6

63 5 0
                                    

Bütün gece boyunca Elif'i dinlemeye çalıştım ama aklım Bora'daydı. Bana neden böyle davrandığını öğrenmek istiyordum. Okula ilk geldiğim gün benimle çok ilgiliydi sonra ne olduysa benimle konuşmamaya, konuşunca da terslemeye başlamıştı. Eğer yarın Bora'da Uğur'la birlikte gelirse Bora'yla konuşacağıma karar verip Elif'i dinlemeye başladım.
"Annen nerde Selin. Onunla tanışmayı çok isterim." Diyerek çok tatlı bir şekilde gülümsedi.
Ah tabi annemin öldüğünü söylemeye vaktim olmadı.
"Annem 3 sene önce vefat etti canım. Bende tanışmanızı isterdim. Seni seveceğinden eminim." Dedim gözlerim yanmaya başlamıştı. Ne zaman annemden konu açılsa hep böyle olur ve ben bu sefer kendime engel olup ağlamamaya çalışsamda Elif'in "Çok üzgünüm. Bilmiyordum" diyip bana sarılmasıyla göz yaşlarımın akmasına izin verdim.

Kendimi toparladığımda hala dışarı çıktığımız kıyafetlerle olduğumuzu farkettim.
"Hadi kalk pijamalarımızı giyelim. Sonra kahve yapıp muhabbetimize devam ederiz" diyip yüzüme zoraki bir gülümseme yerleştirdim. O da bana karşılık vererek mahçup bir şekilde gözlerimin içine baktı. Ağlamam üzmüştü galiba onu.
"Selin arkadaşlığımız daha çok yeni ama ben seni çok yakın görüyorum kendime. Seni üzgün görmek canımı çok yaktı. Bilseydim söylemezdim ben... ben gerçekten çok özür dilerim."hala gözlerimin içine aynı şekilde bakıyordu. Ona sarılıp "Sen artık benim en yakın arkadaşımsın" diyip sarılmayı bıraktım. Ellerimi tuttu gözümün içine bakarak"Sende benim en yakınımsın" dedi.

Kahvelerimizide yapıp odama girdik. Babam yine gelmemişti. Annem vefat ettikten sonra babam ara sıra onun mezarlığına gidip yanında kalırdı. Bende anlayışla karşılardım. Üzüldüğümü belli etmemek için "Ev bize kaldı" diyip kahkaha atmaya başladım. Sonra "Iyiki bizde kalıyosun yoksa harbiden çok canım sıkılırdı" dedim ve bir sigara yaktım. "Kahve ve sigara vazgeçilmezdir" derken işaret parmağını havaya kaldırdı ve ikimizde kahkahalara boğulduk.

Saat 3.15 ti ve biz hala uyumamaya kararlıydık. Ikimzde ailelerimizi anlatmıştık birbirimize o da benim gibi kolay bir küçüklük geçirmemişti. Bu yüzden onu kendime daha yakın hissettim. Saat 4 te uyumaya karar verdik.

Kafamı yastığa koyduğum gibi uyumuş olacaktım ki 7'de çalan alarmımla uyandım. Elif çoktan kalkıp hazırlanmıştı. "Düzleştiricinu kullanabilirmiyim?" "Tabii" diye cevap verip yatakta doğruldum. Uykulu olduğum için zorlukla banyoya gittim ve elimi yüzümü yıkadım. Güzel olmam gerekiyordu çünkü Bora'yla yan yana oturuyorduk.

eteğimi giydim siyah yarım çoraplarımı altına giydikten sonra gömleğimin altına siyah badimi giydim. Siyahı her zaman çok severim. Gömleğimi de giyip iki düğmesini açık bıraktım kravatımı taktım ve saçımı düzleştirdim. Hafif bir göz makyajı yaptıktan sonra aynaya son bir bakış attım ve "Hazırım" dedim. Elif kahvaltı hazırlamış. Canım benim ya. "Niye zahmet ettin ya ben hazırlardım." Diyip tebessüm ettim.
"En yakın arkadaşlar bunun için vardır. Hadi geç otur bi an önce çıkalım." Dedi büyük bir gülümsemeyle kahvaltımızı yapıp bizim evin köşesinde beklemeye başladık. Saat 9 da dersimiz başlayacaktı ve ve saat 8 buçuk oldu hala ortada yoklardı. Saat 9 olduktan sonra hem derse geç kalmıştık hem de boşuna hazırlanmıştık.

Okula gittiğimizde gözüm oturdukları banka kaydı. Murat ve tanımadığım iki çocuk vardı. Bize bakıyorlardı umursamayıp sınıfa çıktık. Ikisi de yoktu. Elif benim yanıma gelip oturdu. Zil çalınca kantine gitmeye karar verdik. Bir şeyler alıp kantindeki masalardan birine oturduk. Aldıklarımızı yiyip tekrar sınıfa çıktık. Onlsr olmayınca okul gerçekten çok sıkıcı oluyor.

Okul çıkış saatimizde ablam beni aradı.Şaşırmıştım. Telefonu açtım ve "Efendim ablaların en güzelii" dedim.
"Canım akşam Cem'in kardeşi gelecek. Sende gel birlikte yemek yiyelim. Çok güzel şeyler hazırladım" dedi.
"Abla Cem'i sevmediğimi biliyorsun. Gelmesem?"
"Hayatım lütfen kırma beni. Uzun zamandır görüşemiyoruz zaten. Hasret gideririz. Gel lütfen." Dedi. Sesinde yalvarmaları duyunca
"Peki nasıl istersen" dedim vedalaşıp kapattık telefonu. Elif'in yanından ayrılıp giyicek şeyler bakmaya başladım. Siyah dar pantolonumu giyip üzerine kırmızı bir blüz giymeye karar verdim. Göz kalemi çekip dudağıma da kırmızı ruj sürüp siyah deri ceketimi üzerime giydim. Siyah spor ayakkabılarımı giydim ve evden çıktım.

Kapıya geldiğimde Cem'in kardeşi gelmiş olmalıydı içeri girdim ablamı öpüp içeri girdim ve olamaz...

Umursanmayan LiseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin