_______________
Bölümün gelmesi çok uzun sürüyor biliyorum ama yeni bir kitap yazdığım için zaman bulamıyorum ve konu bende bitik. (Eğer öneri vermek isterseniz açığım.) O yüzden bu kadar geç geliyor bunun için çok özür dilerim. Lütfen kızmayın. o(╥﹏╥)o
Telâfi amaçlı bu bölümü uzun yazacağım! Ayrıca yeni bir kitap çıkarttım 'Midnight love' size çıkaracağımı söylediğim yuri kitabı. O kitaba da bakarsanız gerçekten çok sevinirim. (Hesap adı yuriccwq ) ⸜( ˙˘˙)⸝♡
Çok konuştum. Bölüme geçelim iyi okumalar dilerim! ^^♡
_______________
Sasuke şaşkınca bana bakmaya başladı. Bunu o da beklemiyordu. "Siktir!" Hızla doğruldu ve ağzını eli ile kapattı. Bende doğruldum ve önüme döndüm. "Beni öptün.." kızarmaya başladığımı hissederek kafamı salladım. Evet öpmüştüm. Sasuke kıpırdamaya başlayınca ona döndüm. Neyi vardı bunun? O kadar abartılacak bir şey miydi onun için? Göz göze geldiğimizde zorla kaşlarımı çattım. "N..ne?" Sasuke sonunda kendine gelip kafasını iki yana salladı. "Bir şey yok, devam edelim mi?" sakince başımı onayladım ve onun da yardımı ile ayağa kalktım.
Hava karardığı için fener kullanmak zorunda kaldık. " Bu yaptığımız öğrenilse ne yaparız?" O önden ben arkadan ilerliyorduk. Sasuke'nin eli benim elimdeydi. Yürüken bile elimi bir an olsun bırakmadı. "Nereden öğrenecekler ki?" Sessiz kaldım ve bir şey demedim. Neden bu kadar düşünüyordum ki? Şu sıralar neden bu kadar düşünür olmuştum. Hadi ama eski Naruto nerede! Kendi düşüncelerime sinirlenerek kaşlarımı çattım ve hızlandım. "Haklısın! Hadi hızlanalım!" Sasuke'nin elini sıkıca tutarak koşuşturmaya başladım. O kahkaha atarak yavaşlamamı söylese de onu dinlemedim. "Naruto, Tanrı aşkına düşeceksin!"
"Uzumaki Naruto'ya hiç bir şey olm..."
Yere çakılmam ile sözüm kesildi. Ağaç dalının birine takılmıştım. Sasuke de benimle beraber düşmüştü. Dizlerimin acısına rağmen ayağa kalktım ve Sasuke'nin saçındaki yaprağa baktım. "Hani bir şey olmazdı seni aptal. " sırıtarak omuz silktim. Nereden bilebilirdim ki düşeceğimi? Benim sorunum değildi. "Her zaman demedim ki." Kollarımı birbirine doladım ve Sasuke'ye bakmaya devam ettim. "Saçındaki yaprak çok yakışmış Sasuke. Nereden aldın?" Şuan ki surat ifadesi çok komik duruyordu. Kaşlarını çatarak ayağa kalktı ve saçındaki yaprağı alarak bir yerlere fırlatmaya çalıştı. Ben onun bu hareketine kahkaha atarken o yerden kalktı ve elini bana uzattı. "Kalk da gidelim artık. Çok yavaşsın." Onun yardımı ile tekrardan kalktım ve yolumuza devam ettik.
-
Hava iyice kararmıştı, ikimizde ormandaki hayvanların seslerini daha iyi duyar hale gelmiştik. Ateş böcekleri yanımızdaki gölün etrafında uçuşuyor, göle ayrı bir güzellik katıyordu. Bu görüntüyü sabaha kadar izleyebilirdim ama yapmamız gereken görevler vardı. Çoktan görevlerin yarısını bitirmiştik. Arkadaşlarımızın nereye kadar geldiğini bilmiyordum ama umarım bu yarışta kaybeden taraf olmazdık ki bu benim en son isteyeceğim şey bile olabilirdi. Sasuke elindeki feneri bana uzattı ve belindeki çantadan haritayı çıkartarak bana yolu göstermeye başladı. "Gölü geçmemiz gerekiyor, bunu nasıl yapacağız bilmiyorum ama etrafını dolanmak daha mantıklı gelebilir. Tabi bu uzun bir zaman demek." Dudaklarımı büzerek bir haritaya bir de göle baktım. "Gölün derinliğini bilmiyoruz. Etrafını dolanmak daha güvenli.."