1.1

322 34 52
                                    

Kahraman bakış açısı

Sasuke ile başlangıç alanına gittik. Bir çok kişi kazanmayı hedeflemiş. Çoktan seçecekleri eşyayı almışlardı.  Başlangıç alanının yanındaki küçük masaya baktım. Masanın üzerinde; pusula, el feneri, iki adet telsiz ve suluk vardı. Sasuke'ye baktım. O da benim gibi ne seçeceğini düşünüyordu. "Fikrin nedir?" Gözlerini masadan ayırarak bana doğrulttu ve tebessüm etti.  "Bence pusulayı alalım." Masaya geri döndüm. "El feneri de olabilir ama?" Gülüşü daha çok büyüdü ve üzerime eğildi. "Yanımda zaten bir tane var." Gözlerimi irice açtım. Bu oyun bozanlık değil miydi? Aklımdan geçenleri okumuş olacaktı ki pusulayı alıp kolumdan çekiştirdi. "Herkes bir kere de olsa oyun bozanlık yapar değil mi?" Bir şey demedim ve beni yönetmesine izin verdim.

Başlangıç alanının önünde durduğumuzda işaret verildi ve biz de dâhil herkes hızlı adımlarla ilerlemeye başladı. Oyunun hemen öncesinde elime tutuşturulan haritayı açtım ve olduğumuz noktayı inceledim. "Haritalardan anlar mısın?" Yere düşmemem için kıyafetimin parçasından tutan çocuğa döndüm. "Anlarım. Küçükken çok fazla deneyimleme imkânı aldım." Sırıttı ve yürümeye devam etti. Ben ise haritaya odaklandım.

İlk aşamayı başarı ile geçtik. İtiraf etmeliyim eğleniyordum. Onunla ekip olduğum için pişman değildim. Bize verilen en ilk haritayı koyup yenisini aldım ve önceki turdaki gibi yolumuza devam ettik. "Hadi ama ben çok sıkıldım."

"Nehir'in üzerinden geçmemiz gerekiyor." Sasuke duraksadı ve gösterdiğim yere bakmaya başladı. Tuhaf bir şekilde sırıtıyordu. "Siz ıslanmak istemezseniz kucağıma alabilirim prensim." Bu da neydi şimdi..

"Ne?" Hayal kırıklığı ile önüne döndü ve ayakkabılarını çıkararak paçalarını sıyırdı. "Yetiş yetişebilirsen. Haritayı ıslatayım deme." Bir anda soğumuş gibi hissettim. Ama soğuk olan ben değildim oydu.

Sasuke önden hızla ilerlerken bende haritayı katlayıp cebime koydum. Hızla ayakkabılarımı çıkartıp paçalarını sıyırdıktan sonra peşinden gittim. Lânet olsun ki çok hızlı gidiyordu. Ona yetişemiyordum bile! Ayağıma batan taşları umursamadan ona yetiştim ve kolundan tuttum. "Yavaşlar mısın? Sana yetişemiyorum!" Nehirden çıktıktan sonra tekrardan paçalarını saldı. "Burada biraz dinlenelim." Başım ile onayladım ve bir taş bularak oturdum. O da yanıma gelip oturdu. Şuan dinlenmek kötü bir fikir olabilirdi evet, diğer yarışmacılar çoktan bizi geçmiş olabilirdi ama pek de unutmadığım söyleyemezdi. -sonuncu olmayalım yeter.-

Sasuke bir kaç dakika sonra yerinden kalktı. "Ayakkabılarını giy." Dediğini yaptım ve haritayı tekrardan elime aldım. Görünen  o ki dinlenme vaktimiz sona ermişti. İlerlemeye başladığımız zaman bir grup daha bizimleydi. "Sasuke! Seni görmek ne hoş!" Bu kız da kim? Onları takmadan ilerlemeyi çok isterdim ama takım arkadaşım olacak hariç kız ile konuşmak için durmuştu.  Onu burada bırakıp gitsem elenir miydim? "Oh, selam." Göz devirerek etrafı incelemeye başladım. Güneş tam da tepemizdeydi ve hava çok sıcak olmaya başlamıştı. Derin bir nefes aldım ve Sasuke'nin kolundan tuttum. "Gidebilir miyiz artık?" İlk bir süre beni süzdükten sonra başını salladı ve yanındaki kıza veda ederek yola tekrardan koyulduk. Normalde umurumda olmazdı ama sohbet açmak adına o kızın kim olduğunu sormak istemiştim. "Onu tanıyor musun?" Ellerini cebine soktu ve yine başı ile onayladı. Tanrı aşkına bu çocuk konuşmayı mı unutmuştu?

"Hey." Bir yandan haritaya bakıp bir yandan da yanımdaki çocukla ilgilenmesi zor gelmişti. "Konuşmayacak mısın?" Sasuke başımı bu sefer başını olumsuz anlamda salladı. "Ha? Neden?" cidden küçük bir çocuk gibi gözüküyordu şuan "Canım istemiyor." Öylece önüme döndüm. İlk defa birisi bana küsüyordu. Daha doğrusu küstü mü onu bile bilmiyordum? pek uzatmadım ve yürümeye devam ettim, kaybetmek istemiyordum. 

Bir kaç saat daha geçti ,neredeyse akşam olacaktı. Bir çok alanı geride bırakmıştık. Bizim gibi bitiren var mıydı bilemezdim ama ben çok fazla yorulmuştum. Yürümeye dermanım bile kalmamıştı. En son nehirin yanında dinlenmiş, daha da bir yerde beklememiştik. "Hadi ama Sasuke! ben çok yoruldum.. ve sabahtan beri tek kelime etmedin? Sana karşılık mı vermem gerekiyordu?" dediklerim biraz kafasını karıştırmıştı sanırsam. Daha sonradan kendine geldi ve bana döndü. Yüzünde anlam veremediğim bir ifade vardı. "Hayır, unut gitsin. Biraz dinlenelim, sonrasında el feneri ile yolumuza devam ederiz. Başımı sallamak ile yetindim ve hemen dikildiğim yere oturdum. Cidden bacaklarım daha fazla dayanamazmış! o da yanıma oturdu ve sırıttı. Sanırım keyfini yerine getirmiştim. "Bu kadar yorulduğunu neden daha önce söylemedin?" Somurttum. Söylememiştim çünkü benimle konuşmuyordu! Omuzumu silktim. "Birileri bana küsmüştü de ondan." derin bir nefes alarak önüne döndü. Aferin bana, yine onun moralini bozmuştum. Hayır ben şu ağzıma neden hakim olamıyordum ki sanki? 

Bir süre ikimiz de sustuk ve hiç bir şey söylemedik. Ne diyeceğimi bilemiyor, bu ortamın düzelmesi için dua ediyordum. "Bu yalana daha fazla ortak olmak istiyor musun Naruto?" aniden söyledikleri beni şaşırtsa da düşünmeme neden olmuştu. Buna ne cevap vereceğimi ben de bilmiyordum. Derin bir nefes aldım ve ona döndüm. Ne diyeceğimi bekliyordu ama sanki içinde başka şeyler de varmış gibiydi. Devam etmek istediğimi söylememi mi bekliyordu? sahi ben bu işe neden girmiştim? "Devam etmek istemezsen anlarım. Zorlayacak halim yok ya.." 

"Devam edeceğim. Sonuçta bu işe girdik bir kere değil mi?" ağzımdan kaçan kelimeler beni bile şaşırtmıştı. Ne demiştim lan ben az önce? Sasuke hala bana bakıyordu. Az önceki yüz ifadesi ile şuan ki çok ayrıydı. Sanki tercihim hoşuna gitmişti. Yüzünü boynuma daldırdı ve güldü. "Hala sevgilin benim o zaman." teması yüzümün kızarmasına sebep olmuştu. Ama itiraf etmek isterim ki sevmiştim. "Şuan ırzıma geçmeyi düşünmüyorsun değil mi?" cümlem ile başını kaldırdı ve bana baktı. Yüzündeki sırıtış hiç hoşuma gitmemişti! "Yapabilir miyim?" ondan hızla ayrılmam onun daha çok hoşuna gitmişti ve kahkaha atmasına sebep oldu. "Hoşt! Azgın köpek! şakaya gelmiyorsun!?" sasuke bana yanaşmaya devam etti ve beni yere yapıştırdı. "Kırılıyorum ama. İnsan sevgilisine hiç köpek der mi?" şuan olan pozisyonumuz hiç de iyi değildi. Birisi görse şaşırmazdım. Özellikle bizim çocuklardan birisini. Sağ olsunlar ne zaman yanlış bir zamanda olsam yanıma bitiriyorlardı! "Sasuke kes şunu!" 

"Neden? ne olur ki bir kere öpsem sanki? bir kerecik.." yüzüm alev alev yanıyordu. Şuan onu burada boğsam ben olduğum anlaşılır mıydı ki! Başımı iki yana salladım ve onu ittirmeye çalıştım. Hayvan, benden kat kat ağırdı. "Cevap vermez isen evet olarak kabul edeceğim. Bu senin için bir şey ifade eder mi bilemem ama." çok utanıyordum. Ne yapacağım? beni öpmesine izin mi verecektim? bunu istiyor muydum? çabuk düşün mankafa! ben bir cevap vermeden öpecek bu beni!

Bunu diyen ben. Aman canım diyerek çocuğu ben öptüm. Bu ani hareketime şaşırmıştı ama hemen kendine gelip duruma hakim olmuştu. Şuan ne yaptığım benim için önemli değildi. Denemek istedim. Ve hoşuma bile gitmişti...

Devam edecek.

evetttt tek oturuşta yazdığım bu bölümü kutluyorum. İstediğim gibi olmadı ama bence artık sevgili aşamasına yaklaşsınlar artık aq 

neyseh bölümü okuduğunuz için teşekkür ederim. Yorumlarınızı almak isterim. Gerçekten onları okumak benim bölüm yazma sebebim..

Kendinize iyi bakınnn <33 (yazım hatam varsa affedin lütfen..)



Ç𝘢𝘵𝘭𝘢𝘬 𝘓𝘪𝘴𝘦 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin