𓆩9𓆪

758 66 21
                                    

Sabah içimde garip bitmez bir sevinçle okula geldim. İçim içime sığmıyor etrafa mutluluk saçıyordum resmen. Hayır hayır bunun kesinlikle dün geceki olayla alakası yok. TANRIM RESMEN BENİM İÇİN ARKADAŞIN KÜÇÜK DÜŞÜRDÜ!

Okul bahçesine girdiğimde Taehyungla karşılaştım
"Günyadın Taetae!"
Gülümsedi
"Günaydın. Senin neden ağzın kulaklarında. Yoksa Jungkooku ikna ettin mi sonunda?"
"Hayır tabiki"
Ona çok güveniyordum. Bu yüzden her şeyimi onunla paylaşabilirdim
"Dün gece çok garip şeyler oldu"
"Anlat bakalım"

Okul binasına doğru ilerlerken her şeyi heyecanla anlatmaya başladım
Çok şaşırmıştı. O da Jungkooktan böyle bir haraket tabiki beklemiyordu.
"Vay be bak sen bu Jungkooka"
"Önce cidden o kıza katılacağın düşündüm. Sonra yaptığı... Tanrım delireceğim!"
Gülüp saçımı karıştırdı

"Benim korktuğumda bu zaten"
"Ne?"
"Bu delirmenin daha üstüne çıkıp ona aşık olman"
Dudağımı büzüp sızlandım
"Saçmalama Tae. Sadece yaptığı çok güzeldi işte"
"Öyle olsun. Git hadi sınıfına birazdan ders başlayacak"
Başımla onaylayıp ikimizde sınıflarımıza ilerledik.

Sınıfa girdiğimde gözlerim istemsizce onu ararken onu görmememle kendimde farketmeden yüzüm asılmıştı.
Bu sırada belime dolanan ellerle irkilirken bana sarılan kişinin Jiyong olduğun anlamam saniyelerimi çekti
"Günaydın yavrum"
"Günaydın Jiyong"
"Ne o? Yüzünden düşen bin parça"
"Yok bir şey iyiyim"
"Nedense bu aralar bir garipsin. Uzaklaşıyorsun"
"Anlamadım?
"Bize hiç vakit ayırmıyorsun Jimin. Bana karşı soğuksun. Bu Jungkook denilen herif hayatımıza girdiğinde beri-"
"Onunla ne alakası var Jiyong? Ne demeye çalışıyorsun? Sadece ailevi bir mesele bu yüzden dalgınım bu aralar"

Tabiki artık senden iğreniyorum diyemiyorum!
"Anlatmak ister misin?"
"Hayır önemsiz boş ver"
Yanağımdan öpüp gülümsedi
"Tamam üstüne gelmeyeceğim"
Zar zor gülümseyip teşekkür ettiğimde zil çalmış ve hepimiz yerlerimize geçmiştik.
Hala Jungkook gelmemişti. TANRIM BUNA NEDEN ÜZÜLÜYORUM BEN?!
Yoksa Tae haklı mıydı? Gerçekten ona tutuluyor muyum?

Ders bittiğinde Jiyong hemen ayaklanıp bana işi olduğun ve birazdan geleceğin söyleyip sınıftan çıktı arkadaşlarıyla. Bende Taeye yazdım onun yanına gitmek için. Bana lavaboda olduğun söylemiş ve yanına gelmemi, ordan birlikte bufeye ineceğimizi söylemişti. Ayaklanıp lavaboya ilerledim. İçeri girdiğimde musluğun önüne ilaç kutusu koymuş elin yıkayan Jungkookla aynada bakışlarımız kesişti. Neden derse girmemişti ki? Önündeki ilaç neydi?

"Selam"
Kaşları havalanırken hemen ilacı alıp arkasın döndü
"Selam. Bu sefer ne istemeye geldin?"
"Hiçbir şey sadece Tae bana burda olduğun söyledi onun için geldim"
"Tae?"
"Geçen gün tanıştığın çocuk"
"Benim mi burda olduğumu söyledi?"
"Hayır! Tabiki hayır! Kendisi burdaymış"
"Burda hiçkimse yok"

Kaşlarım çatılırken o an Taehyungun yapmak istediğin anlamış içimden en güzel küfürlerimi saydırmıştım
"Ah benimle dalga geçiyor olmalı!"
"Sanırım öyle çünki ben yarım saattir burda dersin bitmesin bekliyordum ve kimse gidip gelmedi"
"Neden derse girmedin ki?"
"O hocaya katlanmak zor diyelim"
"Anladım. Sende haklısın. Jungkook dün gece için teşekkür ederim. Bunu arkadaşına neden yaptın?"
"Teşekkür edecek bir şey yok. Öyle bir beyinsiz benim arkadaşım olamaz. Sadece eski okulumdan bana yapışmış biri"
"Yinede teşekkür ederim"
"Rica ederim"

Bu sırada dışardan gelen tanıdık sesle yerimde donup kalmıştım
"J-Jiyong"
"Ne?"
"Jiyong geliyor. Lütfen bizi bitlikte görürse delirir"
"Saçmalama bir  şey yap-"
"Onu tanımıyorsun. Sonra benim başım ağrıyacak. Lütfen"
O an düşünmeden onun elinden tutup lavabonun boş kabinine soktuğumda elindeki ilaç yere düşmüş bunu umursamadan bedenimizi kabine soktum ve kapını kilitledim.

My Best MistakeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin