Umursanmayan Lise

8

Multimedia: Pinhani-Gözler Anlatır
Elif'ten
Saatlerdir Uğur'u arıyorum ama telefonuna bakmak nedir bilmiyordu. Son bir kez daha aradım ve bu sefer açtı.
"Alo" dedi gayet soğuk bir sesle.
"Nerdesin Uğur sen!?" Diye çemkirdim.
"Sanane?" Diyince ağzım iki karış açıldı ve gözlerim büyüdü.
"Ne demek sanane Uğur?" Diyebildim sadece.
"Basbaya Sinem sanane? " dedi. Sinem mi?
"Ne Sinem'i ya. Ne diyosun sen. Ben Elif"
"Her neysen işte. Umrumda değil hadi kapat telefonu. "
"Ne demek umrumda değil ya? Sen ne dediğinin farkında mısın? Nerde olduğunu söyle oraya gelicem."
"Uff yamam mesaj atarım birazdan."
Telefonumu kapattım. Hazırlanıp hemen telefonuma gelen mesaja baktım. Bulmam zor olmadı.
Gittiğimde iki erkek arkadaşıyla sohbet ettiğini gördüm.
"Geldinmi?"
"Karşında durduğuma göre?" Diye cevap verdim sert bir şekilde.
Sinirli ve anlam veremediğim diğer bakışla gözlerimin içine derince bakmaya başladı. Aramızda uzun bir sessizlik oldu.
"Ne yapmaya çalışıyosun sen Uğur? Bir akşam geliyorsun benden hoşlandığını söylüyorsun ve beni öpüyorsun. Ertesi gün sabah buluşucağımızı söylüyosun ve buluşmaya gelmiyosun. Akşama kadar seni aramama ramen cevap vermiyosun en sonunda cevap veriyosun ama bu sefer de bana ters çıkıyosun. Amacın ne senin ya!?" İçimdekileri boşalttım valla çok iyi geldi açıkçası. Rahatladım.

Bana aynı şekilde bakmaya devam ederken kolumu sıkıca tuttu ve sahneye çıktı.
"Uğur. Iyimisin napıyosun?"
Gözlerimin içine bakarak 'Pinhani- gözler anlatır' söylüyordu.
Her kelimesi bizi anlatıyormuş gubi söylüyordu ve hayatımda duyduğum en güzel sesti bu. Bulunduğumuz kafe doluydu ve sesi duyan herkes geliyordu. Şarkıyı bitirdiğinde mikrafona eğilip
"Sen benim sevdiğim kadınsın, ağlamana dayanamadığımsın. Seni asla bırakmam. Bugün ikimizin günü. Seni çom seviyorum" dedi. Gözlerimden bu sefer mutluluk göz yaşları süzülüyordu.

Yanıma geldi ve goz yaşlarımı silerek yanağımı okşadı. Gözlerinin içinde kayboluyordum resmen. Sevgim bugün daha fazla arttı ona karşı. Ona sarılıp "Bugün bitmesin hep sürsün istiyorum" dedim. Sesim titriyodu ama aldırış etmeden devam ettim. "Seni çok seviyorum" dedim daha sıkı sarılarak.

Elimden tuttu ve masaya gidip oturduk. Bütün gün sarılarak oturmuştuk. Hiç sıkılmadan kokusunu içime depoluyordum. Beni bırakıcağını düşünerek kendimden nefret etsemde şuan bunları düşünmek istemiyorum.

Karşı masamızda oturan kızlar biza kıskanan gözlerle bakarken Uğur'da bunu farketmiş olacak ki beni daha sıkı sararak iyice göğüsüne bastırdı. Kalbim o kadar hızlı atıyorki bunu farketmemek imkansız.

Elimden tutup beni ayağa kaldırdı. Ve yürümeye başladık. Nereye gittiğimizi bilmiyordum. Sahilde yürüyorduk. Birden durdu ve "Bir daha seni bırakıcağımı sakın düşünme. Böyle bir şey olmayacak. Ben hep seninle olucam." Dedi ve beni öpmeye başladı. Bende karşılık verince beni iyice kendine bastırdı ve daha yoğun öpmeye başladı. Bir eli belimdeyken diğer eliyle saçlarımı okşuyordu. Kendimi ondan ayırıp "Özür dilerim ben... benimle öyle konuşunca..." diyemeden sözümü kesti.
"Şşş ben istedim böyle olmasını. Senin geleceğini biliyordum çünkı. Fenamı oldu baksana." Dedi ve beni yine öpmeye başladı. Dakikalar, saatler geçmişti ama ben bunun farkında değildim. Hava kararmaya başlayınca bizim mahalleye doğru gittik.

Bunları yarın Selin'e anlatmam lazım yoksa patlarım diye düşünürken yürümeye devam ediyorduk. Bizim evin önünde durunca bana kocaman sarıldı ve beni tekrar sevdiğini söyledi. O kadar şaşırmalıştım ki gülümsemekle yetindim.

Bir günde 3 defa seni seviyorum lafını duyunca tabi ister istemez şoka girebiliyorum. Yukarı çıktım ve yatağıma atladım. Bugün olanları düşünüyordum. Çok mutluyum. Yüzümde aptal bir gülümsemeyle bilgisayarımı açtım ve Uğur'un bugün söylediği şarkıyı açtım. Gözlerimi kapattım ve hayal kurmaya başladım. Son zamanlarda en sık yaptığım şey buydu.