Gamze'den
Emre Firuze ile beni bırakır bırakmaz aceleyle gitti. Bir telefon geldi bana uzun uzun baktı bağırdı çağırdı küfür etti ve gitti. Bana etmiyordu tabi ki de telefondaki adama ediyordu. Sonra Firuze çok yorgun olduğunu ve yatması gerektiğini söyledi. Ben de aşağıda tv izlemeye başladım. O sıra da kapı çaldı. Tabi ki de gidip kapıyı açmadım. Delikten baktığım da kimse yoktu kapıyı açtım yerde bir zarf vardı. "Gamze sen ablanın her ne kadar öldüğünü zannetsen de o kaza da ablan ölmedi. Zaten o normal bir kaza değil suikastti. Sana bunu yıllar sonra açıklıyor olabilirim. Ama zamanı şimdi geldi. Ablan yurt dışında ablana ben baktım onu yurt dışına gönderdim zarar görmesin mafya işlerinden uzak kalsın diye kusura bakma kızım sana bakamadım. Affet beni ablan çok güzel yerlere geldi teyzen gibi harika bir psikolog oldu. Ama sana sahip çıkamadım. Şuanda bir mafya babası ile evlisin bizim yüzümüzden. Ablanın adı Gülcihan 1 hafta önce senden haberi oldu ve direk gelmek istedi. Ben de hak verdim ve gönderdim. Ablana sahip çık kızım Araf'tan uzak tut bunu sadece sen yaparsın. Unutma seni hep izledim ve izleyeceğim. Ablana saygı duy ve sev onu suçlama sakın onunda haberi yoktu unutma seni seviyorum kızım ben babanın sağ koluydum. Ve son vezifemi yaptım hakkınızı helal edin." Kağıdı olur okumaz olduğum yere çöktüm ve hıçkırarak ağlamaya başladım. Tekrar tekrar okudum. Ve betonda uyuyakalmışım.
Araf'tan
Ben ölemem daha hayır şimdi olmaz şimdi olmaz hemen telefondan Emre'yi aradım ne kadar net konuştum bimiyorum ama şuurum gidip gidip geliyordu. Galiba şok geçiriyordum. Emre'nin "Araf!" Diye bağrışını ve omzuna atışını hatırlıyorum. Gerisi karanlık. Uyandığım da güneş doğmuştu bileğim sargılıydı. Emre başımda uyuyordu. "Emre" "e-evet abi" "Gamze nerde?!" "Evde abi güven de merak etme" "bu bileğim ne?" "Abi kusura bakma bileğini incitmişsin bir de kaşın patlamış ya abi o kadar takla attın ama kurtuldun helal valla doktor imkansız dedi ama sen uyandın" diyip gülmeye başladı. "Emre şımarma ve taburcu ettir beni hemen!" "T-tamam abi" yaklaşık yarım saat sonra Emre geldi ve eve doğru gitmeye başladık. Gamze nasıldı acaba? Kapıyı açtık ve iki adım attım ki Gamze yerde yatıyordu. Hemen yanına gittim nefes alıyor mu diye baktım. Ama sadece uyuyordu bir de elinde bir kağıt vardı. Kağıdı okuduğum da şok geçirmiştim. Nasıl olabilirdi? Ne yani ablası yaşıyordu bir de Gamze'yi mi almaya geliyordu? Asla asla asla buna izin vermem asla! Gamze'yi kucağıma aldım ve odaya çıkarttım. Gülcihan hanım benden bir şey almak için önce vermek gerekir. Siz bana Gamze'yi vermediniz. O zaten hep benimdi ve benim olarak kalacak...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siktir mafya mı?
General FictionOnlar acımasız yeraltı dünyasının korkulu rüyaları olan Araf Soydan ve Emre Soykıran. Gözlerini bile kırpmadan sırf sinir atmak için bile adam öldüren kimseye acımayan sadist insanlar. Ortam da isimleri geçtiği zaman herkese besmele çektirip destura...