Bölüm 15

618 47 16
                                    

Eve olabildiğince sessiz girdin. Gece geç saat olmasından dolayı değil de tekrardan çıkacak olmandandı sessiz olma çaban. Ve hala babanla küstün bu yüzden ona yakalanıp konuşmak şu an istediğin son şeydi. Peter'a geleceğine dair söz vermiştin. 

Yukarı çıkıp başarılı bir şekilde üstünü değiştirdin ve çantanı da alıp odandan çıktın. Fakat başarın kısa sürmüştü çünkü merdivenlerin sonunda seni bekleyen bir baban vardı. "Nereye?" diye sorduğunda derin bir nefes alıp basamakları inmeyi bitirdin. 

"Peter'a" 

Evet, ona kızgındın ama yalan söylemeyecektin. Hem saklayacak bir şeyin yoktu hem de sana yalan söylediği için kızdığın adama yalan söylemenin mantığı yoktu. "Sen sormadan söyleyeyim: Evet, Peter ile ilişkim var. Ve evet Peter'ın Spider-Man olduğunu biliyorum." 

Baban eliyle yüzünü sıvazladıktan sonra kafasını onaylarcasına salladı. Bunca zaman aşırı korumacı davranışları seni pek ilgilendirmemişti. Ne de olsa bir Stark'ın ve her şey elinin altındaydı. Üstelik babana olan sevgin sonsuzdu ve şımartılmak en sevdiğin şeydi. Şimdi ise bir erkek çocuğuna karşı seni korumaya çalışmıştı ve bu geri tepmişti. Peter elinin altında olan bir şey değildi. O bir insandı ve senin ona karşı olan hislerin ciddiye alınmayacak şeyler değildi. 

"Dışarıda bir kötünün daha doğrusu evine saldırmış bir kötünün dolaştığının farkındasın değil mi? Güvende olman lazım." 

Sen ona bir adım attıktan sonra aranızdaki mesafeyi kapatmak adına o da sana doğru adım attı. "Biliyorum ve emin ol kendimi koruyacak güce sahibim. Yanımda Peter var ve bir şey olursa seni ararım. Lütfen aramızdaki bu gerginliğin geçmesini istiyorsan bana yardım etmek adına ergenliğimi yaşamama izin ver."

Belki bu dediğin sözler onu hiç tatmin etmeyecekti ya da asla umurunda olmayacaktı. Fakat bu da pek senin umurunda değildi. Parmak uçlarında kalkıp onu yanağından öptükten sonra evden çıktın. Hızla Peter'ın evine ulaştığında karşında Peter'ı değil ama senin kadar heyecanlı olan May'i görmüştün.

"Aman Tanrım! Ah, Megan ne kadar güzelsin! Hoş geldin." Seni içeriye elinden tutup çekerken diğer eliyle tuttuğu kurabiye tabağını sana verdi. "Hadi bunu al ve odaya geç. Peter seni bekliyor ve neredeyse on kere üstünü değiştirdi." Tek gözünü kırpıp kendi odasına geçtiğinde gülümsedin ve Peter'ın kapısının önüne geldin.

May halanın dediklerini unutarak çalmadan açtığın kapının karşında gördüğün yarı çıplak Peter ile anında kapıyı geri kapattın. Nasıl oldu da iki saniye önce söylenenleri unuttun? Ya da nasıl oldu da Peter May'i duymadı ve üstünü değiştirmeyi kesmedi?

"Aman Tanrım!" Odanın diğer ucundan bağıran Peter bir şeyleri devirerek üstünü giyindiğinde en sonunda kapıyı açtı. "Özür dilerim ben... ben geldiğini duymadım tüm odağım giyecek bir şey bulmaktaydı." Üstündeki gri eşofman altı ve kısa kollu beyaz bir tişört gayet güzel duruyordu. Basit ama bir o kadar da üstüne oturmuştu ve o kaslar... Bunu ya örümcek ya da Tanrı yaratmıştı. 

"Sorun yok." Gülümseyerek elindeki kaseyi ona uzattın. "Bunu da May verdi." Elindeki kaseyi alıp masasına koyduktan sonra içeri geçmene izin verdi. "Başlayalım mı?" Eğer üstündekilere ya da yüzüne odaklanırsan buraya asıl amaçla geldiğin şeyi unuturdun. Adrian Toomes...

Saatlerce yaptığınız araştırmalar ile -hatta evden getirdin bir bilgisayarın büyük yardımı ile- bulduğunuz bilgilerin hepsinin son kez üstünden geçtiniz. Kaçmasını sağlayan bir gardiyan ortağının evinde kalıyordu ve görünen o ki ortağını da öldürmüştü. Tabi bunu bilmeyen polisler yüzünden bu vaka açıktaydı ve şu an ev de boştaydı. Her gün aynı saatte evden çıkıp bir yere gidiyordu ama bunu erişimine sahip olduğunuz kameralardan göremiyordunuz. Bir süre yürüdükten sonra bir binaya girdiğine emindiniz. Akşam eve geri döndüğünde ise elinde genellikle bir çöp poşeti oluyordu. 

Saldırıdan önceki kayıtlara baktığınızda ise onun hem seni hem de Peter'ı uzun süre takip ettiğini fark etmiştiniz. İkinizin de bunun farkında olmayışınız büyük bir şaşkınlık sebebiydi. Kimliklerinizi biliyordu ve belki de şu an bile sizi takip ediyor olabilirdi. Ki bu da etrafınızdaki herkesi tehlikeye atıyordu. Bu yüzden en kısa sürede harekete geçmeniz lazımdı.

Yarın yine aynı saatte -bu sefer kimliklerinizi belli etmemeye çalışarak- Adrian'ı gördüğünüz o çöp kutusuna gidecek ve neyin peşinde olduğunu bulmaya çalışacaktınız. Gerekirse takip etmeye karar kılmıştınız ve bu konuda Peter görünenden daha çok hırslıydı. Bu işin fazla uzadığını söylüyordu.

İşiniz bittiğinde Peter sana kalman için ne kadar ısrar etse de sadece bir süreliğine ona sarılıp vakit geçirebilmiştin. Ona görüşürüz öpücüğü verdikten sonra güvenli bir şekilde eve gittin. Kanepede uyuyan babanı gördüğünde ise yanlış yaptığın bir şey varsa onun da babanı üzmek olduğun farkına varmıştın. Bununla yarın ilgilenmek adına odana çıktın.


İyi bayramlar aşkolar 😽Bu da benden size bir bayram hediyesi olsun. Umarım hepiniz iyisinizdir💜 Vote ve yorumlarınızı unutmayın <3000

BİR YILLIK YALAN |PETER PARKER|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin