|Yakıcı sır
Neler oluyordu?
Bilmiyordu!
O kesinlikle kendinde neler olduğunu bilmiyordu bir buçuk aydır bu korunaklı içinde her imkan barındıran koca evde beraber kalıyorlardı, bir kedi dışında kimsecikler yoktu ikili mutluydu dışarıda olup bitenlerden haberleri yoktu ama içeride mutluydular.
Jimin hayatı boyunca öz babasından güzel bir şefkatle bütümüştü annesi bu ilgiyi genelde ona vermemişti bile o mutlu bir çocukluk yaşamıştı taki babası hastalanıp ölene kadar, annesi ise yeniden başlamak için evlenmişti Jimin o zamanlar lise öğrencisi falandı kabuslarının başlayacağından emin değildi taki üvey babası annesinin ölümünden onu sorumlu tutana kadar durumlar bu kadar da değildi. Üvey babası Jimin 'i alkolik bir şekilde dayak manyağı yaptığı geceden bu yana her fırsatta ona tecavüz etmeye çalışırdı, Jimin bir çok kez kaçmaya çalışmış ama başaramamıştı kimseye anlatamamış dahası her an canına kıymak için an kollamıştı!Şimdi ise o gece onu kurtaran adamın yanındaydı kendini uzun zaman sonra bu kadar güvende ve mutlu hissediyordu, ve aşık...
O sevmek istiyordu bunu her zaman istemişti doğru anı beklemişti şimdi ise doğru anda olduğuna inanıyordu!
O ne kadar bu hislerle karnında kelebekler uçuşuyor olsada pişman değildi, Pişmanlık duymak istemiyordu kalbi tekliyordu o mutlu olduğunu biliyordu tek istediğide buydu zaten Yoongi 'ile birlikte gülümseyip mutlu olmak.
Yoongi için işler kendiliğinden ilerliyordu o şu ana kadar hiç tahmin edemeyeceği bir duyguyu yaşıyorduMutluluk...
Yoongi mutluydu, garip bir şekilde özgür bir çocuk gibi hissediyordu, kalbi kendi izni dışında kelebekleri hapis ediyordu içeriye ve Yoongi bunu asla durduramıyordu. Hissedeceğini düşündüğü şeyler bunlar değildi onun için, o acı çekmekle hükümlüydü acı çekmek zorundaydı kendince ölünceye kadar...
Bir çok kez denemişti bunu, ölmeyi!
Sadece denemişti ama başaramamıştı.
Sevgisizdi, onu sevdiğini düşündüğü tek kişiyide kendi elleriyle kaybetmişti bir daha sevmemeye yemin etmişti ama yeminini her geçen saniye çiğniyordu, ve bunu istemsiz olarak yapıyordu!"Peki sonra?"
Mırıltı gibi çıkan sesin sahibi uyumamak için direnen kollarındaki pembe saçların sahibi çocuktu, altında sadece baksır üzerinde ise uzun ince beyaz kollu bir tişört vardı Yoongi 'de ondan farksız değildi.
"Sonra, gitmek zorunda kalmış prens!
" Ama gitmeyecekmiş gibiydi, seviyordu prensesi! "
Yoongi anlattığı hikayele kucağında koca bebeği uyutmaya çalışıyordu ama uyumaya niyeti yoktu, üzgün bir şekilde ona bakan gözlere bakındı anlatmaya devam etti
"Sevende gider Jimin, gitmek zorunda kalır-!"
"Bu saçmalık, seven gitmez sevdiğinin yanında kalabilir!"
Sevdiğinin yanında...
Yoongi yüzünü buruşturdu sinirle çıkışmış olan Jimin 'e baktı gözlerini kenetlediği gözlerden çekip anlatmaya devam etti
"Bazen sadece gitmen gerekir, sevsende gidersin-!"
"Hayır bu doğru değil!"
"Neymiş doğru olan!?"
Hızla uzandığı yerden kalkan Jimin' in bakışları Yoongi 'yi buldu Jimin hala kucağında olduğu Yoongi' ye yüzünü görmek için döndü kalçası kasıklarına yerleşirken Yoongi elini tekrar onın beline sardı, Jimin konuşmaya devam etti
" Sevmiyormuş! "
Yoongi anlamsız bir şekilde yüzüne baktığı Jimin 'in anlatmasına izin verdi Jimin konuşmaya devam ediyordu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝗗𝗮𝗱𝗱𝘆 𝗜𝘀𝘀𝘂𝗲𝘀 /𝗬𝗼𝗼𝗻𝗺𝗶𝗻
Fanfiction"Eğer bir dilek hakkın olsa ne olurdu?" "Bir dilek dileme hakkım olsa, babamın beni sevmesini dilerdim! " * 𝐓𝐚𝐧𝐫ı 𝐛𝐞𝐧𝐢𝐦 𝐠𝐢𝐛𝐢𝐥𝐞𝐫𝐢𝐧 𝐝𝐢𝐥𝐞𝐤𝐥𝐞𝐫𝐢𝐧𝐢 𝐤𝐚𝐛𝐮𝐥 𝐞𝐭𝐦𝐞𝐳 ❗𝗨𝗬𝗔𝗥𝗜 𝗕𝘂 𝗸𝘂𝗿𝗴𝘂𝗱𝗮 𝗵𝗶𝗰̧ 𝗯𝗶𝗿 𝘀̧𝗲�...