Ders bittiğinde çantamı alır almaz sınıftan çıkmıştım. Az daha o sınıfta kalırsam boğulacak gibi hissediyordum çünkü. Öykü peşimden geldiğinde okuldan çıkıp evlerimize gitmek için yürümeye başladık.
Öyküyle ayrılıp ben de evime girmiştim. Odama geçip yatağıma oturdum ve annemi arayıp anneannemin durumunu öğrendim. Durumunun iyi olduğunu şuanlık bir sorunu olmadığını öğrendiğinde içim rahat etmişti. Abime de neden evde olmadığını öğrenmek için yazdığımda mesaiye kalacağını söylemişti. Bu akşam evde tektim anlaşılan. Kendimi yatağa bırakıp biraz uyumaya karar verdim.
Gece evde yankılanan ses ile uyandığımda salona gidip nolduğuna bakmaya gittim. Abim gelmişti.
"Çok yoruldum mu abi" dedim kolunu tutarak.
"Yoruldum Ela ne yalan söyleyeyim. Sen naptın uyumadın mı yoksa"
"Uyudum abi uyudum merak etme. Abi bak kendini böyle çok yoruyorsun. Ben de işe giricem part time çalışırım. Bir destek olurum. Böyle olmaz yoksa kendini çok yoruyorsun." dedim
"Bak Ela sakın öyle bir şey yapmıyorsun. Sen sadece derslerine odaklan tamam mı ben senden başka hiç bir şey istemiyorum. Hem ben çok yorulmuyorum ki. Beni düşünme sen hadi git uyu sen şimdi." dedi bana sarılarak.
Kafamı sallayıp odama gittim. Bir hırka alıp dışarıya çıktım ve sahile doğru ilerlemeye başladım. Sahile ulaştığımda her zamanki bankıma oturup halimizi düşünmeye başladım.
Babamın vefatından sonra bütün yük abimin üstüne çökmüştü. Bütün eksiklerimize, bütün her şeyimize o koşuyordu. Babamın yokluğunu arattırmamaya çalışıyordu hep. Ne kadar düşünceli bir hareket yapsa da onu çok yoruyordu bu işler.
Ben çalışıyım destek olayım dediğimde ise hep karşı çıkıyordu. Ne zaman konusunu açsam çok sert tepki verip asla istemiyordu. Bir kere bir yerde çalışmaya başladığımda 2. gün işe gidememiştim. Abim benim çalıştığımı öğrenip gitmeme izin vermemişti. Ama ben sadece onun iyiliği için ona destek olmak için istiyordum çalışmayı.
Bunları düşünürken bir ses ile arkamı döndüm. Kaandı.
"Erkencisin bugün sanki" diyerek yanımdaki banka geçti.
"Biraz öyle"
"iyi iyi, bugün maçta sende vardın gördüm seni" dedi.
"evet geldim aslında gelmeyi pek düşünmüyordum da arkadaşım ısrar etti."
"iyi ki de ısrar etmiş. Nasıldım maçta biraz öv bakalım beni"
"Seni izlemedim ki çok. Bir arkadaş oynuyordu onun için geldik." dedim.
"anladım" dedi soğuk bir biçimde biraz bozulmuşa benziyordu ama ne diyebilirdim ki çok güzel oynuyordun falan dememi mi bekliyordu. Zaten çok muhattap olmamak için pek konuşmak istemiyordum benden onu dememi beklememeliydi.
"Ee kahve borcunu ne zaman ödüyorsun?" dedi Kaan.
"Bilmem, bir ara öderim." diye geçiştirdim.
"Bu sanki geçiştirir gibi oldu" tam üstüne bastın ayağını çek
"Yok, öderim" dedim.
"Yarın haftasonu işin yoksa borcunu öde bence çok geçmeden"
"Yarın işim var başka zaman öderim" asla işim olmaması dışında hiç bir sorun yok.
"O zaman pazar günü ödersin. Pazar günü de işim var deme."
Bana kalsa derdim de. Pazar günü de işin ne olabilir holding de mi çalışıyosun be kadın der içinden diye ayıp olmaması için kabul ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOĞUK SAHİL
RomanceNe ben konuştum, ne o konuştu. Bu sefer konuşan biz değil dalgalar olmuştu . Biz ise sessizce o dalgaları izledik. Ne bu sahil eskisi gibiydi ne de biz. Içimde ki soğukluğun dışımı da sarması kaçınılmazdı. Bu sahil ilk defa bu kadar soğuk olmuştu. S...