bay Jeon | Liskook Texting

1.5

Ben nelere nelere imza atmıştım. Sınavlarımda bile elimdeki kalem tek kez olsun titrememişti . Ne olurdu yani şimdi bir kez daha elimi titretmeden çizseydim?

Ne bir kez dahası Lalisa? Bu sayamadığın kaçıncı denemen...

Derin bir nefes aldım. Önümüzdeki bir kaç saniye boyunca nefesimi tutarsam belki elim titremez diye düşünmüştüm. Jungkook rahat rahat uzanırken ben burada onun çıplak üst bedeni yüzünden terler döküyordum. Dua ettim kaküllerim ıslanmasın diye. Kalemin ucunu cildine değdirdiğim an yine ateş bastı beni.

Ne diye bu kadar zorlanıyorsun Lalisa? Altı üstü Jeon Jungkook'un çıplak göğsüne baş harfini çizeceksin.

Öyle öyle ama çöp adam çizer gibi çizmiyeyim--

" Hay aksi! Elim titredi-- " tuttuğum o uzun nefeside böylelikle vermiş oldum.

" Bence o mesafeden zor oluyordur " uzandığı yerden dirseklerinden güç alarak hafif doğruldu ve eliyle kucağını pat patladı. " Böyle gel istersen "

Kaşlarımı çattım. Kaküllere sahip olmak zor biliyor musunuz? Sinirli olduğunuzu belli etmek için kaşlarınızı hafifçe çatmak yeterli olmuyor.

Kalemi tuttuğum elimi kaldırdım ve yüzümü çizmemeye çalışarak kaküllerimi kenara atmaya gayret ettim. Jungkook zorlandığımı anlayınca elini kaldırdı , ben durakladım. Elinin sıcaklığını bu kadar çabuk yüzümde hissedişime şaşırmaya kalmadan gözlerine kilitlendim .

Pembe saçlarımı sevdiği konusunda ciddi miydi?

Saçımı gözlerimden aldı. Yaptığı şey basitçe yardım etmekti , başka bir niyeti yoktu ama benim hissettiğim sanki gözlerine daha iyi bakabilmem için yapmıştı bunu. Böyle hissedince elimden zıt tarafa bakmaktan başka bir şey gelmedi. Sekreter Lalisa'nın soğukluğunu bastırmaya çalışan Lili'yi birkaç saniyeliğine arkaplana atıp Jungkook'a çevirdim gözlerimi, yeniden. Beklenmedik şekilde o da gözlerini kaçırmıştı.

Yanaklarında gördüğüm pembelik miydi yoksa pembe saçlarım gözümün önünde bir saat boyunca perde görevi gördüğünden mi yanılıyordum?

Bizi bir süre yalnız bırakmış olan Jungkook'un kadın arkadaşı içeri girdi.

" Ee hazır mı taslak? " ellerini kavuşturdu, başlamaya hazır gibi gözüküyordu.

" Y-Yok... " dedim.

" Eeh? " kız tek kaşını kaldırdı " Ben yokken siz burda neler yaptınız aceba?? " önce Jungkook'u inceledi. Kızın gözleri Jungkook'un göğsüne daldı gitti.

Neden oraya bakıyor diye döndüm Jungkook'a baktım. Ne yazık ki çizip silmekten perişan ettiğim cildi kızarmıştı.

Yanlış anlamasın diye hemen müdahale ettim, " Aaa--- O kadar çok denedim ama bir kere bile düzgün bir L harfi çizemedim. Jungkook'un cildi kızardı , denemekten vazgeçsem daha iyi olacak... "

Gülümsememek için elini dudaklarının üzerine koydu , hafifçe çenesine temas etti , " Normalde bir kağıda çizilir ve sonra o çizim deriye yapıştırılır. Direk deri üzerinden çizilmez yani. "

Jungkook gülmeye başlayınca elimdeki kalemi sakince kadına teslim ettim, Jungkook'u yumruklamak için döndüm ama hemen ellerimi tuttu, " Eğlendik ama eğlenmedik mi? "

" Çok eğlendim , Jungkook! "

Saçımı savurup odadan çıkacaktım ki kalkıp peşimden geldi , yakaladı beni " O pembe saçlarını savurmasan olmazdı dimi? "