2

184 28 4
                                    

"Gerçekten mi?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Gerçekten mi?"

"Evet ve annem onun gerçekten yaşlı bir ruh olduğunu söyledi. Sanırım yıllardır dünyaya hapsolmuş, beni de kaçış yolu olarak görmüş olmalı."

"Vay be, doğrusu bazen seni kıskanıyorum Jungkook. Keşke ben de onları görebilseydim." Bu konuda sessiz kaldım. Belki benim yerimde Taehyung olsaydı bu işleri daha çabuk halledebilirdi ya da ilgilenebilirdi. Çünkü o görememesine rağmen bu konulara benden daha çok ilgiliydi. E doğal olarak ben de Taehyung yerinde olmak isterdim. Bunu tabii ki onun suratına söyleyemedim.

Yan komşumuzun oğlu Taehyung ile bizim evin bahçesinde çimlere oturmuş sohbet ediyorduk.

Bir gün evimizin bahçesinde boşlukla konuştuğumu gören Taehyung, iki bahçenin arasındaki sınır görevi gören çitlerin arasındaki boşluktan beni izlemiş ve birden benimle iletişim kurup arkadaş olmak istemişti.

Başta sıcak bakmadığım için ruhları gördüğümle alakalı doğruları söyleyip onu kaçırtmak istemiştim ama o, bu konulara tahmin ettiğimden çok daha meraklıydı; kısaca isteğim geri tepmişti.

Ben malum durumum yüzünden ne kadar Taehyung'dan kaçmaya çalışmış olsamda Taehyung, kendini yaralama pahasına da olsa beni her bahçede gördüğünde çitlerden atlayıp yanıma gelmiş ve anlattığım doğaüstü olayları can kulağı ile dinlemişti. Bu işin sonunun gelmeyeceğini anlayınca da çitlerin bir kaç çivisini söküp arasından geçebileceğimiz kadar bir alan yapmıştık.

E tabi o zamanlar küçüktük geçebiliyorduk, şimdi ise o araya sığmadığımızdan orayı bir kapıya dönüştürmüştük.

Taehyung benim bu paranormal olaylarımı bilip bana inanan, can kulağıyla dinleyen tek arkadaşımdı. Diğerlerine anlatmaya götüm yemezdi çünkü şikayet edilip bir hastanesine yatırılmam an meselesi olurdu. Zaten Taehyung bana yetiyordu. Bir şeyleri paylaşabildiğim için evde kafayı yemiyordum.

"Bu arada Jungkook." Dedi Taehyung ve devam etti. "Yeontan buralarda mı?"

Oh ve evet bir de Taehyung'un köpeği vardı, ismi Yeontan. Vardı diyorum çünkü bir yıl önce ölmüştü ve ondan uzak kalamayan Taehyung, onu evlerinin arka bahçesine gömmüştü. Bu yüzden Taehyung'un peşinde dolaşan Yeontan'ın ruhunu görebiliyordum.

Evet manasında kafamı salladım ve "Sağ tarafında duruyor." Dedim. Elini uzatıp sağ tarafta havayı okşayan Taehyung'a gülmeden edemedim. "Ne gülüyorsun?"

"Şu an tam olarak Yeontan'ın kıçını seviyorsun Taehyung." Birden elini çekip ıyylayan Taehyung'a tekrardan kıkırdamadan edemedim. Ve evet ilginçtir ki ruhları göremeyen Taehyung, Yeontan'ı elleyebiliyordu. Belki de aralarında bağ olmasından dolayı olabilirdi. "Yeontan halinden memnundu bu arada." Bu sefer elini doğru yere yerleştirip sevmeye devam eden Taehyung'dan ilgimi çekip kafamı gökyüzüne çevirdim.

Litost / Liskook³ (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin