Bölüm 13

651 48 13
                                    

"Dostum konuş artık!" 

Ned'in ısrarlarına karşı uzun süre boyunca dayanabilmiştim ama şu an her şeyi söylemeye çok yaklaşmıştım. Hayır, Spider-Man olduğumu değil. Bunu zaten biliyordu. "Ned--"

"Söylemezsen Star Wars LEGO'nu yıkarım." 

Baygın bir şekilde yüzüne baktığımda bu dediğinin saçma olduğunu kabul etmişti çünkü onu bir tek ben yapmamıştım. Birlikte yapmıştık ve o böyle bir şeyi kıracak biri değildi. "Her neyse." diye lafa girdim. "Ben... yani biz... Yani ben ve Y- Megan. Biz öpüştük." 

"Sonunda!" Çatık kaşlarımla ona baktığımda konuşmaya devam etti. "Kör değiliz Peter. Ben ve MJ de bunu gördük. Bu yüzden seni lunaparktan çıkar çıkmaz eve getirdim."

"Çok kötüsünüz." Ned gülmeye başladığında ben gülmüyordum ama bu bir süre sonra benim de katıldığım bir gülmeye dönüşmüştü. Çünkü ne diyebilirdim ki? Y/N'den-- Pardon Megan'dan bahsediyorduk. O fazla güzeldi.

Birlikte geçirdiğimiz bunca uzun zaman süresince sırf onun babası bana bazı yasaklar koyduğu için onunla doğru düzgün tanışmamış, iletişim kuramamış hatta ona doğru düzgün bakamamıştım. Belki de ona bu kadar sert düşmemim sebebi buydu. Tam karşımda duruyordu ve kendisinin aslında ne kadar cana yakın ve güzel biri olduğu görebiliyordum. Fakat sırf Bay Stark yüzünden onu içten tanıyamıyordum ve göremediğim kısım beni daha fazla meraklandırıyordu. Her şey ortaya çıktığında ve onun da bana karşı olan yakınlaşma isteği daha da belli olduğunda artık ortada saklanacak bir şey yoktu. Ben bu kızdan fazlaca hoşlanıyordum. 

Bir süre boyunca sadece arkadaş kalmak istediğini düşünmüştüm. Hiçbir beklentisi olmadığını, odamdan çıkarken kullandığı "arkadaşım olan Peter" lafını gerçekten kullandığını ve ortamdaki enerjinin sadece bir hayal ürünüm olduğunu düşünmüştüm. Fakat bugün bunun kesinlikle doğru olmadığını fark ettim. Demek istediğim, o beni öptü! Y/N Stark beni öptü be! Daha ne olabilirdi ki?!

Üstelik onunla olan konuşmalarımda aslında şakaya vurmak istediğim şeylerin bir anda gözümün önünce onu incittiğini, ondan bir şey saklamamı ya da onunla konuşmamamı bile dert etmesi her şeyin bir diğer kanıtıydı. Ben sadece bir süreliğine gözlerimi kapatmış olmalıydım. Ya da sadece bu Adrian konusu beni geriyordu. Olsun onun içinde belki büyük bir Stark'tan yardım almıyordum ama yanımda yine de Stark vardı. 

Bu düşündüklerimi ve duygularımın bazılarını Ned'e anlattığımda o da neredeyse çocuğu yeni eve taşınan anneler gibi erimişti. Bu iyi bir şey miydi yoksa kötü mü bilmiyorum. 'Aaaa, yaaa, aww' gibi sesler çıkartarak yerinde kıpırdanırken benim lafım bitince konuşmaya başladı. "Senin için çok mutluyum dostum. Sonunda birbirinizle didişmeyi bırakıp çıkmaya başladığınız için mutluyum."  Dedikleri üzerine gözlerimi kaçırdığımda bakışlarımı yakalamaya başladı. "Çıkıyorsunuz değil mi? Değil mi?!"

"Evet. Yani, sanırım. Umarım. Hayır, sanırım."  Kademeli olarak olumsuza dönüşen cevabım ile omuzlarını düşürüp ofladı. "Açıkçası öpüşmeden sonra konuşmadık ama aramızda kesinlikle bir şey olacağına eminim. Sadece dönme dolaptan inecekken olduğu için konuşamadık. Eminim yarın zaten çıkıyor oluruz." 

Ned kafasıyla onaylarken odamın kapısı çaldı. Gelmesi için onay verdiğim May halam endişeli bakışlarla bana bakıyordu. "Peter şu uçan adam yine ortalarda. Lütfen dikkatli olun demeye geldim. Okullarda saldırı yapması--"

"Kim dedin May hala?"

"Uçan adam işte. Haberlerde Vulture yazıyor. Ben açıkçası--"

May halamı geçip salondaki televizyona baktığımda dediklerini kanıtlayan görüntüler görmek beni endişelendirmişti. Ned ile birbirimize baktığımızda bunun hiç de iyi bir şey olmadığını biliyorduk. 


Selam aşkolar <3 Ufak bir hikaye sizlere: Size söylediğim aşk acım bitmiş olabilir. Nasıl mı? Şöyle: Ben zaten bu insana iki hafta önce kendisinden hoşlandığımı söylemiştim. Arkadaş kalmak istediğini biliyordum işte bunu da dile getirip arkadaş kalmayı teklif etmiştim ve arkadaş kaldık. Her neyse 2 haftadır çok konuşmuyorduk zaten dün gece ve bugün konuştuk ve ben konuşurken işte şey diye düşündüm hep: "Bunu yazarsam yanlış anlamasın çünkü ben bu amaçla demiyorum bunu". Sonra durup "E zaten diğer türlü bir amaçla demiyorum, bu insanı zaten çok düşünmemeye başladım, arkadaşça görüyorum ve konuşmak istiyorum, e ben o zaman yarı yarıya atlattım." dedim. Ve evet bunu da kabul ederek atlatmış oldum. Yarın da işe başlıyorum her şey daha güzel olacak inş. Eğer merak edeniniz olursa diye paylaşayım dedim neyse bu kadardı hepinizi seviyorum. Sizin de eğer anlatmak istedikleriniz varsa seve seve dinlerim. HATTA İNSTADAN TAKİPLEŞEBİLİRİZ öptüm <3000

BİR YILLIK YALAN |PETER PARKER|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin