| Çocukluğum!
Neden böyle olmak zorundaydım, neden yıkıcı etkilerin esiriydi çocuk ruhum?
Neden buna katlanıyorum...
Şimdi bana diyeceksin ki seni asla bırakmam!Boğazında hissettiği yumruyla duraksadı bu bir rüyaydı ya da bilmediği bir acıya defalarca ağlarken katlanıyordu!
Bana yalan söyleme herkes gibi,
Tanıştığımız ilk günden itibaren benliğim hakimdi ruhuma ama artık acıtıyor bu boşluk!
Bana bıraktığın tek şey sevmeyi öğretmekti.Yattığı yerden hızlıca kalktı etrafına bakındı kimsecikler yoktu yanında, yatağının dibinde duran komidinin üzerindeki lambayı açtı aklını toplamaya çalıştı, gördüğü rüyada yazıyı yazan kimdi? Dahası o yazı neden bu kadar tanıdık geliyordu!?
"Saçma bir şey!"
Yattığı yerden hızlıca kalktı ama aklında hala dolanıp duruyordu siyaha çalan katran rengi kağıda sütle yazılmış beyaz renkli yazı, canlandı gözlerinin önünde
"Babaların eseridir ağlayan küçük çocuklar, ve her ağlatılan küçük çoçuk kırgınlığın mahkumudur..."
Bu da ne?
Yoongi aklında çalkalanan düşünceleri bir kenara bırakıp hızla odasından çıktı en son öğlen uykusu için yukarıya çıkmıştı, akşam olmuş olmalıydı merdivenleri indiği sırada zemin kattaki ses yankılanmaya başladı
" Baban etrafındaydı ama hiç bir zaman yanında değildi..."
Bu bir şarkı sözünü anımsatıyordu melodik bir şekilde tanıdık bir ses tekrarlıyordu adımları yavaşladı sesi dinlemeye devam etti
"Anneni aldattı ama annen onu hiç bırakmadı..."
Hala melodik bir şekilde şarkıyı mırıldanan kişi mutfakta bir şeyler yapıyor olmalıydı tabak ve bardak sesleri etrafa yayılıyor ama o melodiyi yıkamıyırdu!
"Başlarda anlamamıştım ama şimdi anlıyorum..."
İndiği merdivenlerden sonra etrafına bakındı yavaş adımlarla ilerliyordu ama ruhu sancıyor gibiydi mutfağa yaklaştığı sırada melodi durmuştu çalan müzik ve ona eşlik eden ses yoktu, titreyen eliyle uzandığı aralık kapıyı itti gördüğü şeyle duraksadı bu oydu Hoseok...
"Sen kırılganlığa mahkum edilmiş bir çocuksun..."
Yoongi dolan gözleriyle arkası dönük olan çocuğa bakındı onu ensesinden tanımıştı kızıl saçlarıyla bir başkası olamazdı zaten, Hoseok uğraştığı şeyi bırakıp gülen yüzüyle ona bakan arkasındaki Yoongi 'ye bakındı konuşmaya başladı ediyordu
" Sana pasta yapıyorum, yarın doğum günün unuttun mu?"
Doğum günüm!
Yoongi hiç bir tarihi hatırlamazdı sadece yirmi ocak o tarih onun için unutulmazdı, dahası doğum gününü kutlamaktan nefret ederdi ve Hoseok bunu bilirdi!
"Keki yaktım ama bu senin suçun değil Yoongi... Yenisini yaptım!"
Yoongi konuşamıyordu konuşmak istiyordu ama boğazındaki yumru onu sadece boğuyodu ve o karşısındaki kişiyi gördüğü için sadece ağlıyordu Hoseok gülen yüzünü bozmadan Yoongi 'ye yaklaştı ve eliyle saçını sevdi Yoongi daha çok ağlamaya başlamıştı
" Senin suçun değildi... Babaların eseridir ağlayan küçük çocuklar, ve her ağlatılan küçük çocuk kırılganlığn mahkumudur."
Hoseok ağlayan Yoongi' nin yanından uzaklaşıp tezgahın üzerinde duran pastaya bir iki mum batırıp yanında duran çakmakla yaktı hala konuşuyordu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝗗𝗮𝗱𝗱𝘆 𝗜𝘀𝘀𝘂𝗲𝘀 /𝗬𝗼𝗼𝗻𝗺𝗶𝗻
Fanfiction"Eğer bir dilek hakkın olsa ne olurdu?" "Bir dilek dileme hakkım olsa, babamın beni sevmesini dilerdim! " * 𝐓𝐚𝐧𝐫ı 𝐛𝐞𝐧𝐢𝐦 𝐠𝐢𝐛𝐢𝐥𝐞𝐫𝐢𝐧 𝐝𝐢𝐥𝐞𝐤𝐥𝐞𝐫𝐢𝐧𝐢 𝐤𝐚𝐛𝐮𝐥 𝐞𝐭𝐦𝐞𝐳 ❗𝗨𝗬𝗔𝗥𝗜 𝗕𝘂 𝗸𝘂𝗿𝗴𝘂𝗱𝗮 𝗵𝗶𝗰̧ 𝗯𝗶𝗿 𝘀̧𝗲�...