"Anne ben dışarı çıkıyorum. Bir çocukluk arkadaşımla buluşacağım" dedim kapıyı açıp. Önceden haber vermediğim için babam kapıyı parmağının ucu ile kapattı.
"Kim?" diye sorduğunda direkt adını söyledim.
"Barış"
"Ayy o halen buralarda mı?? Akşam yemeğe getir" dedi annem. Babam ise kaşını kaldırıp bakıyordu.
"Emin misin ? En son ailesinin Türkiyede olduğunu duymuştum."
"Ayyy Ayaz belki çocuk burada yaşıyordur. Düzen kurmuştur kendine. Gece'den büyüktü zaten bilmiyor musun" dedi annem. Babamın bütün sorgulamalarını ortadan kaldırmıştı. Babam merdivenin yanındaki kağıt poşetten bir kutu çıkarıp bana uzattı.
"Erken doğum günü hediyen." dediğinde kutuyu alıp koltuğa gittim. Çantamı sehpanın üstüne bırakıp kutuyu açtığımda yeni bir telefon ve sim kartı gördüm. Gülümsedim.
"Teşekkür ederim. Ama telefonum çalışıyordu gerek yoktu." dedim.
"Ben dedim sana Vira. İstemez diye." dedi babam. Anneme kızdığını anlamıştım. Kaşlarımı çattım.
"Aslında eskisini satıp kenara birikim yapabilirim. Teşekkür ederim babacım. Annem kızma lütfen" dedikten sonra babama sarıldım. Sim kartımı telefona takıp iki telefonu yan yana koyarak yedeklerimin aktarılmasını sağladım. Ardından eski telefonumu kapatıp ikisine de baktım.
"Para lazım mı ?" diye sordu babam. Başımı yana yatırıp evet anlamında baktım.
"Tamam sen yukarı çık. Çantanı bırak biz hallederiz. Koy telefonunu üstüne bi ceket al. Hava belli olmaz" dedi annem. Babam para verme konusunda her zaman aynı şeyi yapardı. Elime veremezdi. Çantama koyardı. Telefonumu masamdaki çekmeceye koydum ve dolaptan ince bir hırka giyip aşağı indim. Çantamı omzuma takıp ayakkabılarımı da giyerek dışarı çıktım. Saatime baktığımda 1'e sadece 15 dakika olduğunu gördüm. Türkiyedeki scooter sistemi burada da vardı ama kartım türk dövizi ileyken bu durum beni aşardı. Bu yüzden adımlarımı hızlandırmayı seçtim.
Marketin köşesine gittiğimde birçok kişi ile merdivenlere oturup muhabbet ettiğini gördüm. Saatime tekrar baktığımda geç kaldığımı farkettim. O dakikti. Yıllardır bu davranışı eksilmemişti anlaşılan. Yanına gittiğimde bir sürü kızın kıskanç bakışlarına maruz kaldım. Gözlüklerimi saçıma takıp ona baktım.
"Hoşgeldin canım" diyip bana sarıldı. Ulan drillci çocuk tamam çocukluk arkadaşımsın ama dün 1 bugün 2 hayırdır demezler mi ? Ardından benim oturmama izin vermeden elimden tutup diğerlerine bişi demeden benimle yürümeye başladı. Elimi bir süre sonra elinden çektim.
"Yanlış anlarlar" dedim. O ise bana gülmekle yetinmişti. Bir arabanın yanında durduktan sonra anahtarla açtı ve binmem için bana baktı.
"Bugünü hiç unutmamanı istiyorum. Çocukken havalimanında vedalaştığımız gün gibi. O gün belki bir sondu ama bugün bir başlangıç olsun istiyorum" dedi.
...
Beni stüdyosuna getirmişti bu çok garipti. Annemle beraber dinlediğimiz o kız bile burdaydı. Onunla tanışmak güzeldi.
"Eveet Gece Hanım bu koltuk bir günlüğüne sizin olsun biz çıkıyoruz." dedi prodüktör çocuk ve arkadaşları. Ben bişi demeden onlar Barış ile selamlaşıp gitti.
Koltuktan pıtı pıtı kalkıp sandalyeye oturdum ve kulaklığı taktım. Yeni bir proje dosyası açıp klavye tuşlarına basmaya başladım. Ardından gerekli drum ve bassları kullanarak 30 dakika içinde bir demo beati hazırladım.
"Kayıt almak ister misin ?" dediğinde ona baktım.
"benim aslında kayıtlarım var bilgisayarımda" dediğimde şokla bana baktı.
"Biliyordum!" dediğinde güldüm.
"Sadece rnb yaparsam olur. Ve hiçbir yerde kullanmayacağına söz verirsen" dediğimde gülüp serçe parmağını uzattı.
"Söz veriyorum." dedikten sonra parmağını tuttum.
..
Akşam üstü olduğunda stüdyodan çıkıp bir kahve diyerekten bir yere oturduk. O sırada annemi neden dinlemediğim hakkında kendime küfür ettim.
"Üşüdüysen sweati verebilirim" dedi. O an hayır diyebileceğim bir an değildi ve olur diyiverdim.
Sweatini giydikten sonra uzun uzadıya muhabbet ettik ve sonrasında telefonlara gömüldük.
clarimonds15: +gecederin Sweatshirt Frauen
21736 beğeni/fotoğraf yorumlara kapatıldı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kediler ve Geceler
Short StoryBu hikayenin bir açıklamaya ihtiyacı varsa hepsi içeride mevcuttur.