Konser bittikten sonra insanların çoğu gitmişti ve sahne toplanıyordu. Klavye ise halen açıktı ve başına gidip kulaklığı taktım. Kimsenin olmaması belki güzel olabilirdi. Aynı anda yüzüme vuran ışıkla birkaç storynin çekildiğine emindim.
Kaç dakika ritimle dans ettiğimi farketmedim ama flashlar patlamıştı sonunda.
...
Annemle babamın şehir dışından dönmeleri ile kızların bizimle kalacakları günlerin azaldığını da farketmiştim. Hep beraber birkaç gezmeden sonra babam yine stüdyoya kapanıp annemi günlerce uykusuz bırakmaya başlamıştı.
"Ya Gece.. İzin verir annen hadi çıkalım dışarı" dedi Alya. Güldüm. Annem izin verirdi ama babam.. Hiç sanmıyordum. Yatağımdan kalkıp stüdyonun kapısının önüne pıtı pıtı gittim. Telefonumu sessize alıp cebime koydum ve kapıyı tıklatıp başımı kapıdan ileri uzattım. Annemle babam bilgisayar ekranına focus olmuş bakıyorlardı.
"Ya Vira ne eksik anlamıyorum. Bir şey eksik ama.. Gece" dedi babam. Beni farketmişti. Annem kollarını açıp bana baktı. Kollarının altına girip ona sarıldıktan sonra ekrana baktım.
"Aa bak kick vurduğu yerde eksiksin. back verebilirsin baba" dediğimde ikisi gülerek baktı bana.
"Backi sen vermeye ne dersin ? Biz de o sırada sizin dışarı çıkıp çıkamayacağınızı düşünelim" dedi babam. Leb demeden lebleyi ve hatta Çorum'u anlamıştı. Kayıt odasına girip kulaklığı taktım önce onun kayıt aldıklarını 2 kere dinledikten sonra camdan bana bakmalarına elimi okey anlamında kaldırıp baktım. Kulaklığı tutup ritimle dans ederken back vermeyi unutmadım. Kulaklığı mikrofona asıp yanlarına gittim. Annem o sırada sesimle oynamaya başlamıştı bile.
"Dışarı çıkabilirsiniz. Ama çok geçe kalmayın lütfen" dedi babam.
...
Barışlarla buluştuğumuzda Alya'nın telefonuna sürekli mesaj geliyordu.
"Aaa yeter ya" diye isyan ettim. Telefonu elinden çekip aldığımda Barışla olan fotoğrafımın başka birine gittiğini gördüm. Almaya yeltendiğinde profile girip takip ettiklerine baktım. Babam, annem, Barış ve Karya'yı takip ettiğini gördüm. Karya'nın profiline girip hiç 50k kişinin içinde stalk yapamayacaktım. Profili Barış'a gösterdim. Çünkü o da takip ediyordu.
"Bunu tanıyorum. Kim olduğunu bilseniz şok geçirirsiniz" dediğinde telefonunu Alya'ya uzattım. Doğru tahmin ediyordum.
"Buna hazır değilim. Konuşup flörtleştiğim çocuk trapçi çıkmasın lütfen" diyip iki işaret parmağını uwu kızları gibi birbirine yapıştırdı.
"Üzgünüm ama konuştuğun çocuk Karya" dedi Barış. Oflayarak telefonunu kapatıp ters bir şekilde masaya koydu.
"Siz rapçilerin ortak noktası gizemli olmak mı ?" diye sordu Melek.
"Nein. Sadece gerçekten sevip hoşlandıysa bunu yapması normal" ardından devam etti Barış. "Nerede tanıştınız" diye sormadan edemedi.
"Kursla beraber Japonya'ya gittim. Anime felan cart curt. O da o programla gelmiş. Buluştuk ama ben hiç görmedim ki Karya'yı bilmiyorum ondan bilemedim. Bana hiç sormadı biliyor musun diye de ben de şüphelenmedim" dedi Alya. Burukça gülümsedim.
"Ne tarz müzikten hoşlandığını sordu mu ?" dedi Barış.
"Tekno ve klasikten müzikten hoşlandığımı raple alakam olmadığını söyledim"
"Bingo. Bu yüzden sormamıştır Karya'yı" dedim.
"Offf off . İstanbul'a dönünce kendimden utanarak yaşıcam. Gece.. Annen beni evlatlık alır mı ?" diye sordu. Gülüp hayır anlamında başımı salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kediler ve Geceler
Short StoryBu hikayenin bir açıklamaya ihtiyacı varsa hepsi içeride mevcuttur.