Mᴏʀᴛᴀʟ Lᴏᴠᴇ | HyunLix

39

1 Hafta Sonra:

Hyunjin Anlatımıyla:

Valizimizi hazırladıktan sonra, kıyafetlerimizi giymek için yatak odasına gittik. İkimizde kıyafetlerimizi giydikten sonra, valizlerimizi elimize aldık ve evden çıktık.

Havaalanına gitmek için taksiye bindik. Giderken arka koltukta küçük küçük yiyişmemizi saymıyorum.

Uçağa bindik ve ikimizde derin nefesler aldık.

"Hazır mısın güzelim?"

"Hazırım sevgilim."

Birbirimizin dudağına minik bir öpücük bıraktık ve yolculuğa başladık.

.

Uçaktan indik ve rezervasyon yaptırdığım otele doğru gitmeye başladık. Otele gelince odanın anahtarını aldık ve odaya doğru çıkmaya başladık.

Odaya gelince valizimi kenara bıraktım ve kendimi yatağa atıp, Felix'i kucağıma çektim.

"Lixie-ah~"

"Efendim Hyun?"

"Seni özledim."

"Ben de seni özledim."

"Öpüşelim mi?"

"Öpüşelim."

Tam dudaklarımızı birleştirecektik ki, telefonumun çalması ile derin bir iç çektim ve ardından telefonu cebimden almaya çalıştım.

"Kim arıyor ise, telefonun bütün sinyallerini o'na sokayım."

Ardından ekranda 'Minho Bacım🤙🏻' yazını görünce, göz devirdim.

Arama
Minho Bacım 🤙🏻

Efendim Minho?

Vardınız mı?

Vardık.

He iyi.
Olum bir de oteldesiniz.
Aramasaydım bir şeyler çıkardı.

Çıkıyordu zaten.
Aramasaydın, çıkacaktı.

Ohh, canıma değsin.
Geçen gün Jisung'la öpüşeceğim
zaman bizi basan sen değil miydin?

Öcünü mü alıyorsun?

Evet!
Nihaha!

Öğk!
O ne biçim gülüş amına koyayım?

Felix alttan kıkırdar iken, eli ile de göğüsüme masaj yapıyordu.

Bu benim kötü adam gülüşüm.

Bok gibi bir gülüşmüş kardeşim.

Sen ne anlarsın be!?

Felix'in eli yavaş yavaş aşağı doğru giderken, ben ise ne yaptığını anlamaya çalışıyordum.