Chapter 2 - Party Outfit

1.5K 115 113
                                    

Nanc: Aaa, olur tabiki. İsterse Steve de gelir.

İsterse mi? İSTEMEZSE BİR DE ONLA MI KONUŞACAĞIM YETER SİKİCEM YA!

Mau: Tabi o da gelsin.

Omzuma konan koca el ile arkama baktım. Billy gelmişti.

Bill: Konuşabilir miyiz, Maureen?

Mau: Tabii ki.

...

Bill: Sen ve partiye gitmek?

Mau; Evet ilk kez bir şeyler yapmak istiyorum.

HAYIR SADECE ÖDEV YAPMAMAK İSTİYORUM.

Bill: Cidden mi? İnanayım mı? Ne sundular sana? Sonsuza kadar yemek mi ısmarlayacaklar?

Mau: Hayır, ama olsa çok iyi olurdu.

Bill: Tamam, daha çok kurcalamayacağım. Ama orda çok içip sarhoş olup bana sarma lütfen.

Mau: Way way way! Koca Billy Hargrove'a lütfen dedirttim ya helal olsun banaa.

Billy ve ben aynı anda güldük ve yerlerimize ayrıldık. Tam Nancy'nin yanına gidecekken. Steve ile konuştuğunu gördüm tatlı tatlı konuşuyorlardı. Az kalsa yemekhanede sevişecekler.

Ama sanırım bu Nancy'nin pek hoşuna gitmiyordu. Ya utanıyordu ya da direk istemiyordu. Umarım araları kötüleşmez çünkü bütün ödevlerim buna bağlı.

Gidip Nancy'nin karşısındaki yerime geri oturunca Nancy gülümsedi.

Nanc: Sana az önce bahsettiğim Maureen Billy'nin ikiz kardeşi. Ve yarınki partiye bizi çağıran kişi.

Steve: Steve Harrington. Tanıştığıma memnun oldum, Maureen.

Elini uzattı ve sıkıp sahte bir şekilde gülümsedim o da bana sahte bir şekilde gülümsedi.

Mau: Mau deyin lütfen.

Ellerimiz ayrıldığında Nancy'ye baktım.

Mau: Gitmem gerek bundan sonraki derslerim boş. Yarın partide görüşürüz.

Nancy: Yarın okula gelmeyecek misin?

Mau: Yarın tatil. Görüşürüz ikinize de.

Steve&Nanc: Görüşürüz.

...

Bomboş ne yapacağım ya ben? Eve gitsem babam demem gereken o şahıs evde midir? Dur bir dakika o meymenetsiz iş gezisine çıkmıştı. Zaten Susan'da pısırığın teki.

...

Eve geldiğimde anahtarımla her ihtimale karşı kapıyı yavaşça açtım. İçeri girdiğimde her odayı kontrol ettim Susan da babamda evde yoktu.

Max zaten 4-5 saat sonra okul bitiminde Billy ile gelecekti. Odama gittim ve kapıyı kapayıp kitledim. Kendimi yatağıma attım.

10-15 dakika sonra üstümü değiştirmek için kalktım ve tişörtümü çıkardım. Baba bile denmemesi gereken pislik son 1 yıldır şiddete başvurmayı bırakmıştı fakat öncesinin izleri hala duruyordu.

Sağ dirseğimin yanındaki içe doğru bakan yerdeki uzun morluğa baktım. Sonra sağ koluma baktım onunda omuz kısmında yuvarlağımsı bir morluk vardı.

Onlara odamdaki kremden sürmeye başladığımda canım çok yanıyordu ondan dolayı çoğunlukla evde tek ve rahatken sürüyordum.

...

Kremi hallettikten sonra üstüme uzun kollu şapkalı bir kazak giydim. Altıma da eşofmanımı giyip dolabımı karıştırmaya başladım. Sonuçta partiye gidecektim.

Bir süre sonra ciddi anlamda hiç elbisem olmadığını ve zaten almak istesemde alamayacağımı fark ettim. Bu benim için sorun değildi. Üstüme ince bir kazak, üstüne hafif kalın kareli bir gömlek, altıma da hafif bol bir pantolon ve altına da yaklaşık 2 yıldır giydiğim converselerimi giyerdim.

Dolabımı kapatıp yatağıma yattım ve perdenin ardından dışarıyı izleyerek uykuya daldım.

...

Uyandığımda saatte baktım öğlen 4 olmuştu.

NE?

Hemen kalktım ve odamdan çıktım. Babam dışında herkesin ede olduğuna eminim. Gidip Billy'nin odasının kapısını tıklattım içerden olumlu yanıt alınca içeri girdim.

Bill: Günaydın.

Mau: Teşekkürler. Şu lanet parti ne zaman olacak?

Bill: İstediğimiz zaman gideriz.

Mau: Nasıl yani?

Bill: İstediğimiz zaman dedim ya. Partinin başında da gidebiliriz ortasında da sonunda da.

Göz devirip odadan çıktım. Gidip Max'in odasının kapısının tıklattım.

Max: Kim?

Mau: Benim Max, Maureen.

Max: Gelebilirsin.

İçeri girdim ve ona gülümsedim.

Mau: Naber?

Max: Ne oldu bir şey mi istiyorsun?

Mau: Hayır beni Billy ile karıştırma sadece sohbet etmeye geldim.

Max: Gel otur.

...

Saat yaklaşık 8 oluyordu. Muhtemelen partinin başlamasına az kalmıştı. Max'le yaklaşık 2 saat sohbet etmiştik. Odamdaydım dolabı açtım ve kıyafetleri çıkardım. Aslında tişört giymek isterdim ama kollarımdaki morlukları sormalarından parti de rahat olamazdım.

Kapım tıklatıldığında Billy seslendi.

Bill: Geliyor musun?!

Gömleğimi de giyip kapıyı açtım. Billy üstümdekilere baktı.

Bill: Bir dahakine söyle de sana güzel bir elbise alalım.

Mau: Hadi gidelim.


609 kelime

Yazım yanlışı yaptıysam yazabilirsiniz.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın!

maureen hargrove | steve harringtonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin