'Sen ne sikim yapıyorsun burada' dedim bir anda.
'şşt bebeğim, ben senin üzülmemen için büyükanne'nin öldüğünü senden saklıyorum sen ise bana küfür ediyorsun, çok ayıp ama'
'Ne! Ne dedin!?'
'kahvaltını yaptıktan sonra bana istediğini sorabilirsin'
'siktir olup giderim daha iyi, gidiyorum ben'
hızlı adımlarla kapıya ilerledim kapıyı açtığımda evin bahçesini bekliyordum lakin tam aksine ormanlık bir alan vardı tam karşımda. Korkuyordum.
'birdaha sakın bana itaatsizlik etmeye kalkma'
Arkamı döndüğümde lalisa gözleri simsiyah bir şekilde bana bakıyordu.
'Siktir' diyebildim sadece.
Lalisa kolumdan tutup beni odaya ittiğinde yere düşmüştüm.
'birdaha sakın şu siktiğimin evinde bana itaatsizlik etme! Sakın'
Kapıyı üstüme kapattığında oda karanlık olmuştu ve ben karanlıktan çok korkuyordum.
Hiçbirşeyi anlayamıyorum daha dün gördüğüm kadın nasıl olur da bir anda hayatımın tam ortasına konabilirdi.
Dediği şeylerden hiçbirşey anlamıyordum zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐔𝐍𝐈̇𝐕𝐄𝐑𝐒𝐄 𝐎𝐅 𝐒𝐄𝐂𝐑𝐄𝐓𝐒𓂸 𝑐ℎ𝑎𝑒𝑙𝑖𝑠𝑎
RandomEfsanelerin birinde, sırlar evreni diye bir yer vardı, bu efsane'yi 1989 yılında park seo-byeok adında yaşlı bir kadın ortaya sürmüştü. bu efsanenin doğruluğu kesin değildi ve bu efsaneye kimse inanmıyordu, inanmamakta haklılar mıydı yoksa haksız mı...
