duygular.

3.9K 263 473
                                    

-Tuana Naz Atalay'dan. -

Gözlerimi açtığımda kendimi çok yabancı bir yerde buldum. Düz sade bir odadaydım. Beyaz tavanda gözlerimi gezdirdikten sonra ayaklandım. Yanımda, bir koltuğa oturmuş uyuyakalmış olan Çağan'a baktım.

Kaçırmış mıydı beni? Şaka falan mıydı?

Çağan'ın omzunu dürttüm sertçe. Refleks olarak bileğimi kavradı gözlerini araladığında. Ben olduğumu görünce kolumu serbest bıraktı ve ofladı etrafına bakınıp.

"Eşkıyalığa mı başladın ilk sabahtan?" dedi doğrulup kollarını gererken.

"Sen benimle alay mı ediyorsun?" dedim.
"Beni resmen kaçırmışsın!"

"Sen adam kaçırmanın cezasını biliyor musun?" dedim. Beni kâla almayınca koltuğuna vurdum.

"Sana diyorum!"

"Mafyayım ben Naz. Unuttun mu?" dediğinde şaşkınlıkla kaldım.

"Ne? Ne mafyası?"

"Anlatmadı mı Mehmet Efendi sana?"

"Dalga mı geçiyorsun sen?" kaşları çatıldı.

"Sen ciddi misin?"

"Çağan ne mafyası kafayı mı yedin sen?" dedim.

"Senin haberin yok muydu?" dedi şaşkınlıkla.

"Yoktu... Yoktu ve olmasında! Evime gidicem bırak beni!" odanın kapısına doğru koştum ve kapıyı açmaya çalıştım ama açılmadı.

"Ne?" dedim ona bakıp.

"Bunu yapacağını bildiğim için kilitledim tabiki." dedi.

"Peki bunu yapacağımı bildin mi?" dedim kafamla odadaki büyük pencereyi işaret edip. Oraya doğru ilerlediğim sırada gelip kolumdan çekti.

"Kafayı mı yedin sen?" dedi.

"Asıl sen mi kafayı yedin! Dün dediklerime rağmen beni nasıl yanında tutarsın Çağan!" dedim.

"Naz bak-"

"Bana Naz demeyeceksin." dedim gömleğinin yakasından tek elimle kavrayıp.

"Benim adım Tuana. Sadece Tuana başka bir şey değil." başını salladı.

"Tuana."dedi. Sonrada nefesini verdi. "Önce kahvaltı yapalım sonra her şeyi anlatıcam sana. " dedi.

"Ne kahvaltısından bahsediyorsun sen? Anlat direk."

"Önce kahvaltı." dedi.

"Sen bana kafa mı tutuyorsun?" diye karşılık verdim.

"Peki sen bana kafa mı tutuyorsun?" birkaç saniye sonra çekilen o oldu.

"Yürü."

Odadaki banyoyu kullanıp yüzümü yıkadım ve bileğimdeki tokayla saçlarımı topladım. Aynadan kendime baktım.

Şuan Çağan'ın evindeydim. Belkide o lanet yerden kurtulmamın tek çaresi burasıydı... Ama ya kendimi kurtarayım derken Çağan'ı dibe çekseydim? Babam Çağan'ı sahiden öldürürdü.

Ama dinleyeceğim bir açıklama olduğu aklıma gelince nefesimi verdim. Yinede ona mesafeli duracaktım...

Aşağıya inerken evin büyük bir villa oluşu dikkatimi çekti. Sade bir evdi. Çağan şatafat sevmezdi zaten.

Aşağı indim. Büyükçe masanın başına oturmuş bir şeyler yiyordu.

Başıma vurdum birkaç kez çünkü o kadar içkinin zararı başımdan çıkıyordu.

KarmaşaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin