Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
MENASİR
2.BÖLÜM: BURUN BURUNA BEDENLER
Toplantı boyunca konuşulan hiçbir şeyi anlamadığım için kendimi mal gibi hissetmiştim. Konuştukları konular hep şifreliydi, anlamamamın en büyük nedeni de buydu. Bu davet, benim bu işlere ne kadar yabancı olduğumu bir kere daha kanıtlıyordu.
Saat baya geç olmuştu toplantının son demleriydi ve bu süre zarfında Ajda benden tarafa bakmamıştı bile. Bunun verdiği rahatlıkla kaçıncı olduğunu bilmediğim bardaktaki içkimi yudumlarken Ajda'yı izlemiştim. Masadakilerden yaş olarak küçük olmasına rağmen iş hakkında hepsinden daha mantıklı ve elle tutulabilir fikirler ortaya atıyordu. Konuşulanları çok anlayamasamda, onun başarısı fark edilmeyecek gibi değildi. Bu yüzdende o konuşurken herkes onu bölmüyor, saygıyla dinliyordu.
Ben dışında.
Locadakiler saygıyla, bense kafesinden yeni çıkarılmış bir aslanın hırçınlık arzusu gibi yoğun bir arzuyla izliyordum onu. Toplantının başından sonuna kadar ciddi duruşu, ister istemez kadınlığımın arzuyla ıslanmasına neden olmuştu. Bu ciddiliğini toplantı dışında, çok daha zevkli bir atmosferde bedeniyle birlikte üzerimde kullandığını düşünmek beni bu hale getirmişti. Ve düşüncelerimin üstüne birde bacağının bacağıma teması vardı. Galiba içmeyi bırakmam lazımdı, sıcak olmuştu çünküsü.
Önce kolumda bir temas hissettim. Ajda diğerlerinin görmeyeceği şekilde kolumu okşuyordu, ona doğru dönünce "Benimle geliyorsun, öyle değil mi Şimal?" fısıldayan sesiyle kulağıma yaklaşıp sorduğu soruya mantıklı bir insan olsaydım, hayır derdim.
Ama değildim.
Boynumda nefesini hissettiğim kadına yükseliyordum. Bu da beni mantıksız birisi yapıyordu bence çünküsü onunla gitmek istememin başka bir sebebi olamazdı.
Yüzünü görebileceğim şekilde kafamı ona çevirip "Tamam, olur, ama tek seferlik." diye sorusuna cevap verdiğimde, gözlerinden memnun bir ifadenin geçtiğine şahit oldum. Onu reddetmemem hoşuna gitmişti.
