"Git başımdan oğlum! Bak yemin ederim yakarım bu ormanı başına! "
"Yaksana lütfen.."
Sakura ve diğerleri kahkahalar eşliğinde bize bakıyordu. Sizin gibi arkadaşlar batsın. Ne oldu diye soracak olursanız. Kakashi hoca bizi gezmek adına ormanın derinlerine göndermişti. Her şey çok iyi gidiyordu tâ ki Sasuke yerde bulduğu bir yılan ile üzerime yürüyene kadar..
"Uzaklaş lan! Uzaklaş! " Sasuke sırıtarak bir adım daha attı. "Ama Naruto çok sevmiş diyorum seni.. Neden anlamıyorsun? " kaşlarımı çattım. Ben bunu çekecek ne yapmıştım Allah'ım?!
Shikamaru sırıtarak elindeki dalı yere fırlattı. "Bu ikisi salaklıkta herkesi aşmayı başardı. Kiba'yı bile. " Lan şu Uchiha'dan kurtulayım sıra sana gelecek.. "Sasuke gözünü seveyim çek onu.. " Sasuke kaşlarını kaldırdı. Yok anam kurtuluş yok, keşke yanıma yoğurt falan alsaydım.. "Az önce ormanı yakıyordun? Ne oldu o hırçın Naruto'ya? "
"Allah senin de benim de belasını versin! " Kendime bela okuyacak kadar düşmüştüm. Bunu bana yaşatanlar utansın. Bir-iki adım atarak arkamı döndüm ve koşmaya başladım. "Siktir git başımdan manyak! Bak peşimden gelme.. " Tabi beni dinledi mi? Hayır.
-
Yarım saat boyunca Sasuke kovalamış ben ise kaçmaya çalışmıştım. Sonunda ise ikimiz de pes etmiş ve çocukların yanına dönmüştük. "Allah belanı versin. Yürümeye dermanım kalmadı. El insaf yani değil mi? " O da benim gibi nefes nefese kalmış bir şekildeydi. "Konuşmaya dermanın var ama.. " Kaşlarımı çatarak Sasuke'ye döndüm. Bakın görün oğlum bu yaptığı yanına kalmayacak. Yoksa benim adım da Naruto değil!
"Su getirdim arkadaşlar ister misiniz?" Hinata gülerek yanımıza geldi. Elindeki suyu aldım ve içtim. Şişeyi bir köşeye koyduktan sonra kendimi çimenlerin üzerine bıraktım. Benim bir plan yapmam lazımdı.. Kimden yardım alacağımı onlar düşünsün.
Aniden yerimden kalktım. "Enerjin yerine geldi mi? " Sasuke oturduğu yerden bana bakıyordu. Sırıtarak ona döndüm. "Hemde nasıl. Kendine mukayyet ol Uchiha. Yanına kalmayacak bu.. " diyip arkama bakmadan oradan uzaklaştım. "Eliden geleni ardına koyma! " bak bir de artistlik yapıyor!
Kiba'nın yanına gittim. Bana bir tek o yardım edebilirdi çünkü o da böyle işleri fazlasıyla severdi. Yanına vardığımda Shino ile sohbet ettiklerini gördüm. "Ne yapıyorsunuz lan. " Kiba beni görür görmez o iğrenç gülüşünü üzerime uyguladı. Herkes mi bana düşman oldu ya? "Hiç öyle konuşuyoruz. Bu arada ne zamandan beri yılanlardan korkuyorsun? " derin bir nefes verdim. Sakin olmalıyım o bana lazım...
Kiba'nın kolundan tutup Shino'dan uzaklaştırdım. Üzgünüm ama hain planlarımı kimse duymamalı. "Ne yapıyorsun oğlum! Lan sakin! Aloo.. " Onu dinlemeyerek iyice uzaklaştım. Yeteri kadar uzaklaştıktan sonra Kiba'yı karşıma aldım ve sırıttım. "Kiba, nasılsın aslanım? " Bana anlamayan gözler ile bakınca otuz iki dişim ile sırıtmaya başladım. "Hayırdır inşallah..? " Ne zamandan beri bu kadar imanlıydı bu? Neyse, sonra düşünürüm. Derin bir nefes verdim ve söze başladım. "Bak şimdi koçum bana yardımın lazım. "
Kiba hemen olayı anlamıştı. Zeki arkadaşım benim. Nasıl da bilir arkadaşını... "Ne yapmamı istiyorsun? Kim bilir yine aklından ne geçiyor.. " Etrafıma bakındım, birisinin bizi dinlemediğinden emin olduğum zaman ise ona olayı anlattım. "Sabah ki olanları biliyorsun, bunu onun yanına bırakamam. Bir planım var. " En doğru kişiyi seçmiştim çünkü Kiba piçlik yapayı severdi. "Anlat bakalım neymiş bu? "