Yalnız Adam

İş Teklifi

Arkadaşlar size bir sorum var... Ben diğer hesabımda Ali ve Yağmur adı altında yeni bir çift yazmıştım ve kimse birşey dememişti şimdi niye sevgili yazmama rağmen her kafadan bir ses çıkıyor. Biri gelmiş yok Alnaz aşkını karalıyorsun diyo. Birisi gelmiş bu sahneleri yazamazsın diyo özelden bin tane mesaj... Ulan Alnaz adı altında baldıza sarkma, hastanede yok belizle yok açiyle yok bilmem kim ile sevişme yazan var bir ben mi zorunuza gidiyorum amk. İnsan da yazacak ne heves bırakıyorsunuz ne başka birşey... En sonunda patalayacam birine geçen bölümün sonuna yazdığım şaka olayını kaldıracam Olaylar fernaza doğru kayacak ve ana çift yapacam onları biriniz bile umrumda olmayacak isterseniz ana bacıda sövün dediğimi yaparım ben ya güzellikle efendi gibi ben hikayemi yazarım sizde güzel güzel okursunuz ya da ben bu dediklerimi yapar hatta bir yerlerden bağlar Aliyle de Belizi yaparım bir andada bütün bölümleri yayınlar siktir olur giderim artık okur musunuz okumaz da şikayet mi edersiniz bilmem sonuçta kalem bende o yüzden herzaman da dediğim gibi yapıcı yorumlara fikirlere açığım ama yok sen işte şunu yazma bunu yapma bunu karalıyorsun şurda haksızsın diyorsanız buyrun hikayeyi siz yazın ben de seve seve okuyayım hem de bölüm yazmam gerekmez boş boş takılırım. Ne dersiniz?

Nerde kalmıştık? En son Açelya havaalanına doğru gidiyordu.

.
.
.
Ali gecenin bir vakti otelden çıkmış ve abisinin mezarlığına gelmişti. Tabi gecenin bir vakti dediğime bakmayın siz hava hafif hafif aydınlanıyordu aslında.

"Abi merhaba ben geldim... Uzun zamandır gelemediğim için çok özür dilerim lütfen affet beni. Bu arada sana da merhaba baba."

Hikmet'in mezarı Ahmet'in hemen yanında.

"Barıştınız mı siz? Ben sen işe hala barışamadım da baba... Ben seni affettim ama sen duymadın beni baba. Neden hemen gittin ki? Bir saatcik bile kalsan olmaz mıydı? En azından seninde beni affettiğini duyardım, birazda olsa konuşurduk seninle... Baba oğul gibi."

Gözünden akan yaşları silerken konuşur

"Ama en azından bana yapmadığın o konuşmaları, o babalığı orda abime yapıyorsundur dimi?"

"Neyse ben bi anneme uğrayayım gene gelirim yanınıza nede olsa artık Samsun'dayım yeniden."

Bunu söyledikten sonra elindeki çiçekleri bırakır mezarlıkları sular ve duasını edip annesinin evine gider. Tabi her mahallede bulunan pencere teyzeleride desikodu ediyordur.

"Kız bu rahmetli Hikmet ile bizim Gülcan'ın oğlan değil mi?"

"He vallaha o."

"Kız yazık oğlana ne olduysa çökmüş şu saça başa bak."

"Gülcan da kapıdan kovmasa bari."

"O niye be kız?"

"E kızım kadın evlendi üveyde bir kızı var kocası ister mi sence bunu?"

"İstemez"

Ali bu teyzeler konuşurken evin kapısına kadar gelmiş ve kapıyı çalmıştır.

"Geldim geldim."

Kapıyı açması ile şok olması bir olur.

"O-oğlum."

"Anne."

Derken gözü annesinin parmağında ki alyansa kayar ve bu sırada birisi kapıya yaklaşırken seslenir.