.4.

1.4K 136 149
                                    

"Hyunjin sen devam etmek ister misin?"

~🐤~

"

"Tamam. Benim ailem çok kuralcıydı eve giriş çıkış saatlerime kadar herşey planlı olmalıydı. Ailem beni bilerek öğretmen olarak yetiştirdiki babamın okulunu devam ettirebileyim bu yüzden aileme karşılık benim hayallerim bir hiç oldu yani hayal kurmak bile yasaktı bana çocukluğumu yaşayamadım..." sözünü kesmiş yere almıştı bakışlarını gözleri doluyordu ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Derin bir nefes alıp sözüne devam etti.

"Ben büyüyünce bu okulda öğretmenlik yapmaya başladım sonra babam öldü çok şükür annemde o zaman saldı beni bende okulu devraldım yani bence en iyisi oldu babamın ölmesi."

"Babanı sevmiyor muydun?" Chris'in sözüne katılıyordum insanlar babalarının değerlerini bilmiyor..

"Zaten çok konuşmuyorduk babam konuşmak istese bile yüz vermiyordum pek." Neden yüz vermiyor? Benim babam olsaydı onu sarılarak boğardım neden hiç kimse hiç birşeyin değerini bilmiyor? İnsanlar bu kadar mı bencil.

"Felix? Sıra sende." Jeongin bana dönünce kafamı dönüp onlara baktım nasıl anlatabilirdim ki ağzımı açsam ağlayacak gibiydim. Titreyen ağzımı açıp konuşmaya başladım.

"Benim ailem ben 7 yaşımdayken trafik kazasında öldü..." şimdiden ağlamaya başlamıştım bile burnumu çekip devam ettim.

"Ailemin öldüğü gün benim doğum günümdü son doğumgünümü o zaman kutlamıştım sonraki yaş günlerim normal bir günmüş gibi geçti. Babaanneme taşındım sonra babaannemde Kore'de yaşıyordu bu yüzden Kore'ye geldim. Babaannem yatalak olduğundan emekli maaşı ile kendimce geçiniyordum. 8 yaşındayken kendi kendime okula gidip okula aileleri bırakan çocukları merdivenden izliyordum..." kafamı eğip göz yaşlarımı sildim ve devam ettim.

"Benim çok arkadaşım yoktu o zamanlar konuşamıyordum çok. Ben liseye geçince işte fiziğim hakkında zorbalıklar oldu kıza benziyorsun gibisinden. Bide bir erkek arkadaşım olmuştu işte ya da neyse onu" Sözümü Hyunjin kesmişti.

"Neden anlatmıyorsun? sana kötü birşey mi yaptı?"

"Hayır intihar etti. Tamam neyse işte yani babaannemde işte."

"Felix cümleyi toparlasan." Seungmin'e kafamı kaldırıp göz yaşlarımı akıttım.

"Öldü buraya gelmeden kısa süre önce yani ben tek kaldım kimsem yok cenazem olsa akrabam yok yalnız yaşadım yalnız öleceğim bana destek çıkan biri bir ailem olmadı doğum günümü kutlayan biri bile olmadı gitsek mi artık sıkıldım ben." Ayaklanıp gözlerimi sildim ve sahte gülümsemi yüzüme taktım.

"Hadi gidelim." Herkes ayaklanmıştı beni yine Hyunjin bırakacağı için arabasına bindim.

"Benim evime gel."

"Neden?" Hyunjin'e meraklı bakışlar atmaya başladım.

"Yalnız kalmanı istemiyorum." Birşey söylemeden önüme döndüm Hyunjin kendi evine gelmişti. BU ÇOCUK NASI BU KADAR ZENGİN?!

Arabadan inip koca villayı süzdüm.

"Hadi gel." Hyunjin'e kafa sallayıp yanına gittim ve arkasından yürümeye başladım evin içi de dışı kadar görkemliydi.

"Sana rahat birşeyler vereyim." Hyunjin'in odasını süzmüştüm benim evim kadardı nerdeyse!

"Al." Uzattığı sweti alıp banyoya girdim swet elbisemden uzun olduğundan altı giymeme gerek kalmamıştı. Hyunjin'in yatağına oturup Hyunjin'e döndüm beni çektiğini görünce ani bir şekilde gülümsemiş sonra gelen flash dan gözlerim kısılmıştı.

My Boss /𝐇𝐲𝐮𝐧𝐥𝐢𝐱/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin