" Biliyorum. "
Gözüne ışık tutulmuş bülbül gibi tutuldum kaldım.
" Biliyorum kızım. Jungkook seni daha çok istiyor gibi ama madem sen de istiyormuşsun, ciddisin. Verdim gitti. "
Şaşkınlıktan aralanan dudaklarımı elimle örttüm, " Bay Jeon, ama siz-- nerden? Nerden biliyordunuz? "
" Zamanında çok korktum benim çapkın oğlumun başına böyle tatlı bir asistan; kızım gibi gördüğüm, her zaman en iyisini hak eden temiz, masum, saygılı kızı bakıcı vermek ne kadar doğru diye sorguladım. Ama sen... " beni işaret etti, " Sen akıllı kızsın. Aldanmazsın dedim. "
Sanki kötüye gidecek gibi... sözleri...
" Bakma bana öyle, aldanmazsın dedim de sanki istemedim seni oğluma. Ben oğlum seni üzer diye korktum, keşke senin gibi biriyle olsa diye dua ettim. Eğer durum buysa, Jungkook'u mutlu edeceğinden ve onun da seni hayal kırıklığına uğratmayacağına emin olduğum müddetçe yanınızda olurum. "
Adımladım ona doğru, yüzümde hafif bir utanç vardı ama başımı eğebildiğim kadar eğdim. " Çok teşekkür ederim. "
" Kalk kalk! Kızım gibiyken eğdirmezdim boynunu, şimdi gerçekten kızım oldun. " omuzlarımı sıvazladı.
Neredeyse ağlayacaktım. Ya rahatlamanın etkisiydi ya da mutluluğun bilmiyorum da sarıldım Bay Jeon'a. Jungkook'un boyu annesine çekmişti, yakışıklılığı ise Bay Jeon'a imiş, öyle derdi Bay Jeon. Jungkook babasından daha uzun ama onun gençlik fotoğraflarındaki kadar yakışıklı. Karakteri de galiba yaşlılığındaki Bay Jeon'a benziyordu ama şimdi ta kendisi olmuştu.
" Oy oy, tatlı gelinim benim. Meğer bunca zamandır aradığım gözümün önündeymiş ya! " keh keh gülünce ben de tutamadım kendimi. " Ne zamandır birliktesiniz bakayım heh? "
Eee... Şimdi şöyle...
***
Sonunda ofisten çıkabildik. Bu kadar uzun süren neydi diye baktı Jungkook, suçluyu arayan bir dedektif gibi nazik casusunu inceledi. 'İçeride ne yaşandı, ne dedi sana, iyi misin?' Tilkiler dört dönüyor sanki aklındaki Seul şehrinde.
" Siz konuşmadan önce Bay Jungkook ile konuşabilir miyiz? "
" Elbette. " diyor Bay Jeon.
Jungkook bu izin isteyiş şeklimden olumsuz sonuçlar çıkarıyor ama elimi tutup terasa çıkartıyor beni. " Ne dedi sana? Kalbini mi kırdı? "
Elimi sıkıca tutmuş gözlerimi kolluyor, cevap veriyorum ama gözlerim istemsizce kaçışıyor. " Baban bizi onaylamıyor Jungkook. "
" Nasıl onaylamıyor? Tamam- tamam, bu beklenmedikti ama onun onayına ihtiyacımız yok. Sana ne dedi, hm? Söyle bana. " gözlerine bakmaya devam etmem için yüzümü avuçluyor.
Bana kendisini defalarca kanıtlamış olmasına rağmen ne diyeceğini, ne kadar ileri gidebileceğini merak ediyorum... " Bu senin geleceğini de benim geleceğimi de etkilermiş. Asla kırıcı bir şey söylemedi! Ama bilmiyorum, belki de... Haklı..? Kim asistanı ile çıkan biriyle profesyonel bir iş birliği yapar ki? İş yerinde aşk yasaktır. Ben asistanın olursam sevgilin olamam, sevgilin olursam asistanın olamam. Hem ona çok büyük yalan söyledik... "
" Şimdi yalanını- " küfretmeden önce dudağını ısırıp sözlerini dizginliyor. " Bunları bilmemize rağmen bu yola girdik. Şirket benim değil mi? Kuralları ben koyuyorum, o değil. Bu şirkette aşk yasak değil o zaman. İsteyen karısıyla da olsa gelsin çalışsın, evlensin. İnsanlar işlerini layıkıyla yaptığı sürece bu düşünce çok saçma zaten. " üzüntüme dayanamıyor ve sessizleşiyor. " Tamam o halde söz veriyorum iş yerinde resmiyeti korurum. Seni zor durumlara sokmayacağımı biliyorsun. İlgin için saçma sapan şeyler de yapmam. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bay Jeon | Liskook Texting
RomansaJeon skandallarını örtmek için asistan olan Lalisa, iki haftalık küçük bir aşk kumpasına dahil olur. [ 𝘓𝘢𝘭𝘪𝘴𝘢 𝘔𝘢𝘯𝘰𝘣𝘢𝘯 & 𝘑𝘦𝘰𝘯 𝘑𝘶𝘯𝘨𝘬𝘰𝘰𝘬 ] 𝟣. 𝘓𝘢𝘭𝘪𝘴𝘢𝘮𝘢𝘯𝘰𝘣𝘢𝘯 ₂₉.₀₆.₂₀₂₂ 𝟣. 𝘛𝘢𝘦𝘯𝘯𝘪𝘦 ₀₆.₀₇.₂₀₂₂