Düğün

61 5 16
                                    

Gözlerimi kapattım, uyumaya çalıştım ama olmuyordu. Yarın evleniyordum uykuya ihtiyacım vardı ama yapamıyordum duyduklarımdan sonra nasıl uyuyabilirdim. Babam kanserdi ve elimden hiç bir şey gelmiyordu, daha ne kanseri olduğunu bile bilmiyordum. Tek çaremin evlenip babamı mutlu etmek olduğuna inanamıyordum. Annemle konuşmak zorundaydım benimde bildiğimi bilmeleri lazımdı.

Gece zor uyumamdan sonra sabahın ışıkları yüzüme vuruyordu. Eğer bana bir kaç hafta önce 'haftaya evleniyorsun' deselerdi hayatta inanmazdım. Hemen kalkıp elimi yüzümü yıkadım üstüme uzun kısa kollu bir elbise giyip annemin yanına gittim saate baktığımda daha erkendi. İçeri girdiğimde annem yatağı topluyordu. Arkasından gidip sarıldım "Günaydın benim güzel annem" Annem gülümseyerek bana döndü "Günaydın, hayrola ne oldu?" annemi kolundan tutup topladığı yatağa oturttum "Anne seninle bir şey konuşacağım" Annem merakla bana döndü "Söyle canım" deyince gözlerim dolmaya başladı.

"Ben, ben babamın hasta olduğunu biliyorum" bunu söylerken kendimi tutamadım gözlerimden yaş süzülmeye başladı  o sırada annem "Sen, nasıl..." o da ban buğulu gözlerle bakınca sarıldı bana. "Anne ben ne yapacağımı bilmiyorum babamın da ablam gibi ölmesini istemiyorum" Annem yüzünü bana çevirdi, kızarak "O nasıl söz baban iyileşecek" bu sefer daha dikkatli inceledi "Yoksa sen bu yüzden mi evleniyorsun?" Annemden bunu saklamam lazımdı "Evet fakat, fakat sevdim ben Ateşi" Annemin bundan şüphelenmemesi gerekiyordu yoksa daha çok karışırdı her şey.

Annem "Bak bana doğruyu söyle gerçekten sevdin mi Ateşi? Seni istemediğin bir şeye zorlamayız biliyorsun" Anneme hemen kafa salladım "Yok annem gerçekten seviyorum. Hemen bu insanlara çok ayıp olur açma böyle konular" Anneme söylediğim 'seviyorum' yalanı içime oturmuştu. Annem "Peki kızım" dedi. "Hadi inelim aşağıya merak etmesinler" 

Kahvaltı masasında yemek yerken herkesin yüzünde güller açıyordu bir kaç kişiler hariç. Leyla masanın başında dudaklarını kemire kemire Ateşi izliyor, Ateş beni süzüp duruyordu ben ise babamı düşünüyordum. Kızlar ile birlikte toplandığımızda Ateş bizi tekrar kuaföre bıraktı kapıdan çıkarken Ateş Sümra'nın yanında "Aylin eğer gelinlik uygun olmazsa orada değiştirmek zorunda kalırsın haberin olsun" Ne saçmalıyordu Ateş? Açıklığından bahsediyordu.

Ben tam konuşacakken Sümra abla girdi araya "Ateş sen ne karışıyorsun kadın zevkine, ayrıca Aylin değil Aşkım de helalim de ben mi öğreteyim." Sümra abla böyle söyleyince Ateşe olan sitemim yerine utanç girdi araya. Ateş de bundan gerilecek ki "Yengeee!!!" dedi. Sümra abla "Tamam, tamam sustum" dedi ve arabadan indik.

Kuaför benim saçlarımı yaparken içeri Sümra abla girdi iki yanımda oturan Hale ve Sevime kaş göz hareketi yapınca onlar dışarı çıktı ben de "Ne oluyor abla?" dedim. Yanıma oturdu "Kuzum biliyorsun ki bu ailenin ilk gelini benim, annemde evin kurallarını anlatmam için beni görevlendirdi" Şaşkınca döndüm "Neden şimdi? Yarın konuşurduk" mimiklerini değiştirmeden "Tatlım gerdeğe girmeden önce konuşulmam istendi" Ne! ne alaka çüş.

Anlamamış bir şekilde baktım "Şöyle ki Babaannem evlenecek olsanız bile gerdek olacağına inanmıyor bu yüzden yarın sabah bana çarşafı getirmek zorundasın" Gerçekten bu ailenin DNA sı bozuktu ne istiyorlardı? Benim yerin dibine girmemi mi? Ayrıca Ateşle aramızda asla böyle bir şey olmayacaktı benim suskunluğumla "Ne oldu kız dilini mi yuttun? Neyse Evin kuralları şöyle ki siz yeni evli olduğunuz için bizde bir hafta boyunca geç kahvaltı yapacağız yani geç kalkarsanız. Daha sonra sabahları kocanı uğurluyorsun akşamda karşılıyorsun. Kendininki ve kocanın temizliğinden sorumlusun yani çamaşır falan filan anladın sen. İstediğin zaman haber verilmek şartıyla dışarı çıkabilirsin aksi taktirde Ateşten beklenmedik gol yersin. Her akşam saat 8 de akşam yemeği oluyor ardından çay ve son olarak saat 9 da odanıza çekilebilirsiniz. Bu kadar sorun var mı?"

Küçük MutluluklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin