Yalnız Adam

Şehir Değiştirme

Arkadaşlar canım hiç toplantı odasında ki diyaloğu yazmak istemiyor siz ne oldu az önce Ali nerede? Nereye gitmiş? Neden gitmiş? Tarzı konuşmalar olduğunu varsayın lütfen.
.
.
.

"Napıyoruz şimdi küheylanım?"

"Senin arkadaşına gidelim önce böylece Ali'yi buluruz bende yardımcıma söylerim hemen bir ev alır atlar gideriz. Benim bildiğim çok iyi bir nakliye şirketi var onlara haber ederim herşeyi 1 günde burdan alır oraya götürürler."

"Nasıl bu kadar eminsin?

"Hangi konuda?"

"Senin böyle anlatmandan belliki Ali'yi Samsun'da olsrak düşünüyorsun ama ya başka bir şehirdeyse ya da başka bir ülkedeyse, o zaman n'olacak?"

"Bir günde değilde beş günde gelecek eşyalar. Hem ben eminim Ali öyle çok farklı yerleri sevmez gene gördüğü bildiği yere geri dönmüştür."

"Haklısın aslında."

"Eee senin arkadaş nerde söylede gidelim artık."

"Askeriye'ye sür küheylanım."

"Ha?!"

"Askeriye'ye sür diyorum neden şaşırıyorsun oğlum kaçakçı biri değilim ben eski askerim. Arkadaşlarımda eski asker."

"Ben senin gibi eski askerdir zannetmiştim."

"O da varda şimdi gittiğimiz aralarında en iyi olanı, görüceksin bir dakika geçmeden bulacak kara şimşeğimi."

"İyi bakalım."

İkili Demir'in arabasına biner ve askeriye'ye doğru yola koyulurlar. Ali'de bu sırada her ne kadar uyku saatinin dışında da olsa bilmem kaçıncı rüyasını görmekle meşguldü taki alarmı çalana kadar.

"Offf ya ben bir saat daha uyumak istiyorum zaten saat üçte buluşucam emlakçıyla daha var yaa."

Tam bunu söyledikten sonra saate bakmıştır Ali. Tabi bakmasıyla gemen kalkıp hazırlanmaya başlaması da cabası olmuştur.

"Saat iki buçuk olmuş ben nasıl yetişicem yaa off Ali o kadar söyleneceğine kalksaydın şuanda bu durumda olmazdın. İki elim bir pabuca girdi."

Acele bir şekilde hazırlanıp eve gitmiştir Ali ama yarım saat gecikmiştir en azından emlakçı sevecen ve anlayışlı biri çıkmıştırda birşey demeden evi gezmeye başlamışlardır... Ali hemen cebinden metreyi çıkarmayı unutmamıştır. Gerisini zaten biliyorsunuz rutin kontroller...

"Ev güzelmiş Salih Abi alıyorum evi."

"Parayı alayım ben o zaman."

"Ne kadar abi?"

"Vallah bu zamanda ucuza ev yok hele de senin gibi satın alacaksan... Normalde ev 600 bin lira ama sana Rüstem den dolayı 540 bine olur."

"Abi o kadar düşmüşsün bi 40 bin de düş 500 bine anlaşalım."

"Yok olmaz evladım... 540."

"520."

"540."

"514."

"530."

"510."

"520."

"510 dan fazla vermem abi."

"520."

"Dediğim gibi 510 dan bir tık yukarısını vermem."

"... İyi peki 510 olsun."

"Aslansın be abi."

"Hadi gel de oğlum şu kontratı imzalayalım."

"Geldim abi."

Ali ev işini halletmiş ve mobilyaları almaya gitmişti DorDem'de Samsun'a doğru yola çıkmışlardı. Aynı Doruğun söylediği gibi olmuş adam bir dakika bile sürmeden Ali'nin evini bulmuştu. Demir hemen şirketi arayıp Ali'nin evine yakın bir evi fiyatı ne kadar olursa olsun almalarını söylemiş ve almıştır aynı zamanda da nakliye şirketini aramış ve eşyaları taşımaları için hem doruğun hem de kendi evine yollamıştır başlarında ise Demir'in adamları vardır.

Hastanede ise işler tam olmasada yolunda gidiyordur. İşden çıkarmalar yapılmış ve hastane çok büyük bir rahatlamaya girmiştir. Fakat Nazlı için durumlar pekte iyi değildir. Hem Ali'nin istifa edip ortadan kaybolması hem arkadaşlarının onun yüzünden işten ayrılması hem Açelya'nın bu yüzden olan soğuk tavırları hem de AlDorDem'inde işlerini yapmanın yorgunluğuyla daha ilk günden bitmiş durumdadır.

Adil'inde pek iyi olduğu söylenenezdi... En azından psikolojik olarak. Hem kızının bir anda ortadan kaybolup gitmesi hem oğlunun kaçıp gitmesi hem de bu iki olayda da kendi suçunun da bulunması onu psikolojik bir çöküntüye doğru sürüklenmiştir.

Ferman ise hem Tanju'nun Beliz ile yakınlığından kıskaçlıktan deliye dönmüş hem de ayrıldıkları için birşey de diyemediğinden dolayı öfkelenmiş üstüne bir de Ali'nin, Demir'in ve Doruğun istifası ve gene Demir'in ve Nazlı'nın ona karşı baş kaldırmalarından dolayı daha da öfkelenmiştir ve şuan da bitğn öfkesini ve hırsını Nazlı'dan çıkarıyor dinlenmesine bile izin vermeden basit bir öksürük vakasına bile onu yolluyordur...

-Hastaneden dahasına gerek yok diye düşünüyorum. Çünkü ne kadar sürer bilmiyorum ama belli bir süre üçlüye ve arkadaşlıklarına yer vericem hastaneyede arada az önceki şekillerde değinicem çünkü onları yazmak hiç içimden gelmiyor neden bilmiyorum ama onları yazmaya başlayınca yazma keyfim kaçıyor ara veriyorum sürekli yazmaya.-