parti.

4K 306 246
                                    

Dayanamadim bolum atiyorum..

Ve bugün benim doğum günümdü. Okuldaki dersler bitmiş, eve gelmiştim. Bugün Çağan'la aram fena değildi. Arada konuşmuştuk. Ama ben hala dediklerine takılmıștım. 'Gerçek aşk konusunda tam bir körsün' saçlarımı kuruttuğum sırada zil çaldı.

"Anne! Kapıya bakar mısın?" diye seslendim. Bir dakika kadar sonra kapım çaldı.
"Gir ann-" demeden Leya ve Ülkü içeri daldı.
Saç kurutma makinesini yerine bıraktım ve kaşlarım çatılı onlara baktım.

"Noluyo ya?" Ülkü gözündeki gözlüğü çıkarıp yakasına taktı ve saçlarını salındı. Leya koşup bana sarıldı. Bende Ülkü'ye  'noluyo' bakışı attım. Kapıyı kaparken "doğum günü kızıymıșsın,ondan." dedi.

"Yaa! Unutmadınız mı?" dedim Leya geri çekildiğinde.
"Unutur muyum güzelim! İyiki doğdun!" dedi ve yanaklarımı sulu sulu öptü. Ülkü'ye baktığımda garip bir ifadeyle bize bakıyordu.

"Ay sanki hiç görmediniz birbirinizi," dedi.
"Kıskanma abisinin kardeşi," dedim gülerek.
"Ne kıskanıcam ya? Ay hem senin doğum günün değil mi bugün? Bu kılık ne?" dedi üzerimdeki pijamaları işaret edip.

"Ne varmış halimde?"

"Ne yokki..." dedi Leya beni süzerken.

"Ay Leya şuna biraz şekil verelim biz, tamam beter olduğunu biliyordum da varoş olduğunu bilmiyordum" dedi.

"Sensin be varoş,"

"Ay susun! Önce elbiseleri denesin bi. Seç hadi bir tane." Ülkü iki üç tane elbiseyi yatağın üstüne bıraktı.
Elbiselere baktım. Bir tanesi vişne çürüğü , ince askılı, bel şeridinden dekolteli parlak bir elbiseydi. Diğeri hardal sarısı omuzlardan bağlanmalı pileli bir elbiseydi. Diğerine baktım. Gece mavisi, kısa, biraz pileleri olan ,ince askılı bir elbiseydi. İlkine baktım uzun uzun.

"Bende öyle düşünmüştüm," dedi Ülkü ve vişne renkliyi eline aldı ve bana uzattı. Tedirginlikle ikisine baktım.

"Çok yakışacağına emin ol. Hem beğenmezsen diğerleride var." dedi Leya.

"Hadi kızım naz yapma, cuk diye oturucak görüceksin."elbiseyi aldım. Onlar odadan çıktılar ve giyindim. Aynadan kendime baktım. Elbise gerçekten güzeldi...

"Hadi be ağaç olduk!" dedi Ülkü.
"Gelin, gelin." yine içeri daldıklarında Ülkü'nün kaşları havalandı Leya'da ellerini ağzına götürdü.
"Çok guzelsin..."
"Abartma ya,"

"Abim sana nasıl dayanıyor, benim bile dibim düştü..." diye mırıldandı Ülkü.

"Ne?" diye tepki verdiğimde Leya Ülkü'nün kolunu cimcikledi.

"Abin bana nasıl mı dayanıyor?"

"Sonuçta çok yakınsınız ya ondan canım," dedi Ülkü. Leya ters ters Ülkü'ye bakıyordu.
"Ne ya?"

Bana saç makyaj yapmaya başlamışlardı.
"Allah'tan kendi malzemelerimi getirmişim, allıkda mı olmaz evde kızım?" dedi Leya yüzüme fondöten sürerken.

"O ne?" dedim dalga geçerek.

"Saçına sürüyorsun," dedi Ülkü gayet ciddi bir ifadeyle, parmaklarıma oje sürdüğü sırada.

Boşluğuma geldiği için gülmeye başlamıştım.
"Gülmesene bozuluyor!" dedi ikiside aynı anda.

"Leya o zaman saçıma sürmeyi unutma allığı."

"Olmazsa olmaz zaten" dedi.

Her şey hazır olduğunda aynadan kendime baktım. Saçlarıma doğal dalgalar vermişti Leya. Ülkü'de tırnaklarıma elbisemle aynı renk oje sürmüştü. Gözlerimde hafif bir far, kirpiklerimi koyulaștıran bir maskara ve de göz kalemi vardı.
Dudağımada elbisemden biraz daha koyu renk bir ruj sürülmüştü.
Bunlar bana çok abartı geliyordu ama hiçbir doğum günümde bu kadar güzel hissetmemiștim.

KarmaşaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin