Reis / mahalle serisi

15.

Destekleriniz için çok teşekkür ederim.
İyi okumalar:)

Eslem'in anlatımı

Sabah erkenden hastaneden çıkış yapıp abimlerin evine gelmiştik. Annem ne kadar kendi evine gelmemi istese de kabul etmemiştim.

Abimler sürekli onlarda kaldığım için bana da bir oda yapmışlardı evlerinde. Onların evinde çok rahat olacağım için abimlere gelmeyi tercih ettim.

Dünkü olaydan sonra arda beni uğurlamaya gelmemişti. Bende beklememiştim zaten.

Hastaneden çıkarken güvenliği tembihlemiştim. 'Kameraları kontrol et. Eğer benim kaldığım odaya siyah saçlı, Ela gözlü, uzun boylu bir adam girerse o kısmı bana at. Ben izlicem.' Dedim.

Beni odada göremeyecek olan bir Emre'nin yüz ifadesini çok merak ediyorum.

Ardan 1.5 saat sonra telefonuma bir bildirim geldi. Bu sabah tembihlediğim güvenlikçi abiydi.

Güvenlikçi abi: *video*

Hızla videoyu açıp izlemeye başladım. Videonun her saniyesini dikkatle izledikten sonra gülmeye başladım.

Çok fazla güldüğüm için yengem meraklanıp yanıma gelmişti. Videoyu ona da izletince oda gülmeye başladı.

"Yenge baksana şunun yüzüne." Dedim kahkahalarımın ardından. "Gördüm. Gördüm. Nasılsa şaşırıyor ama." Dedi oda gülerek.

"Çok iyi yaptın haber vermemekle." Dedi yengem. Kafamı salladım. "Hem beni mahalleden kovuyor hemde beni geri mahalleye götüreceğini söylüyor. Dengesiz midir nedir." Dedim.

O sıra da kapı çaldı. Yengem kapıyı açmaya gitti. 1 dakika sonra koşarak bana geldi toprak. Toprak benim yeğenim oluyor henüz 6 yaşında. Toprak ve ben çok iyi geçiniriz.

"Hala nasılsın?" Diye sordu. "İyiyim halacım sen nasılsın?" Diye sordum. "Bende iyiyim halacım seni çok özledim." Dedi. "Bende seni çok özledim. Hadi git üzerine değiştir ve yemeğini ye." Dedim.

Kafasını sallayarak yanımdan ayrıldı. O sırada telefonum çaldı. Arayan Besteydi. Telefonu açıp konuşmasını bekledim.

B: eslem. Birtanem nasıl oldun? Canın hâlâ yanıyor mu? En kısa zaman da yanına gelicem.
E: bi sus be kızım. Motorun soğusun. Nasıl bu kadar hızlı konuşuyorsun anlamıyorum ki.
B: evet. Evet. Sen iyileşmişsin bana bunları dediğine göre.
E: iyileştim Beste. Ben iyiyim sen nasılsın? Var mı bir sıkıntı?
B: yok kuzum ne sıkıntısı olucak. Tek sıkıntı seni merak eden Emre'nin yolladığı adam.
E: Semih'i hâlâ yoluyor mu?
B: evet senin hakkında bilgi almak için yollatıyor. Bende ona hiç bir şey söylemiyorum. Hatta bi ara senin telefon numaranı istemişti vermedim.
E: iyi yapmışsın vermemekle. Sen yeni evlere bakıyor musun?
B: evet bakıyorum. Ama hiç birini beğenmedim şu ana kadar.
E: neyse kader kısmet. Sen akşama geliyorsun dimi buraya?
B: evet aşkım geliyorum.
E: tamam o zaman akşam görüşürüz öptüm bb.
B: bende öptüm görüşürüz.

Diyerek telefonları kapattık. Demek hâlâ Semih'i bize gönderip besteden haber alma çabasındaymış.

Ama çok bekler çünkü beste ona hiç bir şey söylemez.  Aradan geçen yarım saatin sonunda toprak tekrar yanıma gelip uzandı.

"Hala bir şeyler yiyip bir şeyler izleyelim mi tıpkı eskiden yaptığımız gibi?" Diye sordu. "Tabi halacım sen anneni çağır hemde annene sabah aldığımız abur cuburların yerini sor." Dememle kafasını salladı.

Toprak gidince bende televizyondan netflix' e bağlandım. Animasyon filimlerinden bir tanesini açıp durdurdum ve yengemle toprağı beklemeye başladım.

Kısa süre de ikiside gelip yanıma uzandı. Bende filimi açtım. Beraber izlemeye başladık.

Filimin bitmesine yakın zil çaldı. Yengem kalkıp kapyı açmaya gitti. Bizde toprakla daha çok birbirimize sokulup filimi izlemeye devam ettik.

Kapının ordan abimin sesi gelince gelenin abim olduğunu anladım. Abim gelip önce toprağa sonra bana sarıldı.

"Napıyormuş bakalım benim minik kurdum ve cadım?" Diye sordu gülerek. Abim bana sürekli cadı. Toprağa ise minik kurt derdi.

"Ya abi büyüdüm artık ben. Vazgeç artık cadı demekten." Diye homurdandım. Abim bana gülüp "kızım sen benim için hâlâ çocuksun. O yüzden sus." Diyerek oturma odasından çıktı.

"Eslem. Besteye sorar mısın ne zaman gelicekmiş." Dedi yengem kafamı sallayıp telefonumu cebinden çıkardım. Watsapp'a girip. Besteye mesai yazmaya başladım.

Siz: beste ne zaman gelcen?

Diye mesaj attım. Beste ise çok geçmeden cevap yazdı.

Bayb: şimdi yola çıktım. Yarım saate ordayım.

"Yarım saate burdaymış yenge." Dedim. "Tamam yengecim." Toprakla filim izlemeye devam ettim.

Aradan yarım saat geçmişti. Yengem sofrayı hazırlamıştı. Bi an önce oturup yemek istiyordum. Her şey çok güzel görünüyordu.

Ben yemeklere özlem ile bakarken kapı çaldı. Kalkıp hızla kapıyı açtım. Besteyi görünce gülümseyerek sarıldım.

"Kız ayaklanmışsın."dedi. "Evet ayaklandım." Dedim gülerek. Birlikte içeri geçtik.

Beste abim, yengem ve toprak ile de sarılınca birlikte sofraya geçtik. Tam çatalıma batırdığım yemeği azıma atıcakken kapı çaldı.

"Eslem sen bakar mısın yengecim kapıya. Ben toprağa yemek koyuyum." Dedi kafamı salladım. Oflayarak kapıyı açtım.

Karşımda gördüğüm kişi ile çok şaşırdım. Bunun burda ne işi varki. "Senin burda ne işin var alaz?"