Karmaşa

gölge.

Oy vermediginizde sinirlerim bozuluyor kb

- 3 Gün Sonra, Tuana Naz Atalay'dan. -

3 gün geçmişti. Koca üç gün.
Ve daha da kötüsü Çağan bir kez bile beni aramamıștı. Her kapı çaldığında merdivenlerin başına koşuyordum. Artık belki Çağan gelir diye merdivenlerde oturup merdivenlerde uyuyakalıyordum.

Bir zil sesi duydum ve de koșușturmacalar. Gözlerimi araladığımda kapıda Çağan ve birkaç adamı gördüm.

"Yavaş olun!" dedi. Merdivenlerden hızlıca kalktığımda ayağım takıldı. Düşecekken zor tutundum duvara.

"Çağan!" diye bağırdığımda Çağan bana baktı.

Yanına koştum. Ayakta zor duruyordu.

"Çağan nerdeydin! Bu halin ne noluyor?" dedim.

"Anlatıcam sakin ol." dedi.

"Yarasına dikkat edin!" dedi Halil.

"Ne? Ne yarası?" dedim korkarak.

"Bir kerede ağzını tut." dedi Çağan. "Zaten başımıza ne geldiyse senin yüzünden." dedi. Halil başını eğdi. Konuşmama izin tanımadan Çağan'ı evdeki asansöre bindirdiler. Bende hızlıca merdivenlerden çıktım. Kata geldiklerinde odasına götürdüler.
Kapıdan içeri gireceğim sırada iki adam önümde durdu.

"Çıkın önümden! Çağan'ı görücem ben!"

"Kendisi uygun bir v-"

"Bırakın gelsin." dedi. Çağan'ı yatağa oturmuşlardı. Üstündeki tişörtü çıkarıyorlardı ama her ne olduysa Çağan acıyla yüzünü buruşturup duruyordu.

"Yavaş amına koyduğum!" dedi bir anda.

"Ya siz bırakın tamam ben hallederim!" dedim. İki üç adamın önüne geçmeyi başardıktan sonra kollarını tutmasını söyledim ve tişörtü dikkatlice çıkardım. Karnının kenarına sargı bezi takmışlardı. Ayrıca aynısından sağ omzundada vardı. Şaşkınlıkla önüne yere çöktüm.

"Ne? Çağan bunlar ne?" başıyla işaret verdi. Hepsi dışarı çıktı.

"Çağan bunlar ne, kim yaptı bunu?" dedim sesim titrerken.

"Sakin ol..." dedi. Yarasına dokunduğumda inledi.

"Ya özür dilerim!" dedim.

"Sorun yok tamam..." dedi. Gözlerini açıp kaparken bile zorlanıyordu.

"Kim yaptı bunu sana? Ne yarası bu?"

"Baban..." dedi nefes nefese.

"İstanbul'a gidiyorduk... Şehrin sınırında ormanlık alanda önümüzü kestiler. Çatışma çıktı... Babanın adamlarından biri..." öksürdü. "Bana sıktı. İkiside isabet etti... Ameliyata girdim gizli... Doktor çağırdık başka mekanlardan birine gittik. Bir şekilde..." dedi.
"Hallettik. Özür dilerim seni arasaydım çok korkardın..." dedi.

Vücudu kasılıp duruyordu. Sanırım acı çekiyordu.

"S-sen nasılsın? İyi misin? Gi...Gittin mi okuluna?" o kadar zorlanarak konuşuyorduki korkmaya başlamıştım. Dizlerimin üstüne yükseldim ve ellerimi yanaklarına koydum.

"Çok mu acıyor canın?"

"Yok alışkınım ben..." dedi. "Seni çok özledim." dedi ardından. Gözlerim doldu.

"Gel seni şuraya yatırayım. Sana bi'ağrı kesici iğne ya da bir şey bulmam lazım. Sonra doktor çağırıcaz tamam mı?" dedim. Yatak başlığını yastıkla doldurdum. Sırtı boşa gelmemeliydi.