Annemin yanına doğru yürürken çok telaşlı görünüyordu. Hızlıca yanina gittiğimde hemen bana sarıldı.
"Ela niye telefonun kapalı kızım, ben de öykünün evine gidiyodum orda mısın diye" dedi.
Kapalı mı açık mı diye kontrol etmek için telefonu cebimden çıkardığımda gerçekten kapanmıştı.
"Önemli bir şey mi oldu ki anne çok kötü duruyosun" dedim.
"Annem fenalaşmış kızım hastaneye kaldırmışlar. Akşama bilet aldım. Sana haber vermek için aradım telefonun kapalıydı." dedi annem.
"Ne, kötü bir şeyi var mıymış"
"Sen sakin ol kızım, Teyzenler yanındaymış iyiymiş şuan gel hemen eve gidelim ben de hazırlanayım" dedi yürüyerek.
Hızlıca eve gittiğimizde abim de evdeydi. Hemen annemin odasına gidip eşyalarını koyması için yardım ettik. Annem çok kötü olmuştu. Dışardan bile ne kadar kötü olduğu çok iyi anlaşılıyordu.
Abim annemi kucaklayarak "Sıkma canını be anne, biliyosun anneanneme hiç bir şey olmaz bizi mezara sokar o, üzerimize toprağı o atar o" dedi annemin keyfini yerine getirmek için gülerek
"Abi allah razı olsun senden annemin keyfini çok iyi yerine getirdin. Kadının yüzüne bak güller açıyor resmen" dedim.
"Içinden gülüyo annem biliyorum ben" dedi abim.
"Bence senin nasıl kendi çocuğu olduğunu sorguluyodur." dedim abimin kulağına fısıldayarak.
"Sen öyle san" dedi ve kafasını çevirdi.
"Sohbetiniz bittiyse gelin de şunları diğer çantaya koyun" dedi annem.
Eşyaları alıp çantaya koyduktan sonra annemi otogara bıraktık. Kocaman anneme sarıldıktan sonra annemi yolcu ettik.
Eve döndüğümüzde makarna yaptım ve abimle beraber yedik.
Abim " Sana da zahmet oldu yemeği yapmakta" dedi yemeğini bitirerek .
"Beğenmiyorsanız kalkıp kendiniz yapabilirsiniz. Mutfağı sırtımda taşımıyorum Alp bey." dedim ve tabakları kaldırdım.
"Şaka be şaka hayatımda yediğim en güzel makarnaydı abisinin gülü" dedi. saçlarımı karıştırıp giderken.
"YAPMA ŞU HAREKETI ARTIK 5 YAŞINDA KIZ ÇOCUĞU MUYUM BEN" diyerek arkasından bağırdım.
Abim ise odasından "EVET" diye bağırdı. Gülerek işime devam edip tabakları makineye dizdim ve odama çıktım. Ders çalışmam gerekti o yüzden masama oturup bütün derslerin notlarını çıkardım ve çalışmaya başladım.
3 buçuk saattir aralıksız çalışıyordum ve gerçekten yeter diye bağırıp kendimi camdan aşağıya atıcak raddeye gelmiştim. Acaba denesem nolurdu. Bence hiç bir şey olmazdı. Birden "YETEEEEER" diye bağırmamla odamın kapısı hızlıca açıldı.
"Noluyo lan" dedi abim gözlerini ovuşturarak
"Hiç" dedim abime tatlı gülümsememi atarak.
"Kızım sen manyak mısın saatin kaç olduğundan haberin var mı ne bağırıyorsun deli gibi"
"Ne varmış saatte"
"Saat 2 Ela 2" diyerek telefonunun ekranını gözüme soktu.
"Olsun ne varmış saatte ilkokul çocuğu gibi uyuma sen de hemen" dedim kendimi savunarak
"Hani ben işe gidiyorum ya abicim, hani ben çalışıyorum ya Ela, hani sabah 7de gidiyorum ya" dedi
"özür diliyorum ve sizi odanıza uğurluyorum" diyerek kapıyı gösterdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOĞUK SAHİL
RomanceNe ben konuştum, ne o konuştu. Bu sefer konuşan biz değil dalgalar olmuştu . Biz ise sessizce o dalgaları izledik. Ne bu sahil eskisi gibiydi ne de biz. Içimde ki soğukluğun dışımı da sarması kaçınılmazdı. Bu sahil ilk defa bu kadar soğuk olmuştu. S...