gördü. Yani artık bir bebeğiniz olamayacak. Felix'i 2-3 dakikaya normal odaya alacaklar. Yanına sadece bir kişi gidebilir, çok fazla yormayalım. Tekrardan geçmiş olsun ve özür dilerim."

Baek dediklerinden sonra hemen gitti. Benim ise o an dünyalar başıma yıkılmıştı. Dolmuş gözlerim ile diğerlerine baktım. O'nların da benden bir farkı yoktu.

Dengemi kaybettiğim için ağlayarak yere düştüm. Diğerleri başıma toplandı ama o'nları duymuyordum bile. Başımda hem ağlıyor, hem beni kaldırmaya çalışıyorlardı ama ben o'nları duymuyor, sadece yere bakarak gözümdeki yaşların gözümden akıp gitmesini sağlıyordum.

"Hyunjin, kalk lütfen. Bak birazdan Felix'i çıkaracaklar. Seni böyle görmesin."

Minho'nun dediğini bile zar zor duymuştum. Kafamı salladım ve hemen yanımızda ki sandalyeye oturdum.

Kafamı ellerim arasına aldım ve göz yaşlarımı sildim. Siliyordum ama bir işe yaramıyordu. Çünkü göz yaşlarım durmaksızın akıyordu.

Ameliyathanenin kapısı açılınca sedyede yatan, gözleri kapalı Felix gördüm. Hemen kalktım ve yanına gittim.

"Bey efendi, maalesef şuan yanına yaklaşamazsınız. Biz size haber vereceğiz. O zaman yanına gidebilirsiniz."

Hemşirenin dediklerinden sonra başımı salladım ve sandalyeye geri oturdum. Felix'in o kurumuş dudakları, solmuş yüzü, sanki hiç açılmayacakmış gibi duran gözleri gözümün önüne geldikçe kalbim acıyordu.

Ayağa kalktım ve asansöre doğru yürüdüm. Felix'i hasta asansörü ile çıkartırlar iken ben de yanında ki normal asansör ile oda katına çıktım.

Asansörün durması ile hızla asansörden indim. Felix'i 172. odaya getirdikten sonra açık kapıdan o'nları izlemeye başladım.

Felix'in koluna bir serum taktıktan sonra bir kaç şeyler daha yaptılar ve odadan çıktılar.

"Hemşire Hanım, girebilir miyim?"

"5 dakika sonra girebilirsiniz."

"Tamam, teşekkürler."

Yanda ki sandalyeye oturdum. Asansörün kapısı açılması ile gelenlere baktım. Diğerlerinin geldiğini görünce hepsi yanıma gelmiş, Felix'in durumunu sormuşlar idi.

"Felix'i 5 dakika içinde görebileceğiz. Sağlık durumunda bir sıkıntı yok."

"İlk Hyunjin girsin, sonuçta o'nun bizimkinden daha çok önemli bir konusu var."

"Minho haklı, önce Hyunjin girsin. Ardından sıra ile gireriz."

Chan'in konuşmasından sonra Felix'in telefonunu çıkarttım ve mesajlara tekrar girdim. Mesaj hâlâ aklımı kurcalıyor idi. Minho'nun dedikleri doğru olabilir ama beynim bana parayı vermem gerektiğini söylüyor idi.

Mᴏʀᴛᴀʟ Lᴏᴠᴇ | HyunLixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin