altı.

934 168 32
                                        

Babam gereksiz bağırdı öyle değil mi Jeongin? Basit bir kavgaydı sonuçta, kalbimi kırmasaydı da olurdu.

Ama asıl canımı yakan o değildi. Babam bana öfkeyle bağırırken senin, zaptetmeye çalıştığın titreyen ellerin ve dolu gözlerinle tek kelime edemeden izlemendi.

Benim için mi ağlıyordun? Endişelenmiş miydin?

Birinin benim için ağlaması, o kişi sen olmasaydın güzel olabilirdi. Çünkü sen her ağladığında kendime lanet ediyordum. Babam susmaya başlayınca mırıldandın:

"Olmuş bitmiş sonuçta. Bir daha böyle bir şey yapmayacağına onun adına söz veriyorum."

Cümlenin sonuna doğru gözlerini gözlerime diktin. Bir an bile olsa nefesimin kesildiğini farketmiştim.

Babam sözünün üzerine söz söylemeyip odasına çıkmıştı. Annem de peşi sıra gitti.

O zaman bedenine sarılıp bağıra bağıra ağlamayı geçirdim aklımdan. Kimse yoktu, sadece sen vardın.

Yavaşça yanıma adımlayıp bileğimi kavradın, ardından odana çıkarıp yatağına oturttun. Bir süre sonra birkaç parça sargı bezi ve oksijenli suyla yanıma geldin, yüzümdeki yaraları temizlemeye başladın. Burdan da kusursuzsun, kardeşim.

Gerçek olduğundan şüphe ediyordum bazen.

Ben kavga ederken yanıma gelmeye çalıştığını görmüştüm . Lee sana engel olmuştu. Lee Minho.

Üst sınıflardan genç bir çocuktu Minho. Fakat çok yakın olduğunuz için hiçbir zaman haz etmemiştim.

Ama şimdi sana engel olduğu için bir teşekkür borçluyum sanırım.

Bir süre sonra başımı geri çekip konuşmaya başladım. "Bu kadarı yeterli, yorulmanı istemiyorum."

Derin bir nefes alıp bakışlarını yüzüme diktin. Buz gibi bakıyordun. Yüzün fazla tepkisizdi. Bir yandan bedenlerimiz yakın olduğu için terlerken diğer yandan gözlerin tüm uzuvlarımı ürpertiyordu.
Ardından konuşmaya başladın.

"Sorduğumu hatırlamıyorum."

Elini omzuma atıp beni kendine çektikten sonra işine kaldığın yerden devam ettin. Ben, kutsanmış olmalıyım.

"Normalde böyle yapmazdın, ne oldu böyle?"

Normal değildi. Konu sendin, sen istisnasın Jeongin.

Sokaktaki birkaç serserinin adını ağzına alması, mide bulandırıcı yorumlar yapmalarıydı.

Güzelliğin başına bela olacak Jeongin. Daha çok olacak, ama ben de burada olacağım.

Bundan sonra yapacağım, seni koruyacağım, ne pahasına olursa olsun.

Çünkü sen bana özelsin. Teninin beyazlığı, bakışların, sesin, kokun. Bana özelsin ve ben başkalarının hakkında ağza alınmayacak kelimelerle pis yorumlar yapmalarına izin veremem, vermeyeceğim.

Bir süre sustuktan sonra konuşmaya başladım, konuyu değiştirmeliydim.

"İlaçlarını aldın mı?"

Başını salladın.

"İyi misin Jeongin? Son günlerde yorgun gibisin."

İşini bitirip ellerini yıkamak için lavaboya girdin. Ben de tek kelime etmeden hareketlerini izliyordum. Çok geçmeden tekrardan yanıma geldin.

"İyiyim."

Yerimden kalkıp teşekkür ettim, ardından iyi geceler dileyip odandan çıktım. Sinirlenmiştim sana.

Çünkü yalancısın.

Yalancısın Yang. Gördüğüm en güzel yalancısın.

disfruto, hyunin.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin