My Best Mistake

𓆩8𓆪

Jungkook dersten çıktığında kendi evine gelmişti. Bu ev sadece ona aitti ve ondan başka kimse yaşamıyordu. Genelde ailesinin yaşadığı evde yaşasada çoğu zaman burda kalırdı. Aileside buna alışmıştı artık. Üzerine gitmek istemiyordular.

Jungkook kahvesin yapıp şöminenin önündeki kanepeye oturup başın arkaya yasladı ve derin nefes aldı. Aklına bugün Jiminle yaşadıkları gelince yüzüne istemsizce bir kaç saniyelik tebessüm yerleşmişti. Ama bir türlü onu çözemiyordu. O düşüncelere dalmışken telefonun sesiyle düşüncelerden ayrıldı. Arkadaşı Eunwoo arıyordu.

-" alo? Jungkook nerdesin sen?"
-" evdeyim"
-" oğlum hani bugün bizle buluşucaktın hepimiz seni bekliyoruz! Lisada gelicek birazdan"
-" ah Tanrım bunu tamamen unutmuşum. Başka zaman-"
-" Olmaz! Şimdi bekliyoruz hadi"
-" tamam. Nerdesiniz konum at birazdan ordayım"
-" tamam"
Jungkook bıkkınca nefesin dışarı verip ayaklandı ve montun alıp evden çıktı.

Ona attıkları konuma sonunda vardı. İçeri girdiğinde masaya toplanmış arkadaşlarına doğru ilerlerken masada gördüğü bedenle bıkkınlıkla nefesin dışarı verdi. Bu kızın burda ne işi vardı? Arkadaşlarına yaklaşıp herkese selam verdiğinde Mina hemen ayağa kalkıp Jungkookun boynuna sarıldı
Mina:" ah Kook seni çok özledim. Aşk olsun hiç arayıp sormuyorsun!"
Jungkook göz devirip bedenlerin ayırdı
Jk:" dersler falan o yüzden Mina"

Lisa da kıza göz devirirken sinirle konuştu
Ls:" Mina izin verde otursun!"
Mina dudağın büzüp başıyla onayladı ve birlikte oturdular. Mina tabiki Jungkookun yanına oturmuştu
Eunwoo:" Jungkook? Yeni okulun nasıl?"
Jungkook omuz silktiğinde Mina konuştu
Mina:" Kook okul sensiz çok kötü. İşkence gibi"

Lisa:" öyle konuşuyorsunki sanki Jungkook gece gündüz seninleydi"
Mina:" yinede onu görmek yetiyordu"
Jk:" herneyse! Kapatın artık bu konuyu!"
Jungkookun sert sesiyle ikiside sustu
Eunwoo:" Jungkook, okulunu neden değiştin?"
Mina:" şimdi şöyle oldu-"
Jk:" Mina çeneni kapatacak mısın artık?"
Mina:" üzgünüm"
Jk:" hyung önemli konu değil boşverin"
Yugyeom:" velet sen utanmıyor musun bizden saklamaya?"
Bambam:" herneyse üstüne gelmeyin çocuğun"
X:"Efendim ne alırsınız?"
Jungkook duyduğu tanıdık sesle şaşkınca başın kaldırdığında karşısındaki bedeninde gözleri sonuna kadar açıldı

Jk:" Jimin?"
Jk:" Jungkook?"
Herkes şaşkınca birbirine bakan bedenlere bakarken Lisa sessizliği bozdu
Ls:" aa sen Jungkookun sınıfındaki çocuk değil misin?"
Jimin transtan çıkıp başıyla onaylayıp bakışların kaçırdı. Mina sinirle konuştu
Mina:" herneyse! Öyle varoş bir okulda okuyanlarda anca böyle garson falan olur! Hepimize kahve getir sen"
Jiminin boğazına yumru otururken yanlarından ayrılmış herkes sinirle Minaya bakmıştı

Lisa:" Sen insanlarla insan gibi konuşmayı bilmiyor musun?!"
Mina:" ne? Yalan mı? Tanrım Kookiem nasıl insanlarla aynı ortamda bulunuyor"
Ls:" Jungkook bir şey söylemeyecek misin bu kendini beğenmişe?!"
Tabiki Jungkook onları duymuyor Jiminin olduğu tarafa bakıyordu
Yugyeom:" onun şuanda sizi duyduğun düşünmüyorum"

Mina ve Lisa dışında hepsi gülerken Jungkook irkilip onlara baktı.
Bambam:" tatlı çocukmuş"
Jk:" saçmalamayın bana ne ondan? Sadece şaşırdım burda görmeyi beklemiyordum"
Eunwoo:" Jungkook eski okulundan kendi sınıf arkadaşını bile tanımıyordun sen. Bu çocuk 2 günde nasıl beynine kazınmış?"
Jungkook başın sağa sola sallayıp hiçbir şey söylemedi. Mina daha çok sinirlenirken bu çocuğun Jungkook için sadece sınıf arkadaşı olmadığın farketti

Jiminin ağzından

Onların siparişlerin hazırlarken kendimi dizginlemeye çalışıyordum. Tanrım onun burda ne işi var!
Sonunda kahveler hazır olduğunda tepsiyi alıp titreyerek yeniden onların masasına yaklaştım. Onlar arasında Jungkookun Lisa denilen arkadaşıda vardı. Ama diğerlerin hiçbirin tanımıyordum ve zengin aile çocukları oldukları belliydi. Ha birde Jungkookun yanında oturan siyah saçlı bir kız vardı. Sürekli Jungkookun koluna sarılıyor onunla konuşuyordu. Neden içimden o kızı boğmak istiyorum ben?

Kahveleri önlerine bıraktığımda Jungkookun yanındaki kız kahveden bir yudum alıp yüzün turşuttu
Mina:" bu ne?! Bu buz gibi olmuş. Burası nasıl bir kafe?!"
Jm:" efendim üzgünüm getirirken soğumuş olmalı"
Tabiki soğuk falan değildi ama belliki baya sinirim bozulacaktı. Ya Jungkook benim burda çalıştığımı bilerek beni küçük düşürmek için geldiyse buraya? Saçmalama Jimin! O öyle biri değil.

Kahveyi alıp yeniden hazırlamak için döndüğümde müdür geldi
"Jimin sorun ne?"
"Efendim kahve sıcaktı ama kız soğuk olduğun söyledi bu yüzden yeniliyorum"
Müdürüm içeri boylanıp onlara baktığında şaşkınca bana baktı
"Aman Jimin dikkatli ol bu çocuklar yüksek camiyadan olan aile çocukları"
Başımla onaylayıp nefesimi dışarı verdim.

Kahveyi hazırlayıp kızın önüne bıraktığımda kız göz devirmiş Jungkooksa tepkisizce bana bakıyordu buda el ayağımın dolaşmasına sebep oluyordu.
Mina:" sonunda bir işi becermişsin"
Lisa:" teşekkür ederiz arkadaşın kusuruna bakma"
Başımla onaylayıp tam gidecekken duyduğum sesle arkamı döndüm. Kız sanki yanlışlıkla elin bardağa vurmuş tüm kahve yere dökülmüştü. Gözlerim dolarken Jungkookla bakışlarımız birkaç saniye kesişmiş. Gerçekten arkadaşı benimle dalga geçiyor ve buna göz mü yumuyordu?

Sinirle kıza baktığımda elin ağzına götürüp konuştu oyuncu tavırla
"Ah istemeyerek! oldu. Lütfen burayı temizler misiniz?"
Patronum bana bakıp orayı işaret etti
"Jimin çabuk git temizle"
Onların masasına doğru ilerlediğimde Jungkook eliyle durmamı işare etmiş önündeki bardağı alıp o da yere dökmüştü. Tanrım ne yaptığın sanıyor? Onun iyi biri olduğun sanmıştım!

Ağlamamak için zor durarken biranda yaptığı şeyle gözlerim sonuna kadar açıldı.
Kızın beyaz yun hırkasın alıp kahve dökülen yere attı. Hırka anında suyu içine çekerken kız çığlık atıp ayağa kalkmış çıldırmış şekilde Jungkooka bakmıştı
"Jungkook?!"
"Döktüğün yeri temizle Mina. Zahmet değilse benimde istemeyerek! döktüğüm yeri temizle"
"J-jungkook?"
Kızın gözleri dolmuş şaşkınca ona bakarken Jungkook sakinmiş gibi duran aslında öfkeden alev püskürten bakışların kızın üzerine dikti.

Arkadaşları Jungkooka bir şeyler söylerken Jungkook kararlılıkla kıza bakıyordu
"Temizle Mina!"
Kızın gözyaşları artık yanakların ıslatırken eğilip kendi hırkasıyla temizlemeye başladı suyu. Şoka düşmüş, donup kalmıştım ortada. Kız kahveyi temizlediğinde hırkasın çöpe atıp ağlayarak kafeden çıktı. Arkadaşları bile şaşkınca ona bakıyordu. Benim için kendi arkadaşına bunu mu yaptı? 

Jungkook da montun alıp tek kelime etmeden ayağa kalkıp parayı masaya atıp kafeden çıktı. Patron anlamaz bakışlarla bana bakarken önlüğümü çıkarıp telaşla konuştum.
"Geliyorum"
Patron başıyla onayladığında onun peşinden koştum. Patronum bu kadar anlayışlı olduğu için minnettardım. Boş sokakta yavaşca ilerleyen Jungkooku gördüğümde bağırdım
"Jungkook!"

Adımları durdu ve yavaşca arkasın döndü.
"Sarışın?"
Hemen yanına yaklaşıp zar zor konuştum
"B-ben teşekkür ederim. Ama....arkadaşına bunu neden yaptın?"
Omuz silkip ellerin pantolonun cebine sıkıştırdı.
"Üzgünüm onları buraya ben getirmedim. Burda çalıştığını bile bilmiyordum. Bilseydim çalışan birinin dalga malzemesi sayan bu gereksizi buraya getirmezdim"
"Biliyorum. İlk başta öyle düşündüm ama yanılttın beni"
Başıyla onayladığında konuştum
"Neyse.... Benim işe dönmem gerek. İyi geceler"
"İyi geceler sarışın"

Gülümseyip yeniden kafeye doğru yürüdüm. Kalbim göğsümü parçalayacakmış gibi atıyordu. Kendimi uçuyormuş gibi hissediyordum. Bu duygunun ne olduğun anlayamıyorum. Kafeye girdiğimde Jungkookun arkadaşlarıda kalkmış hızla kafeden ayrılmıştılar. Tae haklıydı en kısa zamanda ona karşı bir şeyler hissedecektim

♬♩♪♩♩♬♬♩♪♩♪♩♬♬♩♪♩ ♩♪♩♬♬♩♪♩♬♬♩♪♩♬♩♪♩♩♬♪♩♬

Merhabaa

Yeni bölümm. Umarım beğenmişsinizdirr💜💞

Yeni bölümde görüşmek üzere